Uzun uzun bakışmalar, bitmeyen entrikalar, 3 saati bulan yayın süreleri… Ve bir yanda da ne varsa eskilerde var dedirten diziler! Gelin hep birlikte Türk televizyonlarına imzasını bırakmış dizilerden biri olan 7 Numara’ya göz atalım!
Gerçek Dostluğun Hikayesi: Yedi Numara
Yıl 2000! Milenyuma yeni girmişiz. Ülke gündemi kriz, hayat pahalılığıyla boğuşuyor, ancak samimiyet henüz kaybolmamış. O günlerde TRT’de bir dizi başladı ve izleyici görüp görebileceği en samimi dizilerden biriyle tanıştı.
Yedi Numara’nın Konusu
2000-2003 yılları arasında TRT’de yayınlanan ve komedi türünde seyirci karşısına çıkan yapımın Fora Filme üstlendi. Üniversite eğitimi için farklı şehirlerden gelmiş 4 şehirli kız ve 2 taşralı erkek öğrencinin yollarının kesiştiği dizide, seyirciler 3 sezon boyunca hem duygusal hem de komik anlara tanıklık etti. Birbirlerine deliler gibi aşık olan, ancak bir türlü çocuk sahibi olamayan Vahit ve Zeliha çiftinin evine kiracı olan bu gençler yeri geldi birbirlerine düşman, yeri geldi birbirlerine aile oldular.
Efsane Replikleriyle Unutulmayan Karakterler
Vahit Ballıoğlu
Usya oyuncu Engin Alkan’ın hayat verdiği Vahit’in dizide kariyeri bakkal olarak başladı, mantıcı olarak devam etti. Zeliha ile evli olan Vahit’in en bilinen özelliklerinden biriyse asla dolmak bilmeyen karnı. Yeğenleri Recep ve Haydar Ballıoğlu’na attığı terlikler kadar verdiği hayat dersleriyle de bilinir Vahit Emmi! En bilinen repliği ise “Ba ba ba ba ba…”
Zeliha Ballıoğlu
Şebnem Sönmez’in oyunculuğu ile hayat bulan Zeliha tipik bir ev kadınıdır. Aşırı dozdaki anaçlığı ile bilinen Zeliha Yenge’yi ise hep Koçlarım ve Piliçlerim deyişiyle hatırlayacağımız kesin. Hadi bir de felaket senaryolarını unutmamak gerekir.
Piliçlerrrrr
Armağan
Tuba Erdem’in canlandırdığı Armağan için kızların en anaçı, en tertiplisi ve en katısı demek doğru. Armağan ve Haydar’ın sözlere dökülemeyen masum aşkı ise 7 Numara’nın en unutulmaz sahneleri arasındadır.
Cansu
Şakacı mı şakacı, haylaz mı haylaz Cansu’ya hayat veren isim ise Gülden Güney. O bu hikayenin en çocuğu. Bir yandan da Yusuf Güdük’ün “Aslanım Graliçem”i!
Rüya
Piliçlerin en romantiği ve korkağı olan Rüya ise Nuray Uslu canlandırmıştı. Girdiği depresyonlar ve gördüğü rüyalarla unutulmayan bir karakter olmayı başaran Rüya’nın Leo aşkını da hatırlatmakta da fayda var.
Ayten
Ekibin Ankaralı’sı olan Ayten’i ise başarılı oyuncu Ayça Mutlugil canlandırmıştı. Sayılamayacak kadar çok sevgilileri ve bitmek bilmeyen makyajlarıyla tanınan Ayten’in Recep olan diyaloglarını ise unutmamak lazım.
Koçlar
Recep
Volkan Girgin’in canladırdığı Recep’i anlatmak için tek bir cümle yeter:
“Müsrifliğin Lüzumu Yok”
Haydar
Bir matematik dehası olan Haydar’ı Okan Selvi canlandırmıştı. Armağan’a olan aşkı ve masumiyeti ile akıllara kazanan Haydar’ın en bilinen repliğini ise hemen hatırlayalım:
“Herhalde, galiba, sanırsam!”
Sabit
Olgun Şimşek’in canlandırğı Sabit İstanbul’a aktör olmak için gelir. Aynı zamanda Recep’in de abisidir.
Diğer Önemli Karakterler
Yusuf Güdük
Çağlar Çorumlu’nun oynadığı Yusuf karakteri tam bir köylü kurnazıdır. Cansu’ya olan aşkı ve onu kazanmak için yaptıklarıyla tanıdığımız Yusuf Güdük, aynı zamanda gerçek bir dosttur.
Meryem
Sedef Pehlivanoğlu’nun hayat verdiği Meryem karakteri oldukça unutkan ve saftır. Bir türlü hatırlayamadığı isimler ve adreslerle devamlı ortalığı birbirine katar.
Asiye
Özlem Türkad’ın başarılı oyunculuğu ile karşımıza çıkan Asiye karakteri tam bir zeka küpüdür. Vahit ve Zeliha’nın sahip çıktığı Asiye sivri zekasıyla her işin üstesinden gelir.
Berat
Aşkın Şenol’un hayat verdiği Berat, Zeliha’nın ablasının oğludur. Asiye’yle evlene Berat dizinin ilk zamanlarında yaptığı üçkağıtlarla tanınır.
Yedi Numara’nın Efsane Replikleri
Haydar ve Armağan’ın Efsane Aşk İtirafı
Haydar ve Büyük Aşkı
Haydar: Bu sevdanın sonu yok Haydar” demiştin bana. Unuttun mu? Doğruymuş. Bu sevda sonsuz emmioğlu. Ucu bucağı yok. Hatta onun Armağan’a bile ihtiyacı yok. Nereye gitsem Armağan benimle. Ben tepeden tırnağa Armağan kestim zaten. Aynada kendime baksam yeter karşımda hep onu görüyorum. Böyle daha iyi emmioğlu bir gün çekip gittiğini görmektense hep benimle kaldığını yaşamak daha iyi.
Kızlar Pollyanna Olursa
Cansu,Rüya ve Ayten bir bankta oturmaktadır. Armağan yanlarına gelir ve;
Ayten: “N’oldu? Kötü bir şey mi oldu?”
Cansu: “Yoo, hiçbir şey olmadı. Tam tersine herşey yolunda.”
Rüya: “Evet, evet. Hayat güzel. Genciz, güzeliz, sağlıklıyız, pozitif düşünüyoruz.”
Ayten: “Herşeyi iyi yanıyla görüyoruz.”
Cansu: “Mahkeme kararıyla ön adlarımızı Pollyanna olarak değiştirmeye karar verdik.”
Ayten: “Ama bizi karıştırmamak için bana Pollayanna, Rüyaya Pol, Cansuya da Po diyebilirsiniz.”
Cansu: “Sensin en kısaca.”