in ,

Nörobilime Göre 5 Maddede Mutlu Olmanın Yolları

Mutluluk herkesin peşinde koştuğu, ancak pek çok insanın kolay kolay deneyimleyemediği bir duygu.

Kimilerine göre onu elde etmek büyük bir sırrın parçası, kimilerine göre küçük şeyler mutluluğun anahtarı…

Sizi Neler Mutlu Ediyor?

Daha da önemlisi beyninizi neler mutlu ediyor? İşte bu soruya nörobilim dünyası bir cevap bulmuş. UCLA’daki Nörobilim bölümünde doktorasını tamamlayan ve  The Upward Spiral‘in yazarı olan Alex Korb mutluluğun anahtarının çok küçük şeylerde saklı olduğunu iddia ediyor.

İşte Times’dan Eric Barker’ın yazıya döktüğü, Korb’a göre mutlu olmak için her gün yapabileceğiniz basit şeyler:

1. Hayatınızın En Mutlu Anlarında Dinlediğiniz Müzikleri Dinleyin

Müziğin beynin üzerinde oldukça değişik bir etkisi var. Daha önce mutlu bir anınızda dinlediğiniz bir müziği duyduğunda o anılara geri giden beyin kolaylıkla o anki duygularınızı hatırlayabiliyor. En çok mutlu olduğunuz yer üniversite miydi? O zamanlar sevdiğiniz müzikleri dinleyin, sizi daha mutlu olacağınız bir yere taşıyıp keyfinizi yerine getirecektir. Alex Korb bu durumu şu sözlerle açıklıyor:

“Müziğin en güçlü etkilerinden biri, bu müziği dinlediğimiz önceki ortamları hatırlatabilme özelliğidir. Bu hipokampus adı verilen bir limbik yapı aracılığıyla olur. Üniversite hayatınızın en mutlu anlarında dinlediğiniz müzikleri dinlemeye başlarsanız, bu sizinle o anlar arasında bir bağ kurarak, mutluluğunuzu şimdiye taşır.”

2. Gülümseyin ve Güneş Gözlüklerinizi Takın

Beyin her zaman çok zekice hesaplamalar yaparak çalışmak. Bazen aklınız rastgele bilgileri alır ve nasıl hissedeceğinden emin olamaz. İpuçları için etrafa göz atar. Buna “biofeedback” deniliyor. Biofeedback, beyninizin vücudunuzda neler olup bittiğini algılaması ve bu bilgilerin nasıl hissettirileceğine karar vermesi için gözden geçirmesi gereken fikir olarak açıklanabilir.

Mutlu hissediyorsan, bu seni gülümsetir. Ama bu şöyle de olabilir; durduk yere gülümsediğinizde beyniniz bunu algılar ve “gülümsüyorum o zaman mutluyum” der.

Yani mutluluk sizi gülümsetir, ve gülümsemeniz sizi mutlu edebilir. Çok kötü hissettiğiniz bir anda mutlu olmak için gülümsediğiniz takdirde gerçekten mutlu olmanız oldukça yüksek bir olasılık. Korb’un tavsiyesi işte tam olarak bu; gerçekten gülümseyene kadar yapmacık da olsa gülümse.

“Bu, “köprüyü geçene kadar ayıya dayı de,” stratejisidir; çünkü beyniniz kaş çatmaktan ‘olumlu duygular hissetmemeliyim’i varsayar. Ağız kenarındaki kasları esnettiğinizde ise, “gülümsüyorum galiba, o zaman mutlu olmalıyım” 

Korb’un bu önerisi çok ütopik gelmiş olabilir. Ancak bu oldukça ciddi bir bilimsel gerçek. Araştırmalara göre gülümseme, beyne 2 bin çikolata barının veya 25 bin dolarlık paranın vereceği zevki veriyor.

Biofeedback etki yaratmanın bir başka yolu ise güneş gözlüğü takmak. Kulağa saçma gelse de bu durumunda oldukça geçerli bir açıklaması var. Parlak ışık insanların şaşı bakmasına neden olur ve şaşı baka insan endişeli gözükür. Beyniniz ise bu bakışınızı mutsuzluk olarak değerlendirebilir.

“Parlak ışığa baktığınızda, gözlerinizi kısmak gibi doğal bir reaksiyonunuz vardır. Ancak‘corrugator supercilii’ adlı bu kasınızı harekete geçirmeniz, istenmeyen bir etkiye sahiptir. Güneş gözlüğü taktığınızda gözünüzü kısmak zorunda kalmazsınız, bu yüzden de kaslar beynin ‘aman tanrım endişelenmeliyim’ şeklinde düşünmesine son verir. ”

Anlayacağınız gülümsemek ve güneş gözlüklerini gözünüzden çıkarmamak mutlu olmanın yolları arasında oldukça önemli bir yere sahip.

Eğer hala mutluluğa ulaşamadıysanız Korb’un size farklı tavsiyeleri daha var.

3. Hedefleriniz Üzerine Düşünmek Dünyayı Nasıl Gördüğünüzü Etkiler

Korb bu iddiasını bir araştırmaya dayandırıyor. Araştırma kapsamında deneklere bir ekran üzerinde parlak daireler gösteriliyor. Bu dairelerden biri her zaman diğerlerinden biraz farklı olarak yerleştirilmişti deneyde. Bazen daha parlak, bazen daha küçük gibi…  İnsanlara bu daireleri tutmaya hazırlanmaları söylendiğinde, denekler oldukça şaşırtıcı bir tepli verdi. Dairelere yönelmeyi düşündükleri zaman, daha parlak olan daireyi daha çabuk fark ettiler. Bir daireyi yakalamayı düşünmeleri söylendiğinde, küçük olan daireyi fark etmeleri daha kolay oldu.

Peki bu davranışın sebebi nedir? Aslında cevap oldukça basit, bir hedefe sahip olmak dünyayı nasıl gördüğünüzü etkiler ve dönüştürür.

Stresli veya zorlandığınız zamanlarda, uzun vadeli hedeflerinizi düşünün. Bu düşünceler, beyninize kontrol hissi verecektir. Bu da beynin, kendinizi daha iyi hissetmenizi ve daha motive olmanızı sağlayacak dopamin salgılamasına neden olur.

“Hedefler ve niyetler beyninizin dünyayı algılama biçimini değiştirir. Dünyayı değiştirmenize gerek yok, sadece dünyayı algılama şeklinizi değiştirebilirsiniz; bu da olumlu bir fark yaratmak için yeterli olacaktır.”

4. Uykunuzu İyi Alın

Uyku hem sağlıklı bir hayatın, hem de mutlu bir ruh halinin anahtarı.

“Uykusuzluk çeken insanları birkaç yıl takip ettiler. Kronik uykusuzluğa sahip kişilerde depresyonun ortaya çıkma ihtimali çok daha yüksek çıktı. Depresyon uyku sorunlarına neden olur, ancak uyku sorunlarının depresyona yol açması daha muhtemeldir…. Gündüz güneş ışığını alın. Geceleri loş ışıklı bir ortamı tercih edin…. Her akşam aynı saatte uyumaya çalışmak ve günlük tutmak da uykunuzun değerini artırabilir.”

Görüldüğü üzere uyku kalitesi ve küçük detaylarla kalitesi arttırılan bir uyku, mutluluğunuza mutluluk katabilir kolaylıkla.

Elbette bu verilen tavsiyelerin hepsini hayata geçirmek çok kolay değil. Hele yoğun iş temposunun ortasında, günlük koşuşturmaca da devamlı bir şeyleri ertelemek veya göz ardı etmek zorunda olduğumuz düşünülürse bu durum oldukça olası gözüküyor.

5. Nörobilim Ertelemeyi Nasıl Yener?

Hayatta yaptığımız seçimler ve bu seçimler sonucunda neler yapacağımız söz konusu olduğunda beyinde 3 farklı bölge ön plana çıkıyor.

Prefrontal Korteks: Uzun vadeli hedefleri düşünür. “İş raporunu hazırlamak gerekiyor”.

Dorsal Striatum: Oyunu, geçmişte yaptıklarınızı tekrar yapmanız için kullanır. Mesela “çalışma zamanı geldiğinde, genellikle e-postayı 9 kez okuruz, sonra Facebook’u kontrol eder ve ardından Netflix izleriz” gibi.

Nucleus Accumbens: Bu üç bölge içindeki parti delisi olandır. “E-posta, Facebook ve Netflix eğlencelidir. İş berbat.” En sonunda hangisini yaptığınızı tahmin edin…

“Bir arkadaşım var, her zaman şöyle der: ‘Stres prefrontal korteksi çevrimdışına alır.’ Stres, prefrontal korteksi zayıflatır. Beyninizin bu bölümünün sonsuz kaynakları yoktur. Sonsuza dek uyanık olamaz ve o uyanık olmadığı zamanlarda, striatumunuz  ‘hadi bir şeyler yiyip içelim’ modundadır. Stresi azaltmak için yapacağınız her şey, prefrontal korteksi alışkanlıklarınızı kontrol altına alması konusunda güçlendirir.”

Anlayacağınız zararsız alışkanlıklar edinmek ve erteleme davranışına son vermek istiyorsanız, yapmanız gereken ilk iş stres seviyenizi azaltmak olacaktır.

Erteleme davranışı bir çeşit kısır döngü yaratır. Ertelediğiniz bir projeyi tamamlamak için daha az zamanınız kalır. Bu durumda sizi daha çok stres altına sokar, ve daha fazla şeyi ertelemeye başlarsınız, bu da zamanınızı daha da kısıtlar, bu da stres seviyeniz arttırır. Ve bu kısır döngü sizi içine zamanla hapseder.

Peki bu sorunun çözümü nedir? Stres seviyenizi azaltmak için yapacağınız ufak değişiklikler, bir işe başlamak için kendinize edineceğiniz küçük motivasyon kaynakları hayatınızı oldukça kolaylaştırabilir. Bu sizin odaklanmanızı sağlar ve prefrontal korteksi sohbetin dışında bırakan baskıyı engeller.

İşte nörobilimin nasıl mutluluk getireceği konusunda Alex’ten öğrendiğimiz şeyler:

*Hayatınızın en mutlu anlarında dinlediğiniz müzikleri dinleyin: Umarız mutlu olduğunuz zamanlarındaki seçimleriniz iyiydi.

*Gülümseyin ve güneş gözlüklerinizi takın.

*Hedeflerinizi düşünün: Bu, dünyayı nasıl gördüğünüzü değiştirir.

*Uykunuzu alın: Depresif insanlar iyi uyuyamazlar. Ve iyi uyuyamayan insanlar depresyona girerler.

*Erteleme hissinin üstesinden gelmek için, stresi azaltın ve başlangıç olarak basit bir şey yapın: Mutlu anlarınızdaki şarkıları dinleyin.

Mutluluğun 1 Numaralı Sırrı Nedir?

“Bence en basit yol her sabah yürüyüşe çıkmaktır, mümkünse bir arkadaşınızla birlikte. Yürüme esnasında aldığınız güneş ışığının uyku sistemine faydaları vardır ve serotonin salımını etkileyebilir. Bunu her gün yaptığınız zaman dorsal striatum’a yerleşir ve iyi bir alışkanlık haline gelir. Bunu bir arkadaşınızla yapabiliyorsanız, sosyal bağlantıyı da sağladığınız için daha da iyi olur.”

Unutmayın, küçük şeyler mutluluğun en büyük anahtarıdır!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Dünyanın Bilinen En Eski Faili Meçhul Cinayeti: Ötzi

Günlük Alışkanlıklarımız Kişiliğimiz Hakkında İpuçları Veriyor