in ,

1 Aralık Dünya AIDS Günü’nde AIDS Hastalığını Tanıyalım

Bugün 1 Aralık Dünya AIDS Günü.

Dünyanın en yaygın hastalıklarından biri olan AIDS ile ilgili bilinci arttırmak ve bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiş olan insanları onurlandırmak adına Dünya AIDS Günü olarak kabul edilen bugünde gelin AIDS’i tanıyalım. Nasıl ortaya çıktığını, nasıl bulaştığını ve korunma yöntemlerini öğrenelim.

AIDS Nedir?

AIDS Nedir

AIDS insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan oldukça tehlikeli bulaşıcı bir hastalıktır. İngilizce Acquired Immune Deficiency Syndrome’un (Edinilmiş Bağışıklı Eksikliği Sendromu) baş harflerinden adını alan AIDS’e sebep olan ise HIV adı verilen bir virüstür. Bu virüs yerleştiği konakta bağışıklık sistemine yavaşça nüfuz ederek vücudun diğer enfeksiyonlara karşı direncini zamanla yok eder. Yani bir nevi vücudun tüm koruma kalkanlarını ortadan kaldırarak, onu tüm hastalıklara karşı silahsız bırakır. Hastalığa yakalanan kişiler bağışıklık sistemlerinin çökmesi sonucu, maruz kaldıkları enfeksiyonlarla hayatlarını kaybederler.

HIV ve AIDS Aynı Şeyler Midir?

AIDS Nedir

Bu toplumda yanlış bilinen bir bilgidir. AIDS, HIV enfeksiyonunun son safhasına verilen isimdir. Bu aşamada kişilerde ölümcül enfeksiyonlara rastlanır. Kişi eğer kanında HIV virüsünü taşıyorsa o kişiye HIV pozitif denir.

AIDS Hastalığı Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Dünyanın HIV virüsüyle tanışması 1981 yılına dayanıyor. Atlanta Hastalık Kontrol Merkezi’nde, 5 eşçinsel hastanın bağışıklık sistemi çökmüş kişilerde oldukça ender görülen bir zatürre tipine rastlanması ile birlikte bu hastalık hakkında araştırmalar yapılmaya başlanıyor.

AIDS hastalığına sebep olan HIV virüsünün, Afrika’da bazı maymunların taşıdığı bir virüse genetik olarak oldukça benzemesi sebebiyle hastalığın kökeninin Afrika’ya dayandırıldığı tez günümüzde oldukça geçerli. Bilimsel araştırmalara göre, maymunlarda rastlanan bu virüs zaman içinde farklı organizmalar içerisinde yaşamını sürdürerek çeşitli mutasyonlar geçirdi ve ardından insana bulaştı.

AIDS’in kökeniyle ilgili oldukça spekülatif olan başka bir teoriye göre ise virüs laboratuvar ortamında biyolojik silah üretme amacıyla yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıktı ancak virüsün etkilerinin uzun sürede görülmesi sebebiyle çalışmaya son verildiği ve hastalığın dünyaya yayıldığından bahsediliyor.

Bir başka teori ise HIV virüsünün atası olarak görülen virüsü taşıyan yeşil maymunların Afrika’nın çoğu bölgesinde yeniyor olması sebebiyle bu virüsün insanlara geçerek mutasyona uğramış olabileceği yönünde. İyi pişmeyen veya maymunların kesimi sırasında açık bir yaraya bulaşmış olabilecek kan yoluyla virüs insanlara geçmiş olabilir.

Afrika’dan Dünya’ya

AIDS Nedir

Yüksek olasılıkla Afrika’da ortaya çıktığına inanılan AIDS’in yayılması ise oldukça hızlı oldu. 1980’lerde ortaya çıkan bu hastalık, önce Afrika’da ardından da dünyada hızlıca yayıldı. Bu yayılma hızının arkasında Afrika ülkelerindeki hızlı kentleşmenin, kıtanın dış dünyaya kanalize olmasının ve cinsel korunma yöntemlerinin kullanılmamasının etkili olduğu söylenebilir.

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

AIDS Nedir

HIV virüsü kişiye bulaştıktan sonra bazen bir yıl içerisinde, bazense daha uzun sürede kendini göstermeye başlar. Bu durum kişinin yaşam şekline ve vücut direncine oldukça bağlıdır. Bağışıklık sistemine saldıran HIV virüsü yavaşça vücut direncini zayıflatmaya başlar ve kişi grip, nezle gibi hastalıkları daha ağır yaşamaya başlar.

Ağızda sıklıkla tekrarlayan uçuklar, ani ateş yükselmeleri, gece terlemeleri, kilo kaybı ve ishal hastalığın en belirgin göstergelerindendir. Vücutta pamukçuk, mantar gibi daha enfeksiyon kaynaklı hastalıklar görülmeye başlanır.

Nasıl Tanı Konur?

AIDS Nedir

Elbette kişide bu belirtilerin görülmesi, ona hemen AIDS teşhisinin konulması için yeterli değildir. Kesin tanı konulması için kişiye anti-HIV yani Elisa adı verilen kan testinin yapılması gerekmektedir.

Nasıl Bulaşır?

AIDS Nedir

HIV virüsü ile ilgili bilinen en yanlış bilgi onun nasıl bulaşacağı ile ilgilidir. Bu virüs sadece kan ve kan ürünleri, sperm ve diğer cinsel sıvılar aracılığıyla bulaşır. Aynı zamanda plasenta ve emzirme ile de bebeğe bulaşabilir.

HIV Virüsü,

Havayla,

Öksürükle,

Hapşırıkla,

Dokunarak,

Öpüşerek,

Tokalaşarak,

Yiyecek ve içecek yoluyla,

Aynı eşyaları kullanarak,

Ortak alanları kullanarak (tuvalet, duş ve havuz gibi) BULAŞMAZ!!!

Dünyada öpüşme yoluyla bulaşan HIV virüsü vakası sadece bir tanedir. O vakada da, her iki tarafında yoğun diş eti kanamasına sahip olduğu tespit edilmiştir.

HIV virüsünün bulaşması için vücut sıvılarının temas etmesi gerekmektedir. Bu yüzden korunmalı cinsel ilişki, HIV virüsünün bulaşma riski oldukça azaltılabilir.

Korunma Yöntemleri Nelerdir?

AIDS Nedir

HIV virüsü taşıyan birey hayatında bazı ufak tedbirler alarak bu virüsün diğer insanlara bulaşmasının önüne geçebilir.

Korunmasız cinsel ilişkiye kesinlikle girilmemelidir. Kullanılan prezervatifin kaliteli ve sağlam olmasına özen gösterilmelidir. Daima dezenfekte edilmiş şırınga, makas ve diş hekimliği malzemeleri kullanılmalıdır. HIV Pozitif olan kişi bunu öğrendikten sonra kesinlikle kan bağışlamamalıdır.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

AIDS Nedir

Maalesef henüz AIDS’in tedavisi bulunamamıştır. Ancak geliştirilen ilaç tedavileriyle birlikte HIV artık kronik bir rahatsızlıkla eş tutulacak bir durumdadır.

İlaç kullanımıyla kişinin direnci devamlı yüksek tutulmaya çalışırken, HIV pozitif bireylerin günlük hayatlarında devam etmesi sağlanabilmektedir.

Küba’dan Gelen Tedavi Haberi

AIDS Nedir

HIV virüsüyle ilgili her geçen gün yaşanan gelişmeler hastalığın tedavisinde oldukça büyük ilerlemeler katedilmesini sağlıyor. Özellikle geçtiğimiz yıl Küba’da yaşanan bir gelişme oldukça umut verici.

Küba geliştirdiği ilaç tedavisiyle bebeklerin doğumda veya emzirme sırasında virüsü kapma ihtimalini %1’in altına düşürmeyi başardı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan gelişmenin AIDS ile ilgili diğer tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde oldukça faydalı olacağı belirtiliyor.

AIDS ve Farkındalık

AIDS Nedir

Uzun yıllar bir eşcinsel hastalığı olarak görülen ve önemsenmeyen bu ölümcül hastalık 1990’ların başından itibaren dünya gündeminde yer almaya başladı. O tarihlere kadar görmezden gelinen ve üzerinde yoğun çalışmalar yapılmayan bu hastalık, Amerika’dan çekilen bir fotoğrafın ardından ülke gündeminde yer almaya başladı. Geçtiğimiz günlerde TIME dergisinin dünyanın en etkileyici 100 fotoğrafı listesinde de yer alan bu fotoğrafın ardından Amerika’da AIDS’le ilgili bir bilinç inşası için kampanyalar düzenlenmeye başlamıştı.

Rakamlarla AIDS

AIDS Nedir

Birleşmiş Milletler 2015 yılı raporuna göre, dünyada 2015 yılı içinde yaklaşık 2.1 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, 36.7 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1.1 milyon kişinin AIDS nedeniyle yaşamanı yitirdiği tespit edilmiş. Tahminlere göre şu güne kadar dünyada 40 milyon kişi AIDS hastalığına yakalanmışken, 25 milyon kişi hayatını kaybetti.

Bu rakamlar ortaya koymaktadır ki, AIDS dünyanın en yıkıcı hastalıklarından biri. Toplum bilincini arttırmaya çalışan ve AIDS’le ilgili bir farkındalık yaratma çabasında olan pek çok çalışmaya rağmen AIDS hala daha dünyamızın en büyük hastalıkları arasında.

Gelin sizde AIDS’le ilgili yürütülen kampanyalara destek olun. Çevrenizdeki insanları bu konuyla ilgili bilgilendirin ve onlarla bu hastalık hakkında bildiklerinizi paylaşın. Şunu aklınızdan çıkarmayın; HIV virüsüne karşı kendinizi koruyabilir ve bu hastalığa yakalanmış insanlara destek olabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Dünyanın En Yaşlı İnsanı 117 Yaşına Bastı

Dünyanın En Yaşlı İnsanı 117. Doğum Gününü Kutladı

Havada hello yazan çılgın pilot

Çılgın Pilotlar Havada Sanat Yapıyor