1960’lı yıllarda ortaya çıkan ve diğer sanat disiplinlerinden oldukça farklı olan performans sanatı, modern çağın sanat anlayışına uygun olarak gelişmiş; bağımsız, özgün ve yaratıcı bir sanat pratiği oluşturmuştur. Performans sanatının en önemli temsilcileri arasında ise Marina Abramovic ismi karşımıza çıkmaktadır.
Performans sanatı ile özdeşleşen ve ilk akla gelen isim olan Marina Abromovic birçok farklı gösteriye imza atarak izleyicisini büyülemeyi başarmıştır.
Marina Abromovic’in performanslarına geçmeden önce performans sanatı hakkında kısaca bilgiler vermek daha doğru olacaktır.
Performans Sanatı Nedir?
Herhangi bir yazılı metinden ve kurgudan bağımsız olarak gerçekleştirilen performans sanatı biriciktir, tekrarı yoktur ve tamamen sanatçısına özgü şekilde gerçekleştirilmektedir.
Performans sanatını diğer gösteri sanatlarından ayıran en önemli özellik ise seyircinin etkin olması, olaylara müdahale edebilmesi ve sonuçları değiştirebilmesidir. Kadim tiyatro sanatında etkisiz olan ve sadece seyirci vasfı taşıyan izleyiciler, performans sanatında başrole yerleşir ve tüm sürecin yönetimini ele geçirebilir.
Performans sanatında dekora, kostüme ve herhangi bir illüzyon yaratacak nesneye gerek yoktur. Sanatçı sadece kendi bedenini ve mekanı kullanır. Bunların dışında hiçbir ekstra materyale ihtiyaç yoktur.
Marina Abromovic’in Hayatı
Performans sanatı ile alakalı bu ufak bilgilendirmeden sonra performans sanatının kraliçesi Marina Abromovic’in hayatı ile başlayabiliriz.
İkinci Dünya Savaşı’nda faşizme karşı verdiği mücadele ile kahraman ilan edilen bir babanın ve savaş sonrasında “Devrim ve Sanat Müzesi’’ müdürlüğü görevini yürüten bir annenin kızları olarak 1946 yılında Yugoslavya’da dünyaya gelen Marina Abromovic sanatla iç içe geçen bir çocukluk dönemi yaşamıştır.
Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olan Marina Abromovic disiplinli bir hayat tarzı yaşamış ve bu alışkanlığını da annesinden kazanmıştır. Kendi özgürlükçü yapısı ile disiplinli aile yaşantısının enerjisine büyük katkısı olduğunu belirten Marina Abromovic 1975 yılında hayatının en büyük aşkı olan Ulay ile tanışır ve birlikte ilk performanslarını sergilerler.
Marina Abromovic’in Büyük Aşkı: Ulay
Birbirlerine büyük bir aşkla bağlanan Marina ve Ulay birçok performansa birlikte imza attılar. Hem aşkları hem de sergiledikleri performansları o dönem için en çok konuşulan sanat hadiselerinden oldu.
Birlikte Sergiledikleri İlk Performansları Breathing In – Breathing Out…
Bu performansta sadece birbirlerinin ciğerlerindeki hava ile teneffüs etmeye çalışan sanatçılar, performanslarını 17 dakika sürdürüyorlar ve oldukça da beğeni topluyorlar.
İkilinin en büyük hayali ise Çin Seddi’nde bir performans sergilemektir. Çin Seddi boyunca yürüyecek ve sonrasında buluşacak olan Marina ve Ulay, bu performans için oldukça zor bürokratik işlemler sonucunda izinleri alıyorlar ve performanslarını gerçekleştirmek için Çin’in yolunu tutuyorlar.
Ancak bir sorun var. Marina Abromovic bu performans öncesinde aldatıldığını öğreniyor. Hem de diğer kadın Ulay’dan hamile…
Marina ve Ulay bu hadiseden dolayı ayrılık kararı alıyorlar. Ama öncelikle performanslarını tamamlamak ve sonrasında ilişkilerini bitirmek istiyorlar. Çin Seddi boyunca ayrı noktalardan yürüyüşe başlayan ve mistik bir performans sergileyen çift günler sonra bir noktada buluşuyor.
Son kez birbirilerine dokunuyor, sarılıyor ve ağlayarak ayrılıyorlar. Yıllardır süren ateşli aşk ilişkileri böylece bitiyor ve 21 yıl boyunca bir daha asla karşılaşmıyorlar. Ta ki 2010 yılına kadar.
Marina Abromovic 2010 yılında New York’ta The Artist is Present adlı bir performans gerçekleştiriyor. Sosyal medyada oldukça fazla yer bulan ve herkes tarafından paylaşılan bu performansta Marina, bir masada oturuyor ve karşısına geçen insanlarla konuşmadan sadece gözleriyle iletişim kuruyor.
736 saat boyunca süren performansın bir noktasında 21 yıl önce veda ettiği sevgilisi Ulay karşısına çıkıyor. 21 yıl sonra yaşanan bu karşılaşma Marina’nın ağlamasına neden oluyor. Çift 21 yıl sonra yine bir performans sanatında karşılaşıyor ve hiç konuşmadan, aslında birbirlerine çok şey ifade ederek tekrardan ayrılıyorlar.
Marina Abromovic’in Akılları Zorlayan Performansları
Birçok insanın hayal bile edemeyeceği ve izlerken kanının donacağı farklı performanslar gerçekleştiren Marina Abromovic özellikle de bedensel açıdan oldukça zorlayıcı performanslara imza atmıştır.
Rhythm 0
Sanat tarihinin en sarsıcı performanslarından biri olan Rhythm 0 gösterisinde Marina Abromovic bir masada öylece oturmaktadır. Masanın üzerinde ise çiçekten bıçağa, silahtan keke kadar birçok farklı materyal bulunmaktadır.
Uzun süre seyircisi ile göz göze olan ve kendini tamamen onların inisiyatifine bırakan Marina Abromovic’e seyircilerden biri tokat atıyor ve olaylar bundan sonra bambaşka boyutlara taşınıyor.
Saatlerce kendini kalabalığın eline bırakan Marina Abromovic hiçbir tepki vermeyince kalabalığın şiddet isteği daha çok artıyor. Biraz önce sevecen gözlerle bakan kalabalık şimdi karşılarında parçalanmayı bekleyen bir düşman görüyor.
Taciz edenler, vuranlar, hatta tecavüz etmeye yeltenenler bile vardı.
Masada duran silahı alan ve sanatçının boynuna dayayarak ateş etmeye kadar giden öfkeli kalabalık bu çıkıştan sonra durduruldu ve sanatçı zor da olsa öfkeli kalabalığın elinden alındı. Performans sonrasında ise daha deminki taşkınlıkları yapan izleyici kitlesinden eser kalmamıştı. Hepsi sanat aşığı gibi Marina Abromovic’e övgüler düzerek galeriden ayrıldılar.
Balkan Baroque
Dünyadaki tüm savaşları lanetlemek ve farkındalık yaratmak adına gerçekleştirdiği Balkan Baroque performansında Marina Abromovic, bir bodrum katında biriktirilmiş olan hayvan kemikleri üzerinde tam dört gün geçirdi.
Bodrum katında artık kokudan durulmuyor ve izleyiciler birer birer alanı terk ediyordu. 4 günün sonunda amacına ulaşmış bir şekilde Marina Abromovic de performansını sonlandırdı.
Thomas Lips
Marina Abromovic’in en kan donduran ve kendi bedenine en çok zarar verdiği gösterilerden biri de Thomas Lips oluyor.
Bu gösterisinde sanatçı öncelikle bir masa başına geçiyor ve 1 kilo balı bir şişe şarapla tüketiyor.
Şarap bardağını kırdıktan sonra karnına Yahudi yıldızı çizerek bir buz kütlesi üzerine uzanıyor. Buz kütlesinin üzerinde ise bir ısıtıcı bulunuyor.
Buz kütlesinin üzerinde kendini kırbaçlayan ve eriyen buzun üzerinde saatlerce kalan sanatçı en son seyircisinin müdahalesi ile performansını sonlandırmak zorunda kalıyor.
Sınırları zorlayan ve bedenine her türlü işkenceyi yapan Marina Abromovic bu yaptıklarıyla seyircisini hareketlendirmek ve duyarlılık kazandırmak istiyor.
House With The Ocean View
Her performansında kendini biraz daha zorlayan ve izleyicisini hayrete düşüren Marina Abromovic, House With The Ocean View gösterisinde ise izleyicilerin önünde tam 12 gün boyunca yaşamını sürdürdü.
Ancak bu performansında sanatçı hiçbir şey yemedi, içmedi ve tuvalete gitmedi. Tüm insani ihtiyaçlarını ortadan kaldıran ve gündelik yaşantısına seyircisinin önünde devam eden Marina Abromovic bu performansını da dışarıdan gelen bir etki ile sonlandırdı.
Artık yürümeye ve yaşamsal fonksiyonlarını devam ettirmeye enerjisi kalmadığı anlaşılınca bizzat sanat galerisi yetkilileri tarafından performansı sonlandırılmış oldu.
Performans Sanatının Babaannesi; Marina Abromovic
Kendini performans sanatının babaannesi olarak tanımlayan ve dünyada en çok tanınan performans sanatçısı olan Marina Abromovic bedensel etki ve bedenin zorluklar karşısındaki durumu olmak üzere birçok farklı deneysel çalışmaya imza atmıştır.
Marina Abromovic’in son performansı ise kendi ölümü üzerine olacak. ‘’İyi bir sanatçının korkusuzca ve bilinçli bir şekilde ölmesi gerekir’’ diyen sanatçı, ölümünden sonra cenazesinde üç farklı bedende Marina Abromovic bulunacağını belirtiyor. Bu bedenlerden ikisi sahte olurken biri kendi bedeni olacak. Bu üç beden ise sanatçının en çok yaşadığı şehirler olan Amsterdam, Belgrad ve New York’a defnedilecek. Ancak gerçek cenazenin hangi şehre gideceği bilinmeyecek.