İş kurma hayaline sahip insanlar genelde şu klişe sözü tekrarlayıp durur: “Para kazanmak için para lazım. Para parayı çeker abi.” Ancak “yalın girişimcilik” (lean startup) yaklaşımı sayesinde genel kanı tersine çevrilmiş durumda. İş kurmak için illa yüklü bir sermayenizin olması gerekmiyor.
Online iş yaparken elbette neredeyse hiçbir sermayenizin olması gerekmez, ancak startup niteliğinde bir iş kurmak için bile neredeyse hiç paraya ihtiyacınızın olmadığı durumlar vardır. Şimdi bu durumları inceleyelim.
1. Kazancınızla yatırım yapın.
David Osorio, Crossfit South adlı spor salonunun sahibi.
“Crossfit South’u açmak istediğimde ortaklık, kredi, kira gibi opsiyonlar bana mantıklı gelmedi. Brooklyn’de emlak fiyatları dudak uçuklatan cinstendi çünkü. Bu nedenle tek güvencem kendi kazancımdı. Mali planım, imkanlarım dahilinde hareket etmek ve sahip olmadığım tek bir doları harcamamak şeklindeydi. Yani ihtiyaç duyduğum para elimde yoksa, ben de o parayı elde edene kadar çok çalışırım gibi bir felsefeyle kurdum spor salonumu.”
2. Ucuz pazarlama yöntemleriyle yaratıcılığınızı konuşturun.
Onabrush kendi öz kaynaklarıyla kurulmuş startuplara güzel bir örnek. Şirketin kurucusu kötü ağız kokusunu önlemek için bir dil fırçası üretmiş, ancak pazarlama konusunda pek başarılı olamamış. Sonra pazarlama dersleri alan bu mucit, sınıf arkadaşlarından gelen Youtube tavsiyesini ciddiye almış.
Sonuç olarak 500 dolarlık bir maliyetle hazırlanan komik bir video sayesinde 2 yıl içinde 40 farklı ülkede bir milyondan fazla dil fırçası satılmış. Orabrush, “internet çağında pazarlama” derslerine konu olabilecek başarılı bir örnek. İnterneti asla görmezden gelmeyin diyelim kısaca.
3. Prototip yaratın.
Awesome adlı web design şirketinin kurucularından Fırat Parlak, ilk müşterilerine prototip üzerinden hareket etmeleri gerektiğini tavsiye etmiş.
“Bir müşterimiz bize uzun bir liste vermişti. Bu sitenin pek çok farklı özelliğe sahip olması isteniyordu. Ancak müşteriyi prototip ya da “minimum viable product” da denen en yalın ve sade ürüne doğru sevk ettik. Bu tavsiyemiz sayesinde site, üyelerine daha pratik çözümler sunabilir bir hale geldi. Desteğimiz ve önerilerimizle site için bir de iPhone uygulaması yapıldı.”
Yani özetle, bir iş kurmak için alengirli programlar, siteler, uygulamalar üretmeniz gerekmiyor. Başlangıçta çalışır vaziyetteki sade projeler de girişimci olarak sizin büyüyüp tanınmanıza neden olabilir.
4. Ortak bulun.
Salt of the Earth Bakery, şahane pastalar ve ekmekler üreten bir firma. Şirketin kurucu ortaklarından Haskel Rabbani şirketin başarısını, eşinin cesur hamlelerine borçlu olduklarını ifade ediyor: “Bir gün büyük bir markete gitti ve kendi çöreklerini onlara satıp satamayacağını sordu. Onlar da kabul etti.”
O zamandan beri şirket Elle ve Serious Eats gibi pek çok önemli dergiden olumlu eleştiriler aldı. Şirketin “Tatlı & Tuzlu” akımı Pinterest gibi pek çok sosyal medya platformunda viral olarak gezdi. Ancak Rabbani şirketin başarısını trendlere ve pazarlamaya değil, yaptıkları ekmeklerin ve pastaların yüksek kalite malzemeden yapılmasına borçlu olduklarını söylüyor.
Girişimcilerin buradan çıkarması gereken ders basit. İş kurmadan önce potansiyel ortaklarınızı tespit edin. Örneğin hayvan yemi satmak isterseniz dükkanı nereye açmak gerektiğini iyi düşünmelisiniz. Aynısı hizmet sektörü için de geçerli. Sizin sunduğunuz hizmetten satın alacak büyük bir şirket var mı çevrede? Ortaklık kurmak için elinizden gelenin en iyisini yapmalı ve yeni insanlarla tanışmalısınız.