Balkonlarda çiçek, hatta sebze yetiştirmek inanılmaz keyifli bir hobi. Bir de saksılar devrilmese, toprak her yana saçılmasa…
Ama bir dakika! Yoksa topraksız tarım yapmak mümkün mü?! İşte bu yazımızı, zahmetsiz tozsuz topraksız şekilde topraksız tarım yapmaya soyunan sevgili girişimci vatandaşlarımıza atfediyoruz!
Buyurun, nasiplenin!
Yemyeşil Balkonlu Mutlu Evler
Eğer büyükannelerinizin yanında büyüdüyseniz, onların emekle doldurdukları yemyeşil balkonlarını hatırlarsınız. Her köşesinden başka bir bitkinin sarktığı bu balkonlardan arkadaşlarımıza seslenir, hastalanınca dışarı çıkamaz oradan sokağa bakar, ve büyükannelerimiz balkonu yıkadığında suyun içinde koşmaya bayılırdık! Peki ne oldu da balkonlarımız bu kültürü unuttu?
Çağın Hastalığı: Zamansızlık
Öncelikle artık eskisi kadar vaktimiz yok. En kısa zamanlarda kendimizi yatağa atıp uyumaya çalışıyoruz. Balkonla uğraşmak da oldukça ciddi emek gerektiren bir hobi. Hava rüzgarlı mı, saksı devrildi mi, kedi gelir mi, kuş konar mı gibi bir sürü sorunun sürekli akıllarda olması gerek. Ve buna ayıracak enerji bulmakta birçok insan güçlük çekiyor.
Tıklım Tıkış Balkonlar
Haliyle, bu kadar zamansızlığın içerisinde bir de hakkıyla balkon keyfi yapamadığımız için, birçoğumuzun balkonu ardiyeye dönüşmüş durumda. Evde ne kadar fazla eşya varsa, şimdi kullanmıyoruz ama, belki sonra lazım olur kategorisine ne giriyorsa, hepsi balkonun kuytusunda. Bununla beraber bir saksının çiçekleri, yaprakları, dalları hatta meyveleri ile kaplayacağı alanı da hayal edince, balkonlarda kendimize yer bulmak imkânsız hale geliyor. Bu yüzden, kolayca vazgeçiveriyoruz çocukluk düşlerimizden.
Peki Alternatif Mümkün mü?
Elbette! Bu yazımızın konusunu oluşturan topraksız tarım ile, hem zahmetsizce, hem de alanlarınızdan feragat etmeden mükemmel bir balkon bahçesi oluşturabilirsiniz! Bakalım neymiş topraksız tarım ?
Tarım Topraksız Olur Mu?
Bitkilerin büyümeleri için muhakkak toprağa ihtiyacı olduğunu düşünenlerdenseniz, yanılıyorsunuz. Bir bitkinin gelişebilmesi için, üç temel ihtiyacının karşılanması yeterlidir aslında. Bu ihtiyaçlardan birincisi kökleriyle bir yüzeye tutunabilmesidir. Bir diğeri, kendine gereken mineralleri alabilmesidir. Sonuncusu ise en basiti olduğu için siz de tahmin edebilirdiniz ama, biz söyleyelim istedik, yaşamın temeli ve özü olan sudur.
Aslına bakarsanız, her canlının büyümesi için gerekli bazı minerallere ihtiyacı olduğunu duymuşsunuzdur. Bu minerallerin çeşidi ve miktarı her canlıya göre değişebilir elbette. Bunun yanı sıra var olan çevre koşulları da bu gelişime etki ediyor. İnsanlar da, tarımla haşır neşir olmaya başladıkları andan itibaren bunu kontrol edebilmeye çalışıyorlar. Kolay değil çünkü, tohumun keyfi yetecek, hava tam kararında ısınacak, yağmur vaktinde yağacak, rüzgar esecek ki tozlaşma olacak… Daha neler neler… İşte işin içine az buçuk plan program girince, insanlar da mevsimlerin döngüsünü ve ekim ile hasadın mantığını çözünce, tarım, kontrol altına alınmaya başlanıyor.
Zamanla gelişip tarlada yapılan tarım da bitkinin isteklerini ona toprak veya sulama vasıtasıyla verebiliyor insanlık. Fakat onun çevre koşullarını her zaman kontrol edemiyoruz. Bununla birlikte toprağın dinlenmeye yatırılması, hani şu ilkokulda öğrendiğimiz nadas sorunu da bizim istediğimiz zaman istediğimiz ürünü elde etmemizi kısıtlıyor. O zaman toprak, tarımı başlatsa da sürdürmek için en verimli yöntem olmayabilir.
Domates Ağacı İle Başlayan Sınırsızlık
Japon bir bilim insanı Shigeo Nozawa’nın yaptığı domates ağacı deneyini duymuşsunuz olabilirsiniz. Ama bu kısım, duymamış olmanız ihtimali üzerinden kuruldu. Deneyin özeti kısaca şöyle anlatılabilir:
Japon bilim insanı Nozawa’nın da bildiği gibi, doğadaki her canlının bir frenleme sistemi vardır. Böylece, canlılar belirli bir sayıya ulaştığı zaman büyüme ve çoğalmaları durur. Bu da her canlının her yeri kaplama isteğinin önüne geçtiği için ve ekolojik dengeyi sağladığı için aslında çok önemlidir. Kısaca yaşadığımız dünyayı yaşanabilir hale getirir. Bu sistemin olmadığı bir koşulda, en hızlı üreyen canlılardan olan bakteriler birkaç günlük bir zamanda bütün dünyayı ele geçirip ve yok edebilirlerdi. Nozawa, bitkiler için bu sistemin önemli bir kısmını toprağın ve kısıtlı kaynakların oluşturduğunu gözlemlemişti. Domates tohumuna istediği şartları istediği şekilde vererek bu frenleme sistemini ortadan kaldırmayı hayal etti. Böylece, toprağı devre dışı bıraktı, bitkiyi doğrudan suda yetiştirdi ve alması gereken bütün besinleri su aracılığıyla verdi. İnanılmaz bir sonuç ortaya çıktı. Nozawa, deneyin sonunda dev bir domates ağacı elde etti.
Bu işlem, uzaya toprak taşımak istemeyen bazı NASA çalışanları tarafından uzun zamandır uzayda da yapılmakta ve çok verimli sonuçlar alınmakta. Zaten ben, havada uçuşan toprak yumaklarıyla dolu bir gemide olmayı şahsen istemezdim. Size anlatacağımız basit yöntemi, kendi evinizin balkonunda da deneyebilirsiniz. Mükemmel sonuçlar alacaksınız!
Ankara’nın Çankaya semtinde, gönüllü mahallelilerin bir araya gelerek kurduğu 100. Yıl İnisiyatifi isimli küçük oluşum da, meraklı bir komşuya bunun için balkonunu açtı. Gözlerimizde görmesek, balkondan yere kadar sarkan ve her kaptan çıkan fidelerden en az 8-10 domates sarktığına biz de inanmazdık!
Topraksız Tarım Sistemi Nasıl Kurulur?
Aslında sistemin mantığı oldukça basit. Bitkinin istediği mineralleri su yoluyla bitkiye vermek temel amacımız. Topraksız tarım yaparken kaçırılmaması gereken en önemli nokta ise bitkiyi ayakta tutacak ve aynı zamanda köklerinin suya değmesini sağlayacak materyal içerisinde yapabilmek.
Bu materyal aslında pratik olarak her şey olabilir. Perlit, kaya yünü hatta mutfak süngeri bile! Büyük iletmeler, bu sistemi kurmak için çok pahalı yatırımlar yapmak zorunda kalabiliyorlar, çünkü hasat beklentileri inanılmaz fazla oluyor. Ancak, herkes kendi evinde de bu sistemi kendine yetecek ölçüde kurabilir!
Buna mümkün bir denemeden yola çıkarak örnek verelim. Plastik bir boru alarak yola başlayacağız. Balkonumuzu en verimli şekilde kullanmak için, duvara bakmayan boşluğa dönük demirlerinin ölçüsünün önceden almak çok işlevli olacak.
Aldığımız borulara plastik bardak çapında sırayla delikler açacağız. Boruyu kırmadan bunu yapabilmenin en kolay yolu ise ısı kullanmak. Ateşte ısıttığımız bir tel ya da bıçak işimizi görebilir. Saksı olarak kullanacağımız plastik bardaklarımızın altına da birkaç delik açacağız. Bu bardakların içine perlit yerleştireceğiz. Perlit bir çeşit toz ya da taş halinde satılan bir madde ve çiçekçilerde bulabilirsiniz ?
Sandığınızdan Daha Basit!
Şimdiye dek, borulara delik açtık, bardakların altını deldik ve perliti koyduk. (Hem perlitin sızmaması hem de bitkimizin büyüyecek olan köklerinin delikleri tıkamaması için, perlit ve bardak arasına bir ince çorap (kadın çorabı olarak da bilinen mus çorap) konulması genellikle öneriliyor. Ama sele sepet de kullanabilirsiniz!) Bardaklara yetiştirmek istediğimiz bitkilerin tohumlarından önce, ve perlitten sonra, biraz bitkiler için satılan süs taşlarından koymalıyız ki – nemli tutsun. Bitki besini içeren ve çiçekçilerde kolayca bulabileceğimiz mineral karışımından alıp, ağzını kestiğimiz 5 litrelik bir su bidonuna dökeceğiz.
Sulama Sistemi İçin
Bidonun en dibine, ucuna hortum bağladığımız akvaryum havalandırma aleti koyacağız. Akvaryum pompasını da her 3 saatte bir, 30 dakika boyunca çalıştıracak bir zamanlayıcıya bağlayacağız. Böylelikle bu havalandırma sistemi bidondaki suyu bitkilere verdikçe süs taşlarına ektiğimiz tohumlar ıslanacak ve beslenecek. Ayrıca, süs taşları sadesinde nemli kalacak. Su, pompalama işleminden sonra çoğunlukla bidona geri dönecek. Belirli aralıklarla yenilemememiz gerekecek.
Bidonun yosun tutmamasını sağlamak için ise, ışık geçirmez hale getirmemiz yeterli! Bunu, dışını koyu bir renge boyayarak yapabiliriz ? Topraksız tarım için, hazırız!
Kısacası hobi olarak herkesin evinde yapabileceği basit ve eğlenceli bir çalışma topraksız tarım. Böylelikle istediğiniz ürün elde edip mutfak maliyetini düşürebilir, tazecik yiyeceklere elini atıp anında ulaşabilirsiniz.
Sizin için süreci kısaca özetleyen birkaç fotoğraf derledik. 100. Yıl inisiyatifi’nden girişimci arkadaşımız Ozan’ın izniyle, fotoğrafları yayınlıyoruz! Merak ederseniz, daha fazla bilgi için 100. Yıl Mahalle Atölyesi Facebook sayfasına da yazabilirsiniz!
Denemek isteyenlere bol şanslar dileriz!
Ayrıca deneyenlerden kesinlikle geri dönüş bekleriz!
One Comment
Leave a Reply