Bir boşanmanın önüne nasıl geçilebilir?
Karşılıklı oturup konuşarak, belki bir süre ayrı kalıp kafa dinleyerek…
Transilvanya bölgesinde evliliklerin boşanmayla sonuçlanmaması için öyle bir yöntem geliştirilmiş ki, duyanları şaşkına çeviriyor.
Evliliğini bitirmek isteyenler için özel olarak bir “evlilik hapishanesi” hazırlanan köyde uzun yıllarca süregelen bu geleneğin etkisi ise oldukça şaşırtıcı. BBC’de yer alan habere göre, köyde 300 yıl boyunca sadece bir boşanma gerçekleşmiş.
Bu Hapishane Başka Hapishane!
Romanya sınırları içinde yer alan Transilvanya bölgesinde, UNESCO’nun Dünya Mirası listesine girmiş toplam yedi Sakson köyü bulunuyor. Biertan bu köylerden biri.
Geçmişten bugüne hiç değişmeyen mimarisi ve doğal yapısıyla dikkat çeken Biertan köyünün en ilgi çekici yanıysa “evlilik hapishanesi” olarak adlandırılan köşesi.
Kilise’nin kalın bahçe duvarının bitişiğinde yer alan ve bir kileri andıran küçük oda 300 yıldır çiftlerin boşanmasını önlemek için kullanılıyor.
Bir Oda Boşanmaların Önüne Nasıl Geçebilir?
Eski zamanlarda rahipler sorunlu çiftleri 6 hafta boyunca bu odaya kapatıp, üzerlerine de kapıyı kitliyorlarmış. 6 hafta boyunca bir arada kalan çiftlerin sorunları çözmeleri ve birbirleriyle yüzleşmeleri bekleniyordu.
Kulağa tuhaf ve korkutucu geliyor olabilir ancak yöntemin çok başarılı olduğunu söylemek mümkün.
Odanın kullanımda olduğu 300 yıl boyunca Biertan’da sadece bir boşanma gerçekleşmiş.
Bu Küçük Oda Artık Bir Müze
Günümüzde köylüler boşanmaların önüne geçmek için çok daha farklı yöntemlere başvurmak zorundalar. Çünkü 300 yıl boyunca onlarca evliliği kurtaran bu oda artık bir müze olarak kullanılıyor.
Alçak tavanlı, kalın duvarlı bu küçük odada sadece eşlerin paylaşacağı tek kişilik küçük bir yatak, bir masa ve küçük bir sandık bulunuyor.
Evlilikler Neden Bu Kadar Önemliydi?
Transilvanya’da yaşayan Saksonlar din olarak Lütherci Protestan Hristiyanlığa inanırlardı. Din belli koşullarda boşanmaya izin verse de, evliliklerin sürdürülmesi esastı.
Aralarında sorunlar olan çiftler bu nedenle geçmişte rahiplere danışarak yardım istiyordu. Rahip gerekli gördüğü durumlarda çiftleri bu evlilik hapishanesine gönderiyor ve onlara zaman tanıyordu.
Bu, kadınları ve çocukları aile birliğine bağlayarak ayakta kalmalarını sağlayan bir uygulama olarak görülüyor.
Biertan’ın şimdiki papazı Ulf Ziegler bu konuyu şöyle açıklıyor:
“Eşler eskiden sevgiye dayalı bir birliktelik sürdürmüyordu muhtemelen. Asıl neden çalışmak ve hayatta kalma mücadelesiydi. Eşler altı hafta boyunca bu odaya kilitlendiğinde bir yıl sonrası için yeterince yiyecek üretmesi mümkün değildi. Bu nedenle bir an önce dışarı çıkıp işlerine devam etmek zorunda hissediyorlardı.”
Ziegler bugün bile bazı eşlerin sıkıntılı evliliklerini düze çıkarmak için odaya kilitlenmek üzere kendisine başvurduklarını söylüyor.
“Modern ailelerde insanlar birbirine daha az vakit ayırıyor; yani atalarımızdan daha benciliz. Yalnızlık çekiyoruz. Bu yüzden bizim için neyin önemli olduğuna karar vermek ve bizleri bir arada tutan şeyleri belirlemek için daha fazla diyaloğa ihtiyacımız var.”
Peki Boşanma Kararı Alınırsa
Dönemin gelenekleri gereği, anlaşmazlıklar çözülemeyip boşanma gerçekleştiği takdirde erkeğin eski karısına kazancının yarısını vermesi öngörülüyordu. Ancak erkeğin yeniden evlenmesi halinde ikinci karısı bundan yararlanamıyordu.