Harry Potter efsanesi bu sefer çok farklı bir yazarın kalemiyle karşımızda…
Yapay Zeka!!!
Botnik Studio oldukça farklı bir işe imza atarak Harry Potter fanlarına bir sürpriz hazırladı. Bugüne kadar yayımlanan tüm Harry Potter kitaplarını okuyarak analiz eden yapay zeka yepyeni bir hikayeyle karşımızda.
Voice Box isimli bu teknoloji, yazılı metinleri anlama üzerine geliştirildi. Jamie Brew ve Botnik Studio’nun öncülüğünde hayata geçirilen bu proje kapsamında Harry Potter serisinin tüm kitapları okutulan Voice Box’a hikayenin devamını yazması için komut verildi.
3 Sayfalık Bir Hikaye Kesiti
Voice Box’ın yazdığı 3 sayfalık hikayenin ismi “Harry Potter and the Portrait of What Looked Like a Large Pile of Ash”.
Dilbilgisi açısından kusursuz olan hikayenin içeriği için aynı şeyleri söylemek maalesef mümkün değil. Anlaşılması zor ve tuhaf ifadelere yer veren hikayede Harry Potter evreni için bile oldukça tuhaf olaylar gerçekleşiyor.
İşte Yapay Zeka Kitabı
Botnik Studio yapay zekaya bir hikaye yazdırmakla kalmayarak, özel olarak yapılan görsellerle birlikte gerçek bir Harry Potter kitabı görüntüsü de yakaladı.
Bu Hikayede Neler Mi Var?
Bu hikayede üzerinde “Hermione Nasıl Dans Edildiğini Hatırlamıyor” yazılı bir tişört bulunan Ölüm Yiyenlerden, dağ patlatan fareye kadar birbirinde tuhaf ifadeler yer alıyor.
İşte karşınızda size özel Türkçe’ye çevirdiğimiz hikayenin tamamı!
Not: Emoji Crew olarak biz de bu hikayeyi anlamakta oldukça zorlandık, o nedenle çevirimizde ufak eksikler var, baştan uyaralım. Eğer bu anlaşılamaz metni anlayan olursa bize yazsın lütfen. 🙂
YAKIŞIKLI
Kalenin zemini büyüyle hızlandırılmış rüzgar dalgasıyla uğulduyordu. Dışarıda ise kanla dolu, simsiyah bir hava vardı. Hagrid’in kulübesinden gelen tek ses onun eşyalarından gelen kibirli bir uğultuydu.
Büyü: Harry Potter onun harika bir şey olduğunu düşünüyordu.
Sicim gibi yağan, kayış gibi yağmur kaleye doğru yürüyen Harry’nin hayaletini/gölgesini? ıslatıyordu. Onu bekleyen Ron ise çılgınca step dansı yapıyordu. Harry’i görür görmez yanına geldi ve Hermione’nin ailesini yemeye başladı.
Ron’un Ron gömleği en az Ron’un kendisi kadar kötüydü.
“Eğer ikiniz sevinçle yumruklaşmazsanız? Sinirlenmeye başlayacağım”, diye itiraf etti mantıklı Hermione.
“Biraz Ron büyüsüne ne dersiniz?”, diye teklif etti Ron. Harry’e göre Ron çok ses çıkaran, yavaş ve yumuşak bir kuştu. Harry kuşları düşünmekten hoşlanmadı.
Ron titreyerek “Ölüm Yiyenler kalenin tepesinde!”, diye bağırdı. Örümceklere dönüşmek üzereydi. Bundan gurur duymuyordu ancak bunca şey olup bittikten sonra bütün vücudunun etrafında örümcekler olmaması çok zordu.
“Bakın!”, diye bağırdı Hermione. “Demek ki kalenin içinde de bir sürü Ölüm Yiyenler var. Hadi toplantılarına katılıp onları dinleyelim!”
Üç arkadaş kalenin çatısındaki kapının sahanlığına koştular. Az kalsın sıvışıyorlardı, ancak cadılar tırmanamazdı. Ron anahtar deliğinden içeri baktı, sonra da acı içindeki Hermione’ye döndü.
“Galiba kapalı,”
“Kilitli,” diye onu doğruladı, paspal hayalet Bay Merdiven. Kapıya baktılar ve …….. Parola “BİFTEK KADIN,” dedi Hermione ağlayarak.
Harry, Ron ve Hermione kötü görünen ve daire olmuş Ölüm Yiyenlerin arkasında sessizce duruyordu.
“Benden hoşlanman benim için sorun değil,” dedi bir Ölüm Yiyen.
“Çok teşekkür ederim,” diye cevap verdi diğeri. İlk Ölüm Yiyen, kendinden emin bir şekilde eğildi, ve diğerinin yanağına öpücük kondurdu.
“Ah! Harika!” dedi ikinci Ölüm Yiyen, onu öpen arkadaşı geri çekilirken. Diğer Ölüm Yiyenler sessizce onları alkışladı. Sonraki birkaç dakika da Harry’nin büyüsünden kurtulmak için yaptıkları planın üzerinden geçtiler.
Harry Voldemort’un onun tam arkasında durduğunu söyleyebilirdi. İnanılmaz bir tepki hissetti. Gözlerini yerinden çıkardı ve onları ormana doğru fırlattı. Voldemort, artık hiçbir şey görmeyen Harry’e doğru kaşlarını kaldırarak baktı.
“Sen çok kötü ve aşağılık bir büyücüsün Voldemort,”dedi Harry, vahşice. Hermione onu cesaretlendirircesine başını salladı. Sonra da üzerinde “Hermione Nasıl Dans Edildiğini Hatırlamıyor” yazılı tişörtü giyen uzun boylu Ölüm Yiyen’in yüzünü çamura batırdı.
Voldemort’a asa fırlatınca herkes Ron’u alkışladı. Ron gülümsedi. Yavaşça asasına davrandı.
“Yakışıklı olan Ron,” diye homurdandı Harry ve ağır ağır asasına uzandı. Bir ya da iki büyü yaptılar ve asalardan fışkıran yeşil ışık Ölüm Yiyenlerin kafasında patladı. Ron kenara çekildi.
“Artık o kadar da yakışıklı değil,” diye düşündü Harry, Hermione’yi acı sosa batırırken. Ölüm Yiyenler artık ölüydü ve Harry kendini hayatında daha önce hiç bu kadar aç hissetmemişti.
Ana giriş avizelerden gelen yüksek inlemelerle ve lavaboları Masonluk hakkındaki kitaplarla dekore etmiş büyük kütüphaneci ile doluydu. Fare dağı patladı. McGonagall’dan birkaç uzun kabak düştü. Dumbledore okula geldiğinde saçları saçları Hermione’nin yanına kaçmıştı.
Hufflepuff domuzu boğa kurbağası gibi …. Dumbledore ona gülümsedi ve elini kafasına koyarak “Sen artık Hagrid’sin,”dedi.
“Sadece biz önemli olanlarız. Bizden asla kurtulamaz,” dedi Harry, Ron ve Hermione koro halinde.
Kalenin zemini büyü yığını gibi görünüyordu. Dursley’ler kaleye hiç gelmemişti ve Harry Potter ve Büyük Kül Yığınına Benzeyen Neydi’nin Portresi’nde de gelmeyeceklerdi. Harry etrafına baktı ve spiral merdivenlerden bütün yaz boyunca düştü.
“Ben Harry Potter,” Harry bağırmaya başladı. “Karanlık sanatlar endişelenmeye başlasa iyi olur, hadi be!”
Evet, Biraz Saçma! 😀
Kabul ediyoruz, metin biraz saçma ve takip etmesi zor. 😀
Hikayenin Tamamı
Çeviri Sahibi Ezel Bozlak