Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) içinde bulunduğumuz evrenin gizemlerini keşfetmek, gezegenler, galaksiler ve evrene ait soru işaretlerini gidermek için uzun yıllardır ciddi çalışmalar yapıyor. Özellikle son 60 yıldır atılan adımlar ve ivmelenerek artan başarılarla pek çok sonuca ulaşılmış durumda. Son olarak NASA’nın önderliğinde yürütülen ve Güneş Sistemi’nin daha derin bir keşfi için yapılan çalışmalar şu güne kadar NASA tarafından yürütülen en büyük proje. Ancak proje kapsamında elde edilen yeni bilgiler ve başarılara rağmen, bilim insanlarının bir uyarısı var; bu keşifler sırasında dünyaya taşınabilecek olan uzaylı mikroplar milyonlarca insanın hayatına mal olabilir.
Uzun yıllardır güneş sistemi içerisinde farklı bir yaşam formu bulmak veya yaşam formlarının hayatlarına devam edebileceği yeni sistemler keşfetmek için çalışan bilim insanları, bu arayışlarını hızlandırmış durumdalar. Bu kapsamda pek çok keşif görevine imza atan NASA, farklı göktaşlarında ve özellikle Mars’da yoğunlaştırdığı çalışmalarla mikro düzeyde canlı veya canlılık izleri bulabilmeye çalışıyor. Yapılan keşiflerin sonuçlarının insanoğlunun geleceğinde pek çok etki yaratacağı da kesin. Ancak bilim insanları bu keşiflerin dünya yüzeyinde olumsuz etkileri olabileceğini de belirtiyor.
Uzaylı Mikroplar Tehlikeli Olabilir
The Sun’da yayınlanan habere göre, American Association for the Advancement of Science’ın Boston’da düzenlenen yıllık olağan toplatısında konu ile ilgili bir konuşma yapan Dr John Rummel, uzayda yer alabilecek farklı mikrop türlerinin Dünya’ya ulaşması halinde oldukça olumsuz durumlar yaşanabileceğini belirtiyor.
Uzayda farklı gezegenler ve göktaşlarında toplanılan materyalleri laboratuarlarında inceleme altına alan NASA, henüz için bir canlı formuna ulaşmış değil. Ancak ulaşılması halinde ve mikrop da olabilecek bu canlı formlarının insanlarla temas kurması halinde bu yaşam formuna bağışıklık sistemimizin nasıl yanıt vereceği ise henüz bir soru işareti.
İnsanoğlunun bağışıklık sahibi olmadığı bir virüsle karşılaşması halinde oluşacak salgının önüne geçmenin oldukça zor olduğu vurgulanıyor. Daha önce karşılaşılmamış karmaşık bir yapıya sahip olması olası olan bu virüslere karşı bir tedavi ve aşı geliştirmenin oldukça uzun bir süreci kapsayacağı öngörülüyor. Bazı uzmanlar ise bu sürecin olumsuz sonlanacağına ise kesin gözüyle bakıyor. Kimi felaket senaryolarına göreyse bu virüsler insanoğlunun soyunun tükenmesine neden olabilir.
NASA’nı olası senaryolar için geliştirdiği farklı projelerde bulunuyor. Micro düzeyde dünya dışı yaşam formları bulunması durumunda devreye sokulacak pek çok araştırma programı bulunuyor.