in ,

Frida Kahlo’dan Beethoven’a Ünlü Sanatçıların Batıl İnançları

Pek çoğumuz kötü bir şey duyunca tahtaya vururuz, merdivenin altından yürümek istemeyiz, yanımızda uğur getirdiğine inandığımız nesneler taşırız. Ünlü sanatçılar da bu tür zararsız batıl inançlara sahiplerdi tabii ki.

Şimdi tüm dünyanın tanıdığı pek çok ünlü sanatçının sahip olduğu batıl inançlara bakalım.

Salvador Dali

İspanyol sürrealist ressam Salvador Dalí (1904–1989) de kendini batıl inançlara sahip bir kişi olarak tanımlıyordu. Dalgaların kıyıya sürüklediği odun parçaların kötü ruhları başından savdığına inanan ressam, yanında daima ufak bir odun parçası taşıyordu.

Coco Chanel

Fransız modacı Coco Chanel (1883-1971) batıl inançlara sahip biriydi. Öyle ki falcısı tarafından şanslı rakamının 5 olduğu söylendiği için meşhur parfümün adını da Lucky Number 5 koydu. Evinde de 5 şeklinde bir kristal avize bulunan Chanel, her yılın 5 Mayıs günü koleksiyonundaki ürünleri hediye etmekten de çok hoşlanırdı.

Ludwig van Beethoven

Ünlü besteci Ludwig van Beethoven (1770–1827) seher vakti uyanır ve çalışmaya başlardı. Yardımcısının anlattıklarına göre kahveye oldukça düşkün olan Beethoven, kahve hazırlarken bir bardakta tam 60 kahve çekirdeği olmasına özen gösterirdi. Bu titizlik sayesinde yazılmış yani muhteşem 9 senfoni, 32 piyano sonatı ve bir opera.

James Joyce

İrlandalı yazar  James Joyce (1882–1941), yıllarını verdiği Ulysses romanına pek de arzulamadığı türden tepkiler aldığı için epey hayal kırıklığına uğramıştı. Bu nedenle kitabın yayımlamak için doğum gününü (2 Şubat 1922) bekledi. Kitabın iki kopyası Paris’e gönderildi. Yani Joyce’un 2 totemi işe yaradı diyebiliriz, bugün dünyanın en önemli edebi eserlerinden biri olarak değerlendiriliyor Ulysses.

Pablo Picasso

İspanyol ressam Pablo Picasso (1881-1973) eski kıyafetlerini, saçlarını, tırnaklarını atlamazdı. Bu tür şeyleri atmanın kendi özünü kaybetmek anlamına geleceğini düşünen Picasso, öldüğünde 15.000’den fazla esere sahipti. Yani kendi çalışmalarının sahipliğini de büyük oranda elinde bulunduruyordu.

Frida Kahlo

Meksikalı ünlü kadın ressam Frida Kahlo (1907–1954) bahçecilikle yakından ilgileniyordu. Resimlerinde genelde kendi hayatını anlatan, çiçekleri ve bitkilere geniş yer veren Kahlo, partneri Diego Rivera ile birlikte yaşadığı evin bahçesine özel bir ihtimam gösteriyordu. Resimlerini de bahçeyi görecek bir noktada yapan sanatçı, hastalanıp yatağa düşünce son isteği olarak bahçesini görmek istedi. Frida o kadar seviyordu bahçesini…

Charles Dickens

İngiliz edebiyatçı Charles Dickens (1812–1870) yanında daima pusula gezdirirdi ve yüzü kuzeye bakacak şekilde yatardı. Kuzeye doğru bakmanın yaratıcılığını olumlu etkilediğini düşünen Dickens, İki Şehrin Hikayesi adlı şahane romanın yazarı bilindiği üzere.

Isabel Allende

Şili asıllı Amerikalı yazar Isabel Allende, ilk romanına 8 Ocak 1981’de başladı. Mektup olarak başlayan yazı sonunda Ruhlar Evi romanına dönüştü. Bu nedenle Allende ondan sonraki tüm romanlarına 8 Ocak tarihinde başlar oldu. Yazar bunun aslında ilk romanıyla alakalı olmadığını, o gün babasının ölüm yıl dönümü olduğu için kendisini kimsenin rahatsız etmemesi nedeniyle rahatça çalışabildiği için olduğunu söylüyor.

Ella Fitzgerald

Amerikalı cazcı Ella Fitzgerald (1917–1996) sahne fobisine sahipti. Fitzgerald ile birlikte çalan müzik tarihçisi ve müzisyen John Chilton, Fitzgerald’ın her konser öncesi sahnenin hep aynı noktasında prova yaptığını, sahnede yapılan bu provanın onu sakinleştirdiğini ifade ediyor.

Yoko Ono

Aktivist ve sanatçı Yoko Ono’yu, John Lennon ile olan ilişkisinden ve The Beatles’ı dağıttığı iddialarıyla tanırız. Yoko Ono, sese ve ışığa karşı çok hassas biriydi. Karanlık bir odada kibrit yakmanın ona ruhsal dinginlik verdiğini ifade eden Japon sanatçı, bu inancını sonraları performans sanatına da aktardı.

Diane von Fürstenberg

Moda tasarımcısı Diane von Fürstenberg, İkinci Dünya Savaşı esnasında babasının kendi ayakkabısına yerleştirdiği 20 franklık madeni parayı yanında hiç ayırmıyordu. Dünyaca ünlü tasarımlara sahip olan modacı bu parayı giydiği ayakkabıların altına ya da ökçesine monte ediyordu.

Dr. Seuss

Dr. Seuss olarak bilinen yazar ve illüstratör Theodor Seuss Geisel (1904–1991) 300’den fazla şapkaya sahipti. Yazarken tıkandığı anlarda gizli gardrobunu açar ve ilham gelene kadar şapkalarını sırayla denerdi. Bu süreçte dünyanın en popüler çocuk kitaplarından biri olan “The Cat in The Hat”i yazdığını da belirtmek lazım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK BENZER YAZILARIMIZ

Van Gogh’tan Frida Kahlo’ya Ünlü Sanatçıların El Yazıları

Tüm Sanatseverlerin Bilmesi Gereken 30 Ünlü Tablo ve Şaşırtan Hikayeleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Lin Pesto ile Türkçe Popu Yeniden Keşfedin

Hayatınızda Bu Arabalardan Daha “Esnek” Araba Göremezsiniz!