Titanic gemisini Leonardo Dicaprio ve Kate Winslet’in başrollerini paylaştığı 1997 tarihli o meşhur film sayesinde hemen herkes bilir. 10 Nisan 1912’de Southampton’dan New York’a doğru yol alan gemi ilk seferinde buzdağına çarparak okyanusun derinliklerine gömülmüştü. Film sayesinde bu gemi hakkında çok şey bildiğimizi düşünürüz, ancak Titanic hakkında çoğu kişinin bilmediği bazı gerçekler bulunuyor.
Şimdi gelin isterseniz Titanic hakkında daha önce duymadığınız 9 gerçeğe bakalım:
1. “Asla Batmaz” İfadesi Şehir Efsanesi
Filmlerde ve belgesellerde gördüklerimizi bir kenara bırakırsak Titanic’in asla batmayacağı iddiası asılsızdır. Öyle ki Titanic’in bağlı olduğu White Star Line adlı gemi şirketinin bir diğer gemisi olan Olympic o dönemde daha çok ilgi çekiyordu ve Titanic’in battığı dönemlerde gazetelerde kullanılan görüntülerin büyük oranı Olympic gemisine aitti.
2. Orkestraya Fatura Şoku
Titanic filmini izleyenler hatırlar. Gemi batarken gemideki küçük bir orkestra müzik yapmaya devam ederek insanları sakinleştirmeye çalışır. 8 kişilik bu orkestradan sadece 3 kişinin cesedine ulaşılmıştır. İlginç olan meseleyse şudur: Gemi battıktan 2 hafta sonra müzisyenlerden John Hume Law’un babasının evine bir fatura gelir. Orkestrayı işe alan şirket, John Hume Law’un orkestrada kullandığı kostümün parasını (bugünün parasıyla 80 sterlin) istemektedir.
Gemi battıktan bir ay sonra da New York’taki Apollo Club adlı bir barda, müzisyenlerin anısına bir konser düzenlenmiş ve toplanan para acılı ailelere bağışlanmıştır.
3. Esas Kahraman Charles Herbert Lightoller
Geminin ikinci kaptanı Charles Herbert Lightoller, gemiden sağ kurtulan en yüksek rütbeli kişiydi. Panik ve kriz ortamını iyi yöneterek 30 kişinin sağ salim bir şekilde kurtarma gemisine geçmesini sağlayan Lightoller, daha sonra 1. Dünya Savaşı esnasında da Dunkirk’teki İngiliz askerlerinin kurtarılmasında görev yaptı.
Dunkirk ile ilgili geçtiğimiz ay Christopher Nolan filminin vizyona girmiş olduğunu da belirtelim.
4. 700 Kişiye 2 Tuvalet
Titanic’in buzlu sulara gömülmesinden önce üçüncü sınıf yolcular için sadece 2 tuvalet bulunuyordu. Biri kadınlar, diğeri de erkekler için olan bu tuvaletleri 700 kişi kullanmak durumundaydı. Yani kabaca tuvaleti kullanmak için 350 kişiyle yarışmak durumundaydı üçüncü sınıfta kalan kadın ya da erkek yolcular. Yani erkekler tuvaletinde birinci sıradaki kişi işini 5 dakikada bitirse, 350.kişiye sıra bir gün sonra geliyordu.
5. Daha Çok Yolcu Kurtarılabilirdi
Titanic batarken doğal olarak yardım sinyalleri gönderiyordu. Ancak iş işten geçene kadar kimse bu sinyallere cevap vermedi. Şöyle ki SS Californian adlı gemi, Titanic’e yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaydı. SS Californian’ın mürettebatı, çevredeki ilginç ışıklarla alakalı olarak kaptanı bilgilendirmiş olmasına karşın kaptan geminin radyo sinyali algılayıcısının gece olması nedeniyle kapatıldığı ifade ederek uyumaya devam etti. Bu yüzden Titanic’ten gelen yardım talebine karşılık verilemedi.
Samson 250 adlı Norveç kökenli bir başka gemiyse Titanic’e daha da yakındı. Ancak bu gemide yasadışı fok avlaması yapıldığı gerekçesiyle istense de Titanic’e yardım edilemeyeceği yönünde teoriler bulunmaktadır. İki gemi de Titanic’teki insanları kurtaran Carpathia gemisinden daha yakın mesafeydi, bu da enteresan bir gerçektir.
6. 713 İnsan ve 3 Köpek Kurtarıldı
Titanic’te yeteri kadar kurtarma botu olmadığı biliniyor. Yani gemideki herkesi kurtarmaya yetecek kadar bot yoktu. Buna karşın Lifeboat 1’de 40 kişilik yer olmasına karşın bu botta sadece 12 kişi vardı. Yani olan botlardan da tam olarak istifade edilemedi. 713 kişinin kurtulduğu kazada kurtarılanlar arasında 3 köpek olduğu biliniyor. Gemide 12 köpek olmasına karşın sadece 3’ü kurtulabildi.
7. Kaptan Doğru Kişi Değildi
Titanic’in kaptanı Edward John Smith, 37 yıllık kaptanlık hayatına nokta koymayı planlıyordu. White Star Line şirketine 28 sene hizmet veren Smith, esasında rüzgarla çalışan gemilerde görev yapmıştı. Yani buharla çalışan Titanic onun uzmanlık alanına girmiyordu. 62 yaşındaki kaptan buharlı gemileri idare etme konusunda tecrübesizdi, zira tehlikeli buzdağlarının olduğu bir bölgeye girerken mürettebatına “tam gaz” devam etmelerini emretmesi başka türlü açıklanamaz. Kaptan da gemisiyle birlikte suyun derinliklerinde hayatını kaybetti, ancak onun son saatlerini nasıl geçirdiğini kimse tam olarak bilmiyor.
8. Gözetleme Kulesinin Anahtarı Southampton’da Kaldı
Geminin ikinci kaptanı David Blair, gemi Southampton Limanı’ndan New York’a gitmek üzereyken son anda mürettebattan çıkarıldı, yani gemiye binemedi. Geminin gözetleme kulesinin anahtarları ise sadece ondaydı. Gemideki tüm dürbünler de bu kuledeki odada bulunuyordu.
Geminin gözetleme kulesinden sorumlu Fredrick Fleet, kazadan sağ kurtuldu ve savcılara eğer dürbünlere erişimi olsaydı buzdağını daha erken görüp kazayı önleyebileceğini söyledi.
Yani bir çift dürbüne ulaşılamaması ve bu dürbülere erişimi olan tek kişinin son anda mürettebattan çıkarılmasıydı belki de tüm bu felakete ve Titanic efsanesinin doğmasına neden olan…
9. Titanic Geri Dönüyor!
Avustralyalı milyarder iş adamı Clive Palmer’ın şirketi Blue Star Line, Titanic 2 adlı yeni bir gemi üretmeye başladı bile. Titanic 2’nin 2018 yılında ilk seferini Çin’den Dubai’ye yapması planlanıyor. Titanic 2 hakkında daha fazla bilgi almak için Titanic Yeniden Sulara Dönüyor! başlıklı yazımıza göz atmanızı tavsiye ediyoruz.
One Comment
Leave a Reply