Belki gazetelerden, belki pasajlardan ve mağazalardan, belki de önünüze gelen internet sayfalarından… Vintage giyimin son zamanların modası olduğunu bilmeyen kalmamıştır. Hollywood yıldızlarının, şarkıcıların ya da diğer ünlü isimlerin üzerlerinde görünmeye başlaması ile tekrar trend olan vintage giyim, zamanımızın en hip moda akımları arasında yer alıyor. Julia Roberts, Renee Zellweger, Kate Moss ve Dita Von Teese gibi isimler ile birlikte popülerleşmeye başladı. 1950-60 dönemlerinde geçen televizyon dizilerinin yaygınlaşması ise vintage giyimin diğer bir sinyaliydi adeta. Mad Man gibi bir ünlü dizinin kıyafetleri en çok aranan kostümler, en çok istenen giyim parçaları arasına girdi. Hem bir eşinin başkasında görülme olasılığının çok az olması, hem de modellerinin zamanımızın tarzlarından farklı olmaları sebebiyle vintage giyim, çok sevilerek karşılanan bir moda akımı oldu. ‘‘Hipster’’ kavramının ortaya çıkışı ve adeta ışık hızıyla yayılması ile birlikte vintage giyim daha da bir dikkat çekmeye başladı. Yani aslında şu anda moda olan vintage giyimi borçlu olduğumuz bir kesim alternatif giyinen kişiler. Ünlü modacıların tasarımlarında retro modelleri tercih etmesi ile birlikte de modellere gittikçe aşina olmaya başladık. Vintage tarzda yeni modeller tasarlanıyor olsa bile bu parçalar aslında orijinal vintage giyim kategorisine girmeyip ”retro” olarak adlandırılıyor. Vintage ürünler ünlü markaların hiç kullanılmamış ya da kullanılırken çok iyi muhafaza edilmiş parçaları olduğundan, sıradan ikinci el ürünlerden biraz daha pahalı olabiliyorlar. Ancak duyulmamış bir markanın ya da isimsiz eski bir parçanın vintage giyim modelleri, diğer ikinci el ürünler kadar avantajlı fiyatlar ile karşımıza çıkıyor. Bu da bütçe olarak vintage giyimin bize katabileceği avantajlardan bir tanesi. Annemizin, ananemizin dolaplarını karıştırıp kendimize uygun parçaları bulmayı gerçekten de çok seviyoruz. Yani kıyafet, aksesuar ya da diğer ürünlerde eskiye dönüş başlayalı çok oldu! Hatta sırf vintage giyim modasını konu alan Vintage Life isimli popüler bir dergi bile mevcut. Ray-Ban gözlükler neden bu kadar popüler oldu sanıyorsunuz?
Vintage Giyim Nedir, Hangi Ürüne Vintage Denir?
Wikipedia’ya göre 1920’lerden itibaren günümüzden 20 sene önceye kadar üretilmiş kıyafetler ‘‘vintage’’ olarak adlandırılıyor. Elbette 1920’lerden itibaren üretilmiş her ürüne vintage adı veremiyoruz. Bunun sebebi ise bir ürünün bu sıfatı hak edebilmesi için dönemin izlerini taşıyor olması, ya da zamanının ünlü bir tasarımcısının/markasının elinden çıkmış olması gerekmesi. Yani her eski parçaya vintage dersek doğru bir kategorilendirme yapmış olmayız. Vintage giyim kavramı tam olarak farklı dönemlere ait stil ve kombinleri yansıtan moda akımıdır. Bu kıyafetler onlarca senedir piyasada olsa da, vintage giyim kavramının kabul görmesi ve popüler bir kavram haline gelmesi 1990’ları bulmuş. Eski dönemlerde kıyafetler günümüzden daha küçük boyutlarda üretildiği için vintage giyim ürünlerinin bedenlerini bu şekilde değerlendirmek gerektiğini unutmamalıyız. Örneğin 40 sene önceki bir M beden ürün, şimdinin XS bedenine bile denk geliyor olabilir! Vintage ürünler saklanmak istediğinde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Bunlardan ilki bu parçaların değerli ve hassas olduğunu unutmamak. Dolayısıyla vintage giyim ürünlerini saklanırken koton elbise kılıfları kullanılmalı. Eğer ürününü uzun süreli olarak raflara kaldırılacaksa naftalinlemekte fayda var. Ayrıca kıymetli vintage kıyafetler plastik, naylon gibi zararlı malzemelerden de uzak tutulmalı.
Vintage, Antika Ve Retro Arasındaki Farklar
Antika, vintage ya da retro; bu üç kavram birbiri ile çok karıştırılıyor ve tam olarak ne anlama geldikleri merak ediliyor. Bilinmesi gerekir ki bir ürüne ‘‘antika’’ denebilmesi için 100 yılı devirmiş olması şart. Bir sanat eseri, mobilya, dekoratif obje, ya da kıyafet, antika sıfatını rahatlıkla alabilir. Bu yüzden her eski görünümlü ürüne antika gözüyle bakmak yerine 100 sene ya da daha uzun bir süre önce üretildiğinden emin olmak gerekiyor. Bir ürünün vintage olup olmadığına karar vermek için ise yukarıda bahsettiğimiz gibi en az 20 sene öncesine ait olmasına dikkat etmek gerek. Ürüne vintage ismini vermek için kaç sene geriye gitme iznimiz olduğu ise tam bir muamma. Kimine göre antika olmak için fazla genç olan bütün eşyalar vintage ismini alabilir. Yani 100 sene öncesine kadar olan ürünlere vintage diyebiliriz. Kimine göre ise eşyaya vintage sıfatını takdim edebileceğimiz en geç üretim tarihi 50 sene öncesi. Vintage giyim parçaları için şimdilik 1920’lerden sonra üretilmiş parçalara bu ismi verebileceğimizi varsayabiliriz. Retro ise kısaca günümüze ait gibi görünmeyen her türlü ürün tarzına verilen bir ad. Yani 1990’lara ait gibi görünen bir şapka da olabilir (teknik olarak daha vintage sayılmıyor) ya da 1970’lerin tarzına ait bir kombinine de denebilir. Günümüzün dönemine ait değilmiş gibi görünen, eski modaya göre tasarlanıp üretilen ürünlere de retro deniyor. Yani baştan aşağıya popüler bir mağazadan giyinmiş birisi retro bir stile sahip olabilir.
Vintage Giyim Ve İkinci El Alışveriş
Vintage giyimde ürünler en az 20 sene öncesinden üretildiği için büyük ihtimalle kullanılmış olmalarına şaşmamak gerek. Kullanılmamış bir vintage giyim ürünü için ancak markaların özel olarak sakladıkları parçaların satılması ya da tesadüfen bir ürünün hiç kullanılmadan senelerce bir dolapta beklemiş olması ve ortaya çıkması gerekiyor. Vintage giyimin bu denli popülerleşmesi ve gündemde olması sebebi ile gerçek vintage ürünler bulmak git gide zorlaşıyor. Özellikle 50 sene ve öncesine ait ürünler koleksiyoncularının ve meraklılarının çoğu ürünü toplamış olması sebebi ile çok zor bulunan parçalar arasında. Daha yakın dönemlerde üretilen vintage giyim ürünlerinin ise bulunması, korunması ve tamir edilmesi daha kolay. Ahu Yağtu’nun her defasında ısrarla vurguladığı gibi (!), her ikinci el ürüne vintage adını veremeyiz. Hatta eski dönemlerde üretilmiş her kıyafete de vintage diyemeyiz. Kendi aralığı olan 1920’lerden son 20 seneye kadar süreçte üretilmiş bir ürün olsa bile o ürünün dönemin izlerini taşıyıp taşımadığına da bakmak lazım. Çünkü günümüzün günlük giyiminin birebir aynısı bir modelde üretilmiş t-shirtin 20 sene önce üretilmiş olması çok da bir anlam ifade etmez. Vintage giyim ve vintage kavramı ciddiye alındığında bir çok detaya sahip ve bu parçalar için yüksek miktarlar ödemeyi kabul eden, hatta kolleksiyonlarını yapıp hangi ürünü kimin ne zaman giydiğine kadar araştıran insanlar var. Geçtiğimiz sezona ait herhangi bir marka elbiseyi 1-2 defa kullandıysak bunu ikinci el olarak satabiliriz. Hatta dolabımızda 10 senedir hiç giyilmeden duran bir ceketi de ikinci el olarak adlandırabiliriz. Ancak buna vintage dersek yanlış bir değerlendirme yapmış oluruz. Bu ceket eğer eski dönemlerin çizgilerini birazcık taşıyorsa buna ancak retro ismini verebiliriz.
Vintage Giyim Ürünleri Daha Kaliteli
Moda tasarımı, tarih boyunca tabii ki kendini tekrarladı. Ancak orijinal vintage kıyafetler gerçekten geçmişten geldikleri için değerini sürekli arttırıyor. Bir kıyafetin ya da aksesuarın seneler boyunca aynı kalabilmesi için çok kaliteli malzemelerden üretilmesi gerekiyor. Dolayısıyla orijinal vintage ürünlerin çoğu bu zamana kadar fazla hasar görmeden muhafaza edilebilmiş, kaliteli ürünlerdir.
Özellikle 1920’lerde ve sonrasında üretilmiş olan, yani vintage olmak için yeterince kıdemli sayılan takılar ve süsler, en kolay ve en uygun fiyata bulunabilecek ürünler arasında. Küpeler ve şapkalar arasından da koleksiyonerlere daha kaptırılmamış, uygun ürünler bulunabilir. Mesela binlerce lira eden 1950’lerden kalma Hermes bir çantayı ele alalım. Gerçekten de güzel korunmuş bu çantanın bunu başarabilmesindeki en büyük sebep, çok kaliteli ve özel malzemelerden yapılmış olmasıdır. Bu onu günümüze kadar taşıyıp gerçek bir vintage ürün yapmış.
1960’lardan gelen Pierre Cardin bir paltonun şeklini, şemailini ve kullanışlılığını başka neye bağlayabiliriz ki? Şu anda bir çok karşıt kampanya olup hayvan kürkü ve derisinden yapılan ürünlerin talebi bir bir azalsa da, eski dönemlerde ne yazık ki ünlü markalar için durum pek de öyle değildi. Hayvan materyalleri ile kaliteli ve kalıcı ürünler üreten pahalı markaların bu ürünleri gerçekten de günümüze kadar ulaşmış. Bu yüzden orijinal vintage ürünler araştırırken karşınıza çıkabilecek cüzdanların ya da çantaların çoğu timsah yılan ya da deve kuşu derisinden olacaktır.
Ünlü markaların günümüze kadar gelen kıyafetlerinden hatrı sayılır bir kısmı ise yine süet ya da deriden yapılmış. Ya da tamamı ipek ya da kadife bir Christian Dior elbise bulmak sizi hiç şaşırtmayacaktır. Bunun yanında kemik güneş gözlükleri bulmak da rahatlıkla mümkün. Takılar ise genellikle değerli taşlardan, inciden ya da mücevherlerden oluşuyor. Altın, gümüş ya da diğer değerli madenlerden üretilen aksesuarlar neredeyse hiç bozulmadan günümüze kadar geliyor.
Vintage Giyinme Rehberi
Eğer doğal bir tarzda görünmek istiyorsanız, üzerinizdeki bütün parçaları aynı dönemden seçmek pek de doğru bir hareket olmayacaktır. Çünkü bu, bir amaç için giydiğiniz kostüm izlenimi uyandırabilir. Bunun yerine günümüz modası ile vintage parçaları birleştirmek, ya da farklı dönemlerin parçalarını zevkli bir şekilde kombinlemek daha elegant bir görüntü sergileyebilir.
Vintage giyimi kombinlemek için ünlü tasarımcıların fikri %50, %50 şeklinde. Yani üzerinizdeki parçaların yarısı vintage giyim iken yarısının ise günümüz modasına ait olması gerektiğini söylüyorlar. Vintage bir bluzu günümüz kot pantolonuyla kombinlemelisiniz (ya da tam tersi). Elbiseleri ise modern birer saç-makyaj, ayakkabı ve çanta ile kombinleyebilirsiniz. Vintage bir havaya sahip olmak için illa ki büyük parçalar kullanmanıza gerek yok. Orijinal vintage bir atkı ya da mücevher bile size bu havayı kazandıracaktır.
One Comment
Leave a Reply