Dünyanın en büyük şehirlerinden olan Paris, Madrid,Atina ve Mexico City’de dizel yakıtlı araçların şehiriçinde kullanımı yasaklanıyor.Hava kirliliği oranını düşürmek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için alınan bu kararın diğer dünya şehirlerine de örnek olması amaçlanıyor.
The Guardian’da yer alan habere göre, belediye başkanları dizel yakıt kullanan araçların 2025 yılında itibaren şehiriçi trafiğinden tamamen kaldırılmış olmasını hedefliyor.
Hava Kirliliğiyle Mücadelede Yeni Adımlar
Meksika’da düzenlenen C40 toplantısı sonrası katılımcı ülkeler iklim değişikliği ile mücadelede yeni adımlar atacaklarını açıkladılar. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, iklim değişikliği konferansında aldıkları yeni çevre dostu kararların sebeplerini şu sözlerle açıkladı;
‘Yöneticiler adına açıkça söyleyebilirimki iklim değişikliği şu güne kadar karşılaştığımız en zorlu mücadele alanı. Bugün burada hep birlikte size artık hava kirliliğine ve hava kirliliğinin yol açtığı sağlık problemlerine, ölümlere karşı tahammülümüzün kalmadığını söylemek için karşınızdayız.’
Toplantıda konuşan Mexico City başkanı Miguel Angel Mancera şehirde toplu taşıma ağlarını güçlendirmeye çalıştıklarını ifade etti. Amaçlarıysa trafik yoğunluğunu azaltarak şehrin havasını temizlemek ve şehirdeki sera gazı emilimini azaltmak. Atina Belediye Başkanı Giorgos Kaminis ise uzun vadede şehir merkezindeki araba trafiğini kaldırmak istediklerini belirtti.
Toplantıya katılan şehir yöneticileri aynı zamanda ülkelerinde hükümetle birlikte çalışarak elektrikli taşıtları ve çevre dostu toplu taşıma yöntemlerini geliştirmeye de çalışacaklar. Liderlerin ortaklaştığı bir başka nokta ise şehirlerinde bisiklet kullanımını arttırmaya yönelik yeni girişimlerde bulunacakları.
Aktivistler Dizel Yasağından Memnun
Büyükşehir yöneticilerinin iklim değişikliğine karşı takındığı bu mücadeleci tavır pek çok çevre aktivistini ve sivil toplum kuruluşunu memnun etmişe benziyor.
ClientEarth avukatlarından ve İngiliz hükümeti karşısında hava kirliliğiyle ilgili bir yasal zafer kazanmış olan Alan Andrews yaşanan bu gelişmeleri şu sözlerle yorumladı.
‘Bu gelişme dünyanın farklı yerlerinden siyasi figürlerin dizel yakıtlar ve onların sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bir farkındalık kazandığını gösteriyor. Ancak dünyada yüzbinlerce yeni doğan ölümünün hava kirliliği sebebiyle gerçekleştiği düşünülürse 2025 oldukça uzak bir tarih.’
Önlemlerin en kısa süre içinde alınması gerektiğini söyleyen Andrews, yöneticilerin daha hızlı çözümlere odaklanması gerektiğini belirtiyor.
Hollanda’da İlk Adımlar
Aslında iklim değişikliği ve hava kirliliğiyle mücadelede bir süredir pek çok ülkenin gündeminde. Hatta ilk yasal adımda Bisiklet Diyarı olarak bilinen Hollanda’dan geldi.Hollanda Parlementosu Nisan 2016’da imzaladığı bir yasa tasarısıyla 2025 yılından itibaren dizel araç satışının yasaklamıştı. Almanya ise geçtiğimiz yıl elektrikli otomobil üretimini teşvik eden politikalar geliştirdiğini açıklamış, 2030 yılından itibarense benzinli ve dizel araçların satışlarını yasaklamayı planladıklarını söylemişti.
Hava Kirliliği Rakamları
Birleşmiş Milletler İklim ve Temiz Hava Koalisyonunun açıkladığı rakamlara göre dünyada yaşayan insanların 10’da 9’u hava kirliliğinin tehlikeli seviyede olarak nitelendirildiği coğrafyalarda yaşıyor.Son yapılan araştırmalarda gösteriyorki dünyada 3 milyon yeni doğan ölümünün sebebi hava kirliliği. Aynı zamanda hava kirliliği özellikle çocuklarda pek çok ciddi hastalığı da neden oluyor.
Elbette hükümetlerin tek başına çabası ve dizel arabaları trafikten men etmeleri yeterli değil. Bizlerinde bu konuda bir farkındalık kazanması ve hayatında değişiklikler yaparak bu mücadelenin içinde yer alması önemli.
Sizleri son olarak UNICEF tarafından hazırlanmış konu ile ilgili etkileyici bir video ile baş başa bırakıyorum.