Karşılıksız ya da platonik aşk zordur, ancak çeken bilir. Genelde hassas ve içine kapalı kişiler bu derde düşer. Böyle insanlar için “Seni seviyorum” ya da “Senden hoşlanıyorum.” demek dünyanın en zor işidir. Bunun temelinde de reddedilme korkusu yatar büyük oranda.
Bununla birlikte platonik aşk, zamanla solup silikleşse de kişinin zihnine kazınır. Asla unutulmaz. Platonik aşka düşen kişilerin bazıları da ömür boyu başka kimseyi “platonik maşuğu” sevdikleri kadar sevemezler.
Aşk ile ilgili çok sayıda güzel film var. Ancak biz size bu listede aşkını ifade edemeyen karakterlerin oynadığı “platonik aşk” ile ilgili filmleri sunacağız.
Listenin “en iyi” filmleri derleme iddiası elbette son derece öznel bir mesele. Bu nedenle “Şu şu filmleri saymamışsınız, o yüzden berbat bir liste bu.” demeden önce öznellik meselesini tekrar düşünün.
İşte platonik aşkı en iyi anlatan filmlerden 8 tanesi:
1. Chungking Express (Wong Kar-wai, 1994)
Romantik filmlerin unutulmaz yönetmeni Wong Kar-wai, bu filmde iki farklı hikaye anlatıyor ancak hikayeler bir şekilde birbiriyle örtüşüyor. Bir polis memuru ve bir restoran garsonu arasındaki sessiz sedasız gelişen bir aşkı anlatan filmde, restoran çalışanı olan kadın karakter, ifade edemediği aşkının hayatını daha iyi öğrenebilmek için gizli işler peşine düşer. Fazlası spoiler’a girer. Burada keselim.
2. The Consequences of Love (Paolo Sorrentino, 2004)
Başroldeki karakterimiz sessiz ve yalnız bir iş adamı. Evli olmasına rağmen eşiyle arası limoni. Çevresindeki insanlarla iletişim kurma sorunları yaşamasına rağmen bir gün kaldığı otelin çalışanlarından birine aşık olur, fakat çekingenliği nedeniyle kadınla konuşamaz.
Ancak bir gün cesaretini toplar ve kadınla tanışmayı başarır. Sonra da olaylar gelişir.
Sorrentino, çağımızın en sıkı yönetmenlerinden biri ve karakterleri genelde bu filmde olduğu gibi içine kapanık kişilerden oluşuyor. Platonik aşk derdiyle kavrulanlara tavsiye edilir “Aşk’ın Sonuçları”.
3. Baran (Majid Majidi, 2001)
Majid Majidi genelde fakir çocukların hayatını anlatmasıyla bilinen bir yönetmen. Ancak Hz. Muhammed’in hayatını anlatan ve şu sıralar gösterimde olan filmiyle birlikte Baran da yetişkinlere göre bir film. İslam dünyasında aşkın konumunu anlatan bu filmle ilgili açıklayıcı bilgi vermek filmi izlemek zevkini öldürebilir, ancak İranlı bir gençle Afgan ve mülteci kızın arasındaki platonik aşk hakkında olduğunu belirtsek yeterince iyi doneler vermiş oluruz.
4. Amelie (Jean-Pierre Jeunet, 2001)
Müzikleriyle, karakterleriyle, kurgusuyla, renkleriyle tam bir klasik haline gelen Amelie’de de Amelie’nin vurulduğu erkeğe karşı olan hislerine tanık oluruz. Aşkını doğrudan gösteremeyen, ancak sevdiği kişiye sürekli jestlerde bulunan Amelie’nin macerası izleyenlere kendilerini iyi hissettirme garantisi sunuyor.
5. Wings of Desire (Wim Wenders, 1987)
Wim Wenders bu şaheserinde bir melekle bir kadın arasındaki aşkı irdeliyor. Berlin’e inen bir melek, insanların mutsuz ve yalnız olduğunu görür ve içlerinden bir kadına aşık olur.
Ancak görünmez olan bu melek aşkını nasıl ifade edecektir? Bir melekle bir insan nasıl aşk yaşayabilir? Bu gibi soruların cevaplandığı film tüm zamanların en güzel filmlerinden biri özelliği taşıyor desek abartmış olmayız.
6. A Short Film About Love (Krzysztof Kieslowski, 1988)
“Aşk Hakkında Kısa Bir Film” platonik aşk konusunda ders niteliğinde bir film. Kendinden daha büyük bir kadına aşık olan genç bir erkeğin hikayesini konu alan film, genç adamın aşkını itiraf edip etmeme tereddütü ve kadının başka erkeklerle birlikte olma ihtimali üzerinden şekilleniyor.
Kadının dairesi, erkeğin dairesinden görülebiliyor. Bu nedenle genç adam, sürekli teleskopla aşık olduğu kadının evini gözetliyor. Kadının ağlamasını, yemek yemesin, üzerini değiştirmesi ve kadının başka erkeklerle birlikte olmasını gözlüyor bu şekilde.
Ancak sonunda kadınla tanışıp dolaylı da olsa ona aşkını belli ediyor. Ve sonrasında olaylar gelişiyor…
İnsan psikolojisini çok iyi anlayan büyük bir yönetmen Kieslowski’nin bu filmi, platonik aşıklara çok şey anlatacaktır.
7. Death in Venice (Luchino Visconti, 1971)
Venedik’te Ölüm adlı bu filmde ana karakterimiz sağlık sorunları nedeniyle, yani tebdil-i mekan amacıyla Venedik’e gelir; ancak karakter çok hastadır, günleri sayılıdır. Venedik’te yakışıklı bir genç erkeğe görür görmez aşık alır ancak aşkını nasıl ifade edecektir? Eşcinseller arasındaki platonik aşkı işlemesi bakımından çok önemli bir film olduğu kanaatindeyiz.
8. City Lights (Charlie Chaplin, 1931)
Chaplin’i kim sevmez… İşte izleyen herkes tarafından hayran kalınan bir Charlie Chaplin filmi Şehir Işıkları da. Kör bir kadına aşık olan Şarlo, kadın da ona aşık olmasına rağmen aşkına karşılık bulamaz, çünkü kadın aşık olduğu kişinin Şarlo olup olmadığını bilemez göremediği için. Neyse ki pek çok Şarlo filmi gibi bu da mutlu sonla biter 🙂 Ayrıca pek çok komik sahnenin de yer aldığı film, karşılıksız aşkın karşılık bulunca nasıl bir dünya vadettiğini görmek isteyenler için çok pozitif ve keyifli bir film.
City of Lights’ı dilerseniz aşağıdaki linkten de izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=WivhDJRXCU4
