“Van Gogh, Frida Kahlo, Pablo Picasso gibi ünlü sanatçıların el yazıları nasıldır?” diye merak ettiniz mi hiç?
Pek çok açıdan el yazısı, sanatçının üretim sürecinin bir uzantısıdır. Bir ressam bir çizgi çizer edasıyla mektup yazabilir. Aklında sürekli çizgiler, fırçalar, renkler olan bir ressamın mektup yazması bile sanat dolu bir eylem olabilir. Bu nedenle mektuplarda yazıların yerleşimi, kalemi tutuş biçimi gibi unsurlar da bir sanatçının dünyası hakkında çok şey söyleyebilir.” diyor Smithsonian’s Archives of American Art küratörü Mary Savig.
Şahane bir sanat sitesi olan Artsy de bu konu hakkında araştırma yaparak grafoloji (el yazısını inceleyen bilim dalı) alanında uzman kişilere ünlü sanatçıların el yazılarını gösterip analiz etmelerini istemiş.
Şimdi gelin el yazısı uzmanı Kathi McKnight’ın Picasso, Van Gogh, Frida Kahlo, Michalengelo ve Georgia O’Keeffe’nin el yazıları hakkında nasıl bir analizde bulunduğuna bakalım…
Vincent van Gogh
Van Gogh bu mektubu Avustralyalı ressam arkadaşı John Peter Russell’e 1888 yılında, yani 35 yaşındayken yazdı. Bir miktar argo olan mektupta çalışmalardan yorulduğunu, Arles kentinde hasat mevsimi olduğunu, sürekli tarlalara dolaştığını yazıyor ve hatta bunla ilgili bir de çizim yapıyor.
El yazısını inceleyen Kathi McKnight mektuptaki sürekli “Ben” vurgusunun sanatçının yalnızlığına işaret ettiğini ifade ediyor ve duygusal boşluk ve mesafe olduğunu söylüyor.
T harflerini yazmakta ve bazı harfleri ısrarla küçük yazmakta ısrar etmesini ise bir tür tezat olarak değerlendiriyor. I (İngilizcede ben) ifadesine vurgulu şekilde nokta koyması (i) ve I ifadesine çentik atması onun kişisel olarak kendini güçlü hissettiğini gösteriyor. Aynı şekilde imzasını büyük atması da kendine olan özgüvenini işaret ediyor.
Frida Kahlo
Diego Rivera ile uzun yıllar çalkantılı bir ilişkisi olan, evlenen, boşanan ve tekrar evlenen Frida Kahlo’nın Diego Rivera’ya yazar gibi yazdığı bu günlükte Frida oldukça duygusal şeyler söylüyor. (“Senin resmini yapmak isterim, ancak aşkımın rengini çizebilmem için uygun renk yok.”)
Kathi McKnight bu yazıyı incelediğinde yazının çalakalem yazılmadığını, Kahlo’nun yazısına özendiğini söylüyor. I ifadesine vurgulu şekilde nokta atılması da onun detaylara özen gösterdiğinin kanıtı.
P harfindeki çentik atması da yine bir entelektüellik göstergesi olarak yorumlanıyor McKnight tarafından.
Pablo Picasso
Pablo Picasso bu kartpostal arkadaşı ve işvereni Gertrude Stein’e 1913 yılında Paris’te yazıyor. Sanatçı o dönem sevgilisi Eva Gouel ile Paris’te yaşıyordu. Picasso, kartpostalın ön yüzündeki fotoğraf hakkında (İçki içen 3 Katalan erkek) espri yapıyor ve Stein’in eserleri hakkında bir değerlendirme yazısı yazacağını ifade ediyor.
Acele ve çalakalem yazılan bu yazı, McKnight’a göre Picasso’nun düşünmeden hızlıca yazan biri olduğunu düşündürmüş. Yazının belli temasının olmayışı Picasso’nun zihninin ellerinde daha hızlı çalıştığını gösteriyor. Bu da Picasso’nun o dönem oldukça iyimser ve keyifli olduğunu işaret ediyor.
Michelangelo Buonarroti
Rönesans’ın usta isimlerinden Michalengelo yukarıdaki mektubu Roma’dan Floransa’daki babası Lodovico di Leonardo di Buonarroti di Simoni’ye yazıyor. Oldukça zarif ve adeta kaligrafiyi andıran bu yazıda babasına kendi hakkında çıkan “öldü” iddialarının yalan olduğunu söylüyor, Papa 2. Julius için yaptığı çalışmalardan bir yıla yakın süredir ödeme alamadığından yakınıyor.
Kathi McKnight artistik ve müzikal bir el yazısı gördüğünü ifade ediyor Michalengelo’nun el yazısında. Kelimeler ve harfler arası boşlukların düzenli olması da onun titizliğini gösteriyor. Kelimelerin sonlarındaki harflerin 45 derecelik bir açıyla yazılmış olması keza onu temsil eden bir titizliğin ve dikkatin göstergesi.
Georgia O’Keeffe
Mavi dolma kalemle yazılmış bu mektubu O’Keeffe, Harvard Üniversitesi Fogg Müzesi direktörü Edward Forbes’e 1938 yılında kaleme almış. O’Keeffe, bu mektupta Forbes’a teşekkür ediyor, onu ve kocasını New York’a davet ediyor.
O’Keeffe’nin D ve T harflerindeki paralel darbeleri, onun mükemmeliyetçiliğini gösterir vaziyette. Ayrıca T harflerindeki tirelerin, harfin kendisinden büyük olması da onun özgüvenini ve karizmasını gösteriyor McKnight’a göre.
Bu yazı Artsy‘den alınmıştır.