Dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Fyodor Dostoyevski arkasında Suç ve Ceza, Yeraltından Notlar, Karamazov Kardeşler, Beyaz Geceler, Kumarbaz gibi pek çok harikulade eser bırakmış bir isim…
Özel hayatı, eserleri ve kişiliği ile kendisinden sonra gelen pek çok sanatçıyı derinden etkileyen Dostoyevski, kah notlarında kah eserlerinde muhteşem tahliller yapmıştır.
Biz de sizler için Dostoyevski’nin ufku ikiye, üçe, beşe katlayan sözlerinden bazılarını derledik…
İnsanı Düşüncelere Sevk Eden Dostoyevski Sözleri
⇒ Zekice hareket etmek, zekadan daha fazlasını gerektirir.
⇒ Acı çekmek, büyük bir zekaya ve geniş bir kalbe sahip olan bir insan için kaçınılmazdır. Bence tüm büyük insanlar, dünyada gerçekten acı çekmiş insanlardır.
⇒ Kendi yolunda yanlış yöne gitmek, başka birinin yolunda doğru yöne gitmekten iyidir.
⇒ Ruh, ancak çocuklarla iyileşir.
⇒ Dünyada gerçeği konuşmak kadar zor, yalakalık yapmak kadar kolay bir şey yoktur.
⇒ İnsan bazen acı çekmeye fena halde aşıktır.
⇒ Samimi olmak, aptal olmamaya engel değildir.
⇒ Eylemde bulunarak aşık olmak, hayal kurarak aşık olmaktan çok daha zordur.
⇒ Dünyayla mücadele etmek istiyorsan, önce kendinle olan mücadeleni kazan.
⇒ Korktuğum tek bir şey var: Acılarıma layık olamamak.
⇒ Yüz adet şüphe bile bir adet kanıt oluşturmaz.
⇒ Bir medeniyetin durumunu öğrenmek için hapishanelerine bakmak yeterlidir.
⇒ Eskiden yas tutulan şeylerin bir zaman sonra neşeli anılara dönüşmesi insan hayatının sırlarından biridir.
⇒ Saçmasapan konuşmak, insan türünün diğer canlılara karşı sahip olduğu bir imtiyazdır. Bir kişi saçmasapan da olsa konuşarak doğruyu bulabilir. Saçma konuşuyorum, o halde insanım.
⇒ Dünya, absürtlükler üzerine kurulu. Onlar olmasaydı hiçbir şey olmazdı.
⇒ Eğer aşk varsa, mutluluk olmasa da olur. Hatta üzüntü varsa bile aşıkken hayat tatlıdır.
⇒ Günah söz konusu olunca her insan başkasının günahından da bir miktar sorumludur. Tek başına günah diye bir şey yoktur.
⇒ Cehennem nedir? Bence cehennem sevme yetisinin kaybıdır.
⇒ Kalp acı çekmeye, ezilmeye, sıkışmaya, kederlenmeye başladığında onu, gündüzün sıcağında kavrulmuş cılız, zavallı bir çiçeği akşam serinliğinde çiy tanelerinin canlandırdığı gibi canlandırır.
⇒ Her zaman kendimi çevremdeki insanlardan daha zeki olarak gördüm. Bundan bazen de utanç duydum. Tüm hayatım boyunca insanlarla göz teması bile kuramadım.
⇒ Realistler, çalışmalarının sonucundan korku duymazlar.
⇒ Alıştığım ortamdan ayrılırsam sudan çıkmış balığa dönerim. İnsan alıştığı yeri bırakmamalı en iyisi, günleri yarı yarıya acı içinde bile geçse, yabancı bir yerden daha rahat eder alıştığı ortamda.
⇒ Kolay bir saadet mi, yoksa insanı yükselten bir ızdırap mı daha iyi?
⇒ Bir kişi, insanlarla açık konuşmalıdır. İçindeki duyguları, düşünceleri yüzüyle bile ifade edebilmelidir. İçtenlikle, tereddüt etmeden, insanların gözünün içine bakarak söylenen bir cümle, yüzlerce kitap sayfasından daha üstündür.
⇒ Her yeni düşüncenin, her deha çekirdeğinin başka insanlara aktarılamaz bir yönü vardır. Bunun hakkında onlarca kitap yazılsa bile başkaları bunu anlayamaz. Bu düşünce insanla birlikte ölür. Belki de bir insanın sahip olduğu en önemli düşünce başkalarına ifade edilemeden yok olur.
⇒ Sonsuzluğu hem anlaşılamaz bir düşünce olarak ele aldık. Ancak neden öyle olsun ki? Ufak bir oda, bir çiftlik evi, duvarların köşelerine ağ ören örümcekler… İşte sonsuzluk budur. Bazen böyle düşünmekten kendimi alamıyorum.
En büyük mutluluk, mutsuzluğun kaynağını fark etmektir.
⇒ İçtikçe hissetmeye başlıyorum. İşte içki içmemin nedeni budur. İçkide his ve sempati bulmaya çalışıyorum. İçiyorum ki iki kez acı çekeyim.
⇒ Garip ve şahane olan şey Tanrı’nın varlığı değildir. Böyle bir düşüncenin insan gibi sefil bir varlığın zihninde yer almasıdır şahane olan…
⇒ Kötü insanlar her yerdedir. Ancak en kötü insanların içinde de bazı iyilikler bulunabilir.
⇒ Bir zamanlar mutlu olduğum mekanları tekrar ziyaret etmeyi severim. Geri getirilemez geçmişi, şimdiki anda yeniden şekillendirmeyi severim.
⇒ Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık.
⇒ Küçük bir çocuğu üzen kişiye yazıklar olsun!
⇒ Ne bir insan ne de bir millet yüce bir fikir olmadan yaşayabilir.
⇒ Aşk, insanları eşit kılar.
⇒ Gülüşün, ruhun en güvenilir aynası olduğunu biliyorum. Bir bebeğe bakın: yalnızca bebekler tam anlamıyla hoş gülerler. Bunun için de çekicidirler. Ağlayan çocuktan nefret ederim ama gülen çocuk cennetten bir ışıktır benim için. Geleceğin ve insanlığın tertemiz, saf olacağı zamanın temsilcisidir.
⇒ Varlığı birşey kazandırmayan insanların, yokluğu da bir şey kaybettirmez.
⇒ Aslında insanın canını en çok acıtan şey; hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır.
⇒ Hayaller aleminde yaşayan birinin, isteğine kavuştuktan sonra ondan tekrar ayrılmasının ne kadar korkunç bir şey olduğunu bilemezsiniz.
⇒ Hakkında yeni bir şey söylenemeyecek kadar eski bir konu yoktur.
⇒ Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil; o kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.
⇒ Yarının hiçlik olması tehdidiyle mutlu olamam ve olmayacağım. Derin bir hakaret bu… O yüzden, beni acı çekmem ve yok olmam için, fikrimi sormadan ve küstahça var eden bu doğayı; su götürmez davacı, savcı ve davalı rolümle kendimle birlikte mahkum ediyorum… Doğayı yok edemediğim için de sadece kendimi yok ediyorum… Hiçbir suçlunun bulunmadığı bir tiranlığa katlanmaktan bezmiş olarak.”
⇒ Hayatta bazen birisine o kadar gereksinim duyarsınız ki; bunun sevgiden çok nefretten kaynaklandığını bile bile yine de katlanırsınız bir çok şeye.
⇒ Yeni bir adım atmak, yeni bir kelime söylemek, insanların en fazla korktuğudur.
⇒ Hiçbir insan belirli bir amacı olmadan ve bu amaç için çaba sarf etmeden yaşayamaz. Eğer amaç ve umut bir kez kaybolursa, iç sıkıntısı o insanı genellikle bir canavara dönüştürür
⇒ Yazar olarak pek çok kusurum olduğunu biliyorum. Çünkü öncelikle ben kendim, hiç hoşnut değilim kendimden. Kendi kendimi tarttığım bazı anlarda, çoğu kez, sözcüğün tam anlamıyla, anlatmak istediğimin ancak yirmide birini arılattığımı, belki de hiç anlatamadığımı gördüğüme inanmalısınız. Beni kurtaran şey, Tanrının bir gün bana o kadar güç ve esin göndereceği ve benim de kendimi essay writer service daha noksansız anlatabileceğim, kısacası, yüreğimdeki ve hayal gücümdeki her şeyi ortaya koyacağım konusunda beslediğim alışılmış umuttur.
⇒ Bana gelince, sizlerin ancak yarıya kadar getirmek yürekliliğini gösterdiğiniz şeyleri ben sonuna dek götürmekten başka bir şey yapmadım yaşamımda.
BENZER İÇERİKLERİMİZ
İnsanın Ufkunu Açan, İlham Veren Lev Tolstoy Sözleri