Guernica tablosu, İspanyol ressam Pablo Picassı tarafından Haziran 1937’de tamamlanan sanat tarihinin en önemli çalışmalarından biri. Şu an Madrid’deki Museo Reina Sofia’da sergilenen Guernica; siyah, beyaz ve gri renklere sahip ve Picasso’nun Paris’teki evinde yapıldı.
Pek çok eleştirmen tarafından savaş karşıtlığı kavramını ele alan en etkili resimlerden biri olarak kabul gören Guernica, aynı zamanda Pablo Picasso’nun da en bilinen eserlerinden.
Bu yazımızda Guernica resmi hakkında ilginç ve etkileyici bilgiler sunuyoruz sizlere.
Guernica Resmi Hakkında Şaşırtan Gerçekler
3.49 metre x 7.76 metre ebatlarında devasa bir resim olan Guernica, tabiri caizse şiddet ve kaos nedeniyle “yamulmuş” insan ve hayvan figürleri içeriyor. Çığlık atan kadın, kopan organlar, alevler, yaralı bir at ve boğa gibi unsurların yer aldığı resim siyah, beyaz ve gri renklerle yapılmış halde.
Kuzey İspanya’daki Bask kasabası Guernica’nın Nazi Almanya’sı ve Faşist İtalya tarafından bombalanmasına tepki olarak yapılan bu resim ilk olarak 1937 Paris Uluslararası Sanat Fuarı’nda gösterildi ve sonrası pek çok fuar ve galeriyi gezen bu resimden elde edilen gelir İspanya’daki savaşın yaralarını sarmak için harcandı. Guernica, İspanya İç Savaşı hakkında uluslararası kamuyonun bilgilendirilmesi bakımından oldukça etkili bir unsur oldu.
Guernica’ya Giden Yol
Ocak 1937’de İspanyol Cumhuriyetçi hükümet, Picasso’ya Paris Sanat Fuarı’nda İspanya’yı temsil etmesi için büyük bir mural sipariş etti.
1934’te İspanya’yı terk eden ve bir daha ülkesine geri dönmeyen Picasso o dönem Paris’te yaşıyordu.
Ocak ve Nisan arası dönemde bir miktar isteksiz bir şekilde bu resme çalışan Picasso, 26 Nisan 1937’de Guernica kasabasının bombalandığını öğrendikten sonra arkadaşı şair Juan Larrea tarafından savaşla alakalı bir resim yapması için teşvik edildi.
1 Mayıs günü George Steer’in Guernica kasabasının bombardıman sonrası durumunu anlattığı yazıyı okuduktan sonra aklındaki mural fikrini terk etti ve Guernica’da yaşanan dehşet ve vahşeti temsil etmesi amacıyla Guernica resmi üzerinde çalışmaya başladı.
26 Nisan 1937’de Ne Oldu?
İspanya İç Savaşı esnasında Bask bölgesindeki Biscay kentine bağlı bir kasaba olan Guernica, cumhuriyetçilerin kalesi ve Bask kültürünün merkezi olarak görülüyordu. Cumhuriyetçilere o dönem sosyalist, komünist, anarşist gözüyle bakılıyordu ve Francisco Franco önderliğindeki miliyetçilerin açık hedefi konumundaydı.
26 Nisan 1937 günü öğle 4 sularında Alman savaş uçakları Guernica’yı tam 2 saat bombardımana tuttu.
O gün kasabada pazar günü olması nedeniyle insanların sokakta olduğu ve bombalardan kaçacak bir yer bulamadıkları da kaynaklarda belirtilen bir diğer acı gerçek.
Kendi halinde ufak bir kasaba olan Guernica’nın hemen dışında silah fabrikası bulunuyordu ancak bombardıman bu fabrikaya hiçbir zarar vermedi. Bu nedenle Guernica’nın bir savaş değil, terör olayı olduğu da yine yaygın olarak kabul gören bir durum.
Guernica’nın nüfusu bombardıman dönemi kadın ağırlıklıydı. Zira erkekler cumhuriyetçi kanat adına savaştaydı. Diğer bir deyişle bombalar en çok kadınları ve çocukları etkiledi.
Rudolf Arnheim da bu konuyu şu sözlerle aktarıyor: “Guernica resmindeki kadınlar ve çocuklar masum, savunmasız insanlığın bombalandığını temsil ediyor. Kadın ve çocuk figürleri Picasso resimlerinde insanlığın kusursuzlukları olarak yer alır. Bu açıdan Guernica resmini insanlığın merkezine yapılmış bir saldırının temsili olarak okumak mümkün.”
Alman işgali esnasında Paris’te yaşayan Picasso’nun evine gelen bir Alman yetkilinin Picasso’ya “Bunu siz mi yaptınız?” demesi üzerine “Hayır, siz yaptınız.” demesi ise Guernica tablosunun arkasındaki düşünceyi en iyi açıklayan anektodlardan biri olarak görülmektedir.
Guernica Tablosu Nasıl Üretildi?
Guernica tablosunda Picasso’nun talebi üzerine parlaklık bakımından en düşük seviyede olan mat boya kullanıldı. O dönem Picasso’nun yakın arkadaşı olan fotoğrafçı Dora Maar, Picasso’nun atölyesini fotoğraflıyor ve ona kamerasız fotoğrafçılık hakkında bilgiler veriyordu. Maar’ın siyah beyaz fotoğraflarından ilham alan Picasso renk kullanımını bir kenara bırakıp siyah beyaz fotoğrafların yarattığı dolaysızlıktan istifade etti bu eserinde.
Genel olarak çalışma alanına ziyaretçilerin gelmesini pek istemeyen Picasso, Guernica’yı yaparken insanların gelip üretim sürecini izlemesine izin verdi. Zira insanların faşizm karşıtlığı konusunda bilgi ve duyarlılık sahibi olmasını istiyordu. Guernica üzerindeki çalışmaları devam ederken Picasso şöyle bir ifadede bulundu.
“Hayatım boyunca sanatın ölümüne karşı mücadele verdim. İspanya’da olaylar ise insanlara ve özgürlüğe karşı gelişiyor. Ölüm ve teslim olmakla bir anlığına dahi mutabık olduğumu kim iddia edebilir?”
Picasso, Guernica tablosunu 35 günlük bir çalışmanın ardından 4 Haziran 1937’de tamamladı.
Guernica’nın Kompozisyonu
Guernica tablosuna baktığımızda sahnenin bir odada gerçekleştiğini görüyoruz. Odanın sol kısmında şaşkın bir boğanın feryat eden bir kadının üstünde yer aldığını görmek mümkün. Bu kadının kollarında ölü bir çocuk taşıyor. Resmin ortasında acı geçen bir atın hemen yanında mızrağa benzer bir şey var.
Atın altında cesedi parçalanmış bir asker bulunuyor. Yaralı sağ elinde içinden çiçek açan kırık bir kılıç görülüyor. Askerin sol elinin içinde ise Hz. İsa’nın şehadetini temsil eden bir yara var. Acı içindeki inleyen atın hemen üstünde ise çıplak bir ampulü çerçeveleyen bir göz mevcut.
Bu şekilde Guernica tablosunda yer alan unsurları teker teker analiz etmek mümkün. Ancak resimde ne gördüğümüzden ziyade, gördüklerimizin ne anlama geldiğini bilmemiz gerekiyor. Şimdi Guernica’daki sembollerin anlamlarına bakalım.
Guernica Ne Anlama Geliyor?
Guernica tablosunda yer alan unsurların ne anlama geldiği konusunda çeşitli ve birbiriyle çelişebilen pek çok yorum mevcut.
Sanat tarihçisi Patricia Failing şöyle diyor mesela: “Guernica’da yer alan at ve boğa İspanyol kültürünün çok önemli iki unsurudur. Picasso bu iki hayvanı resimlerinden farklı anlamlara gelecek şekilde kullanmıştır. Bu da boğa ve atın Guernica resmi bağlamında ne anlama geldiğini anlamayı oldukça zor hale getiriyor.”
Guernica’daki unsurlar hakkında ise Pablo Picasso şöyle diyor: “Boğa boğadır, at attır. Eğer resmimdeki unsurlara özel anlamlar atfetmek isterseniz doğru bir şey yapıyor olabilirsiniz ancak benim amacım ve görevim değil bu. Ben resim yapmak için resim yapıyorum. Nesneleri oldukları gibi kullanıyorum resimlerimde.”
Akademisyen Beverly Ray ve pek çok tarihçi ise resimden şu anlamların çıkarılabileceği konusunda hemfikir: “Bedenlerin şekli ve postürü insanların protestolarını ifade ediyor. Picasso’nun siyah, beyaz ve gri renkler kullanışı da resme bakanları acı ve kaotik bir atmosferin içine çekiyor. Yanan binalar, çatlayan duvarlar sadece Guernica’nın değil, iç savaşın yakıcı etkilerini de temsil ediyor. Elinde kırık bir kılıç bulunan asker ise insanların düşmanların karşısında yenilgiye uğradığını anlatıyor. Bu kabusu andıran ortamdan bir kaçış bulunmuyor. Renk kullanımı olmaması ise bu dehşet verici sahnenin gözleri açmadan hemen önce cereyan etmesini sembolize ediyor.”
Guernica’nın Önemi
Guernica, insanlığı savaşın acılarına ve yıkıcılığına karşı uyarmak bağlamında evrensel ve çok güçlü bir eser olarak değerlendiriliyor. Dahası, bu resmin 26 Nisan 1937 günü Guernica’da yaşanan vahşete yönelik birebir bir referansı bulunmadığı için, yani resim spesifik bir olay bazlı değil de olgu bazlı bir mantığa sahip olduğu için tüm insanlığa, tüm zamanlar için seslenen bir uyarı mahiyetine sahip olduğunu söyleyebiliriz bu büyük eserin.
Tabii son olarak bu eserin hiçbir zaman satılık olmadığını, üzerine asla fiyat etiketi asılmadığını da belirtmeden geçmeyelim.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Yıldızlı Gece Resmi ve Gizem Dolu Hikayesi
Gustav Klimt ve Öpücük Resmi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey