Aşk hikayeleri nasıl başlar?
Eski Türk filmlerine göz atacak olursak bir çarpışma sonrası yere savrulan kitaplar, kitapları toparlamak için eğilen kadın ve erkek, onların ilk bakışmaları…
Hollywood’da ise işler biraz daha karmaşık. Tuhaf tesadüfler, anlaşılamayan karşılaşmalar ve en sonunda büyük bir romantizm…
Peki ya hiç görmediğiniz birine yardım etmek için yaptığınız büyük bir fedakarlık sizi gerçek bir aşka doğru sürükleyebilir miydi?
İşte Krueger ve Dempsey çiftinin aşkı tam da böyle bir fedakarlık sonrası başlıyor. Amerika’da gerçekleşen tuhaf aşk hikayesinin tam bir fedakarlık hikayesi…
Herşey Bir Böbrekle Başladı
Çiftin hikayesi eski deniz piyadesi olan Dempsey’in birgün iş yerinde bir arkadaşının telefon konuşmasına kulak misafiri olmasıyla başlıyor. Bu konuşmayı dinlerken iş arkadaşının kuzeninin acilen böbrek nakline ihtiyacı olduğunu öğreniyor.
Acil böbrek ihtiyacı olan kuzen yıllar sonra Dempsey’in karısı olacak olan Krueger’dan başkası değil. O dönemde Krueger, iki yıldır dördüncü seviyedeki böbrek hastalığıyla mücadele etmeye çalışıyordu ve doktorlar en kısa sürede böbrek nakli olmaması durumunda yüzde 50 ihtimalle Krueger’ı kaybedeceklerini ifade ediyordu.
Ama maalesef Krueger böbrek nakli için bekleyen 119 binden fazla hastadan sadece biriydi ve uygun bir böbrek bulmak oldukça zorluydu.
İşte çiftimizin hikayesi de tam olarak bu noktada başlıyor.
Dempsey hiç tanımadığı bu kadına böbreğini vermek istemesiyle çiftimizin yolları kesişti. Krueger tanışmak ve teşekkür etmek için Dempsey ile buluştu ve çiftin dediğine göre herşey o ilk buluşmada başladı.
Ameliyat ise oldukça başarılı gerçekleşti.
Dempsey ameliyat sonrası yaşadıklarını BBC’ye ‘Her şeyin iyi olacağına dair inancım tamdı. Ancak yine de endişeliydim çünkü her zaman bir şeylerin ters gitmesi ihtimali vardı. Yine de bir kez bile kararımı tekrar gözden geçirmedim’ sözleriyle ifade ediyor.
Ameliyat gerçekleştikten 8 ay sonra Dempsey Krueger’a evlilik teklifi etti ve nakilden bir buçuk yıl sonra çift büyük bir törenle evlendi.
“Milyonlarca yıl düşünsem, tüm bunlara ‘evet’ dediğimde sonunda onunla evleneceğimi hayal edemezdim. Bu harika bir şey.”
Bu sözlerse büyük bir fedakarlık sonucu hayatının kadınıyla evlenen Dempsey’den başkasına ait değil.
Herkesin gerçek bir aşkın peşinde olduğu, ama bunun aksine ilişkilerin oldukça hızlı tüketildiği bu dünyada gerçek aşkı bulmanın sırrı nedir ? Gerçekten tuhaf tesadüfler mi aşkı insanın karşısına çıkarır yoksa bazen insan gerçek aşka giden tesadüfleri kendi mi yaratır?