Kara hayvanları içerisinde bugüne kadar türünü devam ettirmeyi başaran ve fillerden sonra en iri olan bu heybetli hayvanlar maalesef insanların gergedan boynuzu tutkusu yüzünden katlediliyorlar. Boyları 4 metreye ve yükseklikleri 2 metreye varan bu 3-4 tonluk devler, soylarının tükenmesi ile karşı karşıya kalınmasına rağmen hala avcılar tarafından geçmişte öldürülüp günümüzde ise ya bayıltılarak ya da öldürülerek, boynuzları sökülüp alınıyor.
Asya ve Afrika’da sadece 5 türü kalan bu hayvanlar hem doğum sürelerinin uzunluğu ve yavrulama sayısının düşüklüğü, hem de insanların gergedan boynuzu fantezisi yüzünden soyları tehdit altında. Fantezi diyorum çünkü tıbbi amaçlarla ve bıçak yapımı kullanımı dışında afrodizyak etkisi yüzünden boynuzlarından hatta canlarından oluyorlar.
Sadece fantezi ürünü olduğunu zannetmeyin, ayrıca altından daha da değerli bir maddedir gergedan boynuzu. 100 gramı 6000 dolar ediyormuş ki, ortalama bir gram altın 144 tl. Arada uçurum var. Gergedan boynuzunun bu kadar değerli olmasının bir diğer nedeni ise yapısında çok kuvvetli keratin bulundurması, Çin eczasının da kökünü verdiği bir tıbbi değerlilik durumu da var.
Nihayetinde Hindistan’da olan Kaziranga Ulusal Parkında kurulan tim, tabiri caizse adeta gergedan boynuzu için gelen avcıları avlıyorlar.
Avcı Timleri
Kaziranga Ulusal Parkı Golaghat ve Nagaon şehirlerinin yakınlarında Assam’ da 1908 yılında kurulmuştur. Bu park gergedan nüfusu açısından dünyanın en büyük 2. Parkı kabul ediliyor. Assam Hükümetinin Orman Bakanlığı ve NGOs vahşi yaşam koruma derneği tarafından desteklenerek yapılan ve Mart 2015 de yayınlanan nüfuz verilerine göre Kaziranga Ulusal Parkında 2,401 tane gergedan yaşamakta.
Kaziranga Ulusal Parkında Orman muhafızı olarak çalışan Avdesh kendisi hiç bir insan öldürmemiş ancak 4 yıldır çalışırken arkadaşlarının böyle olaylar yaşadığını duymuş. Avdesh bu konu hakkında şunları söyledi:
“Bize söylenen talimat şuydu; ne zaman kaçak avlanan bir kimse ya da avcı görürseniz, hemen silahınıza davranmalı ve de onları avlamalısınız. Onları vurmamız aslına bakarsanız tamamen bir emirdi. Hatta gece geç saatlerde herhangi bir insan görseniz dahi, onu vurmamız emirdi.”
Kaziranga Ulusal Parkının müdürü olan Dr. Satyendra Singh gergedanların yok edilmesi hakkında şunları söyledi:
“Öncelikle onları uyarıyoruz, siz kimsiniz? Ama eğer ateş etmeye kalkışırlarsa, onları öldürmek zorundayız. Ancak yine biz önce onları tutuklamaya çalışırız ki; eklemlenmiş mekanizmalarını ve arkadaşının yerlerini öğrenebilelim. Yani böylece bilgi alabilmiş oluyoruz.”
Bunların sadece söylemde kaldığını zannetmeyin. Bu zamana kadar bu parkta toplam 50 insan öldürülmüş. Modi Devlet Başkanı yaptıkları bu uygulama sayesinde avlanma oranın ciddi ölçüde azaldığı söylemiş ve de bunu bir başarı olarak nitelendirmiştir. Başka bir yöntemle çözülebilir miydi bilmiyorum; ancak bazı noktalarda ‘şiddeti şiddetle çözmek zorunda kalıyorsunuz’ a inanmakta zorlanıyorum yine de.
Aslında bu tarz uygulamaları koymakta mecbur kalmışlar çünkü 1000’in üzerinde nesli tükenmekte olan vahşi hayvan türü varmış bu parkta. Mesela geçen yıl 116 leopar öldürülmüş. Kaziranga Vahşi Yaşam Koruma Derneğine göre bu rakamlar sadece rapor edilen rakamlarmış ve de onlar sayının çok daha fazlasının olduğunu söylüyorlar.
Tabi ki bazı söylentilere göre masum insanların kolayca ve nedensizce öldürülmesine sebebiyet veriyormuş ancak yukarıda da bahsettiğim gibi orman muhafızları ilk hedeflerinin öldürmek değil tutuklamak olduğunu söylüyorlar. Bence de yöntemlerinden bazılarında değişikliğe gitmeleri gerekiyor. Mesela uyarma mekanizmalarında, çünkü bir kere uyarıdan sonra anında ateş etme emri vermek çok acımasızca. Ateşe ateşle karşılık vermeyi anlıyorum ancak diğeri saniyelik bir olay sadece.
Umarım insanlık bu çılgınlığa artık bir dur der!