in ,

Tarihin Başladığı Yer: Mezopotamya

Medeniyetin tohumlarının atıldığı, tarihin başladığı topraklar namı diğer Mezopotamya bilenleri kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Babil Kulesi’ni, Babil’in asma bahçelerini duymayan yoktur sanırım, bildiğimiz bilmediğimiz bir çok tarihi mirasa, hikayeye en önemlisi de kültüre ev sahipliği yapan bölge hepimize sandığımızdan çok daha yakın, tanıdık.

Tarihin Başladığı Yer, Mezopotamya

Batı medeniyeti bölgeyi keşfettiği zaman “yabancı” ve “egzotik” olarak nitelendirmiştir. Tarihi, hikayeleri ve kültürüyle kendine hayran bırakan bölge aslında sanıldığı kadar yabancı değildi. Kralları, şehirleri ve imparatorlarıyla Mezopotamya batının tanımadığı ama batıya tanıdık olan şatafatlı bir tarihi mirasa denk düşüyordu.

19. Yüzyılda “Medeniyetin Beşiği” insanlığın gözlerini kamaştırmaya başlamıştı, kazılar ve sergiler insanlığıtarihle buluşturmakla kalmayıp medeniyetin başlangıcına hayran bırakıyordu. 20. Ve 21. yüzyıla geldiğimizdeMezopotamya filmlerde, bilgisayar oyunlarında kısacası popüler kültürde de hakkettiği yeri almıştır.

Mezopotamya’nın Medeniyete Katkısı

Dicle ve Fırat nehirleri arasında bulunan bölge “medeniyetin beşiği” olarak da biliniyor. Türkiye, Irak ve Suriye’de parçaları bulunan bölgenin medeniyet için ne yaptığını bilmek aslında tarihe olan büyük bir borcumuz. Bölge avcı toplayıcı toplumdan gelişime dayalı yerleşimci topluma kadar birçok döneme ev sahipliği yapan  düz ve verimli tarım arazilerinden oluşuyor.

Mezopotamya’nın bize bıraktığı mirası hatırlamak ve bu görkemli tarihe hayran gözlerle bakmak herhalde yaşanmış hikayelere saygımız bir göstergesi olarak kabul edilecektir. Sümerler zamanında bölgenin bereketli toprakları üzerinde tarımla  uğraşmaya başlayan insanlar sulama yöntemlerini keşfettiler. Bunu sulama kanalları takip etti. Kanalların organizasyonu için harcanan çaba sonucu tarihte ilk yönetim sistemi ortaya çıktı. Bu yönetim sistemini, sulama kanalları etrafında gelişen yerleşmeler izledi ve şehir devletleri, imparatorlukları da içeren bir idari yapı yine Mezopotamya’da ortaya çıktı.

Mezopotamya’nın medeniyete en büyük katkısı hiç kuşku yok ki eşi benzeri olmayan kültür birikimi. Gelenekleri, adetleri, hikâyeleri ve efsaneleriyle insanlık tarihinin en büyük kültür birikimlerinden biri ev sahipliği yapıyor bölge. Yumuşak kil üzerine yazılan ve daha sonra kurutulan tabletlerden okunan ve keşfi yazının icadı olarak bilinen çivi yazısı bu uçsuz bucaksız kültürün köşe taşlarından bir tanesi.

Tarihin Başladığı Yer, Mezopotamya

Mezopotamya’yı özel yapan şey de tam olarak bu yazılı geleneğe sahip olmasıdır. İmparatorlar, fikirler, insanlar bölgeden geldi geçti ama yazılı gelenek sayesinde bölge kültürünü ve geleneklerini 3000 yıl boyunca korumayı başarabildi.  Tarihçiler kepçe Mezopotamya ise tam bir kazan gibidir oradan çıkacak hikayeler tarihe şimdiye kadar yön verdiği gibi daha keşfedilmeyi bekleyen koca bir tarihin hala orada olduğu da yadsınamaz bir gerçek.

Mezopotamya bizlere saatin 60 dakikadan oluştuğunu, ilk birayı yapmayı, tekerleği, tıp ve astronomide birçok şaşırtıcı ilki öğreten bölge olarak medeniyetin beşiği olarak adlandırılmayı hakkediyor. Konumu sayesinde dinamik bir geçiş noktası olan bölge tüm bu kazanımlarını birçok kültürü buluşturmasına ve hepsini birleştirebilmesine borçlu. Bölge tam bir kültür potasıydı. Düşündüğümüzün aksine birçok dil ve kültür bir arada yaşayabiliyordu. Bölgenin ilklerine çok kültürlülüğü de eklemek bu bağlamda yanlış olmayacaktır.

Mezopotamya ve Şehir

Mezopotamya’nın insanlık tarihine en büyük katkılarından biri de “ŞEHİR” olarak değerlendirilebilir. Tüm bu dinamizmin ve kültürel birikimin oluşmasında şehirlerin karkısı yadsınamaz. Farklı insanları bir araya getirebilen ve idari yapının temelini oluşturan Mezopotamya şehirleri bölgenin medeniyet tarihine yaptığı katkılar arasında mutlaka sayılmalıdır.

Şehirlerin ortaya çıkması ve beraberinde getirdiği problemler bölge tarihinin en şatafatlı kısımları hiç kuşkusuz. Bir arada yaşayan çok sayıda insanı yönetme problemi ve kaynakların dağılımı insanların aklına birçok soru işareti getirdi ve bu da bugün ki idari sistemin temel taşları olarak tarihe geçti.

Medeniyetin beşiği olan Mezopotamya hemen yanı başımızda duran görkemli bir tarih aslında ve ne yazık ki biz yanımızda duran bu zenginliğin yeteri kadar farkında değiliz.  3000 yılı aşkın birikimi ve insanlığa kazanımlarıyla Mezopotamya’yı hatırlamak, en azından o dönem yaşanmışlıklara ve bize olan katkılarına küçük bir saygı duruşu olarak değerlendirilebilir diye umuyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Karizmatik Erkek Deyimini Yeniden Tanımlayan 21 Fotoğraf

Geleceği Parlak 10 Meslek