in ,

İsyanın Ve Meydan Okumanın Sanatı: Flamenko Hakkında Her Şey!

Her ne kadar flamenko denildiğinde aklımıza yere vurulan ayaklar, hızlı ritimler ve alkışlar gelse de flamenko sanatı bundan çok daha fazlasıdır.

İsyanın, baş kaldırının ve tutkunun sanatı olan flamenkoyu taşıdığı anlamlarla, geçmişiyle sizin için inceledik.

O zaman bizimle flamenkoyu baştan keşfetmeye ne dersiniz?

Flamenko Sanatına Merhaba Deyin

Flamenko şarkı, dans ve enstrümantal müziğin(çoğunlukla gitar) birleşmesiyle oluşan bir sanat türüdür. Flamenko günümüzde İspanyollarla özleşmiş hatta İspanyollar için ciddi bir turizm ve tanıtım kaynağı olmuş bir sanat. Fakat flamenko sadece İspanyollar aracılığıyla değil Latin Amerika, Küba ve Yahudi gibi birçok dünya kültürünün etkisiyle oluşmuş mozaik bir kültür.

Flamenko, bu mozaik kültürün verdiği duygu yoğunluğunu müziğiyle, dansçısının beden dili ile insanlara anlatıyor. Ayrıca flamenkonun kendine ait birçok terimi de mevcut. Flamenkoyla yakından ilgilenmek isteyenler yazımızın sonunda yer alan flamenko sözlüğü başlığına göz atabilir.

Flamenkonun Ortaya Çıkışı

Maalesef ki flamenkonun ortaya çıkışı hakkında net bir bilgi söz konusu değil. Sosyologlar, tarihçiler ve kültür bilimciler bu konu hakkında ortak bir fikirde buluşamıyor. Dolayısıyla flamenkonun ortaya çıkışı konusunda 2 tane rivayet var. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse ilki flamenkonun İspanya’ya özgü olduğu bilinmesine rağmen, kökenine gidildiğinde karşımıza Endülüs bölgesinin çıkacağını anlatıyor.

Bu teze göre flamenko bölgedeki Latince konuşan asimile olmuş yerli Berberi-Arap Müslümanlar, İspanya Yahudileri ve Çingeneler tarafından beraberce ortaya çıkarılmış. Çingenelerle birlikte ezilen bu etnik kökenler tarafından kişisel ifade biçimi olarak mağaralarda ironik bir biçimde başlayan flamenko geçirdiği değişimlerle dünyayı kasıp kavuran gösterişli haline ulaşmış.

Flamenko Bir Kişinin Mi Eseri?

Diğer rivayete göre flamenko tek bir kişinin sanatının yaygınlaşması sonucu doğmuş. O kişi Endülüs’te yaşayan bir Arap udi (ud sanatçısı): Flamo Mengue. Flamo Mengue o kadar usta bir udiymiş ki, Kastilyalı gitaristler ona özenip tarzını benimsemeye başlamışlar. Gitaristler arasında bir ekol haline gelen bu çalış tarzı “flamomengue” olarak adlandırılmış ve zaman için de kelime “flamenco”ya dönüşmüş.

Flamenkonun Gelişimi

İlk Flamenko Kafesi

Gelelim flamenkonun tarihsel sürecine… Flamenko 1840’larda altın çağını yaşamaya başladı. Bu dönemde flamenko gitardan öte, şarkı ve özellikle dans ağırlıklıydı. Önceden cante’ler, yani flamenko geceleri, sadece yerli halkların evlerinde düzenlenirken zaman içinde partilere taşındı. 1842 yılına gelindiğinde belki de flamenko tarihinin dönüm noktası yaşandı ve ilk flamenko gece kulübü “Cafe Cante” Sevilla’da açıldı. Meraklıları tarafından büyük ilgi gören Cafe Cante günümüzdeki modern flamenkonun da başlangıcı olarak kabul edilir.

Flamenkonun Sınırları İspanya’yı Aşıyor

1936’da İspanya’da çıkan iç savaş sonucunda bir çok önemli sanatçı ülkesini terketmek zorunda kaldı. Bu durum da flamenkonun sınırlarının İspanya’yı aşmasını ve bu sanatın yaygınlaşmasının yolunu açtı. Sanatçılarına göre bu dönemde flamenkonun popülerleşmesi beraberinde gösterişi de getirdi. Tiyatrolarda, turistik yerlerde flamenko oldukça abartılı bir form kazandı. Gösteriler, albümler, bulunması giderek kolaylaşan özel kostüm ve ayakkabıları ile oldukça fazla ilgi gören bir dans türü haline geldi.

1950’li yıllarda ise flamenkoya özel festivaller düzenleneye başladı. Üstadlarının düşüncülerine göre 1960’a gelindiğinde saf flamenko yeniden dirildi. 1960’lardan sonra caz ve blues gibi popüler müzik akımlarının da etkisiyle flamenko mevcut geleneksel müzik birikimiyle birlikte kendi modern reformlarını da gerçekleştirdi. Bu reformlar özellikle gitar tekniklerinde yeni ufuklar açarak 20. yüzyılda flamenkonun değerini arttırdı.

Flamenkonun Özünde Yatan Anlam

Flamenkonun oluştuğu dönemde Müslüman Araplar’ın, çingenelerin İspanya’dan sürülmesi, onlara karşı gösterilen ezici tutum ve davranışlar karşısında insanlar yaşadıkları bu sosyal baskıları ve ta

flamenko dansı

lihsizlikleri sanatla anlatmışlar. Bütün bu yaşanılanlar da sanatın gerçek duygusunu ve ruhsal köklerini oluşturmuş.

İspanya üzerine yazdığı romanlarıyla tanınan araştırmacı Jason Webster, Flamenkonun İzinde adlı kitabında bu konu için şunları söylemiş;

                     ” İster Mağribi, ister Yahudi, ister Çingene ya da Endülüslü olsun son iki yüzyıldır Flamenko toplum dışına itilmiş insanların müziği ve dansı olmuştur. Çingeneler ile ilgili olan doğal yakınlığın ve sıkça rastlanan adaletsizlik ya da hapse girmekle ilgili şarkıların açıklaması belki de budur.”

Flamenko Dansı

Flamenko dansı daha öncede bahsettiğimiz gibi ezilmişliklere karşı bir isyan ve bir baş kaldırının dansıdır. Dansçıların vücut hareketleri ve yüz ifadelerini kullanarak anlattığı romantik ve derin duyguların etkili bir şekilde ifade edilmesini sağlar. Başlangıçta flamenko dansı sadece “Toque de palmas” olarak adlandırılan alkışlayarak şarkı söyleme tekniğiyle ilerliyordu. Daha sonra gitar gibi diğer müzik aletlerinin kullanımı ile flamenko daha da teknikselleşti.

Bu teknik kısaca şöyle: ilk olarak dansçı hareketsiz kalır. Diğer unsurları, yani şarkıyı, müziği ve alkışlamayı bekler. Sonra tutkusunu, şarkıcının sözlerini ve müziğin özünü tasvir eden beden hareketleriyle dansa başlar. Dansçının yüz ifadeleri de önemli, şarkı ve müzik temasıyla paralel olmalıdır.

Dansın büyüleyici kısmında ise yere vurulan tabanlar, dalgalanan etekler ve savrulan şallar var. Ayrıca ilginçtir ki geçmişteki dansçılar bu kıvrak dans için herhangi bir eğitim almayıp bu dansı arkadaş, akraba ve komşudan görerek diğer nesillere aktarmış. Hatta günümüzde de bir çok profesyonel flamenko kursu olmasına rağmen bu geleneği sürdürmeye çalışıp kendi kendine flamenko öğrenmeye çalışan sanatçılar da mevcut!

Flamenko Şarkıları

Flamenko şarkıları üç kategoriye ayrılır: cante jondo (derin şarkı), cante intermedio (ara şarkı) ve cante chico (hafif şarkı). Yapısı genellikle karmaşık 12 tempo ritmine dayanan cante jondo’nun en eski form olduğu düşünülmekte. Cante intermedio, İspanyol müzik tarzlarının unsurlarını, özellikle de fandango’yu içeren hibrid bir form. Genellikle diğer iki formdan ritimde daha basit olan cante chico da, mizah ve sevgi, kırsal ve teknik beceri gerektiren kısım. Cante jondo ve cante chico ise incelikleri ve duygusal içeriği anlatır.

Şimdi de müzik zevkinize yeni tatlar katabilmek adına flamenko müziğinde öne çıkan 3 sanatçımıza bir göz atalım.

Flamenko Müziğinin Babası Paco de Lucia

Belki de en evrensel flamenko sanatçısı olan Paco de Lucia’nın babası, amatör çalışmaların ötesine geçemeyen mütevazı bir sanatçıydı. Buna rağmen çocuklarının en iyi flamenko sanatçıları olmaları ve ilerde kendisinin çektiği para sıkıntısını çekmemeleri için bir şirket kurdu. Bu sayede Lucia babasının açtığı flamenko kulübünde büyük isimlerle yan yana gelmeye başladı. İlk kez 11 yaşında sahneye çıkan Paco De Lucia 1959 yılında festivallere katılmaya ve ödüller almaya başladı.

1969 yılında “Fantasia Flamenca” albümünü çıkaran sanatçı 22 yaşındayken kendi tarzını ortaya koyuyordu. 70’lere imzasını attığı gitar resitalleriyle şöhreti tartışılmaz hale gelen sanatçı, 1973 yılında çıkardığı albümü “Fuente y Caudal”de kendisini dünyaca ünlü hale getiren ilk önemli şarkısı “Entre dos Aguas”ı kaydetmişti. 1981 yılında kendi grubunu kuran sanatçının John McLaughlin, Larry Coryell ve Al Di Meola gibi caz dünyasının ünlü isimleriyle birlikte konser ve kayıtları da mevcut. Paco de Lucía, 25 Şubat 2014 günü geçirdiği kalp krizinden 66 yaşında hayatını kaybetti.

Camaron De La İsla

“Camaron” (karides) sahne ve sanat hayatında kullandığı adı. Bu adı ona amcası Jose, sarışın ve açık tenli olması dolayısıyla takmış. Gerçek adıyla José Monje Cruz, 6 yaşında hanlarda, otobüs duraklarında, meyhanelerde para için şarkı söylemeye başladı. On altı yaşındayken, Festival del Cante Jonto’da ilk ödülünü aldı. 1968’den itibaren Tablao Torres Bermejas’de 12 yıl boyunca Marid’de sanatçılık yaptı. Burada 1969 – 1977 yılları arasında birlikte 10 albüme imza attığı dünyaca ünlü flamenko gitaristi Paco de Lucia ile tanıştı. 1977 yılından sonra Paco’nun solo konsere yönelmesi ile, Camaron, Paco’nun öğrencilerinden Tomatito ile yoluna devam etti.

Modern zamanların en popüler ve güçlü cantorü olarak nitelendirilen Camaron, birçok eleştiriye rağmen şarkılarında elektronik bas gitar kullandı ve Nuevo Flamenco (Yeni Flamenko) olarak tanımlanan flamenko tarzını yarattı. 1992 yılında, akciğer kanserinden hayata veda etti. 2005 yılında yönetmen Jaime Chávarri tarafından, Cameron De La İsa’nın hayatını konu alan “Camaron” adlı film çekilmiş ve İspanya’da gösterime girmiş.

Vicente Amigo

İspanyol virtüöz Vicente Amigo, Sevilla yakınındaki Guadalcanal’da doğdu. Sekiz yaşındayken kendisine ilk gitarı hediye edilir ve Vicente Juan Muve Merengue de Cile birlikte küçük salonlarda çalmaya başlar.  Ardından da Extremadura Uluslararası Yarışmasını kazanır. Flamenko gitarının en iyi temsilcisi olduğuna inanılınca, Mayıs 1989’da Cordoba Ulusal Flamenco Yarışması’nda RamMontoya ödülüne layık görülür.

1998  Nisan’ında “En İyi Flamenko Sanatçısı” ve  “En İyi Flamenko Bestecisi” dallarında İspanyol Müzik Ödüllerini alan Vicente Amigo Japonya, Fas, Tunus , Fransa , İtalya, Portekiz, Almanya, Belçika, Hollanda, Küba gibi dünyanın dörtbir yanında sayısız konser verir. 2000 yılında profesyonel kariyerine büyük prestij getiren “Endülüs Madalyas” ile ödüllendirilen sanatçı aynı yılın Ekim ayında, kendisine Latin Grammy ödüllerinde “En İyi Flamenko Albümü” ödülünü kazandıran “Ciudad de Las Ideas (Fikirler Kenti)”ni çıkarır. 2004 yılı boyunca sayısız konser veren sanatçı kendi solo albümü “Un Momento En El Sonido”‘yu tamamlar.

Flamenko Dansçıları

Flamenko dansçısının asıl rolü, flamenko tarihinin etnik kökenlerden kaynaklanan acıları yansıtmaktır. Bunu ayaklarını zemine sertçe vururken buna zıt olan zarif kol hareketleri yaparak izleyiciye aktarır. Dansçılar bakışlarını birbirlerine sıkıca bağlamışken, tutku ve rekabetlerini de sürekli tutarlar. Bu sırada bu dansa özel ayakkabılarıyla olağanüstü hızlı bir şekilde hünerlerini sergilerler. 3 farklı çeşit ayak vurma hareketi mevcut:

Tacon: Tarak kemiklerinin olduğu kısım yerde sabit iken topuğu kaldırarak yapılan vurma hareketi.

Planta: Topuk havada iken ayağın sadece ön taban kısımını yere vurarak yapılan hareket.

Punta: Ayağın burun kısmını yere vurarak yapılan hareket.

Flamenko Kıyafetleri

Dansın demirbaşlarından biri de kostüm. Altı çivili ayakkabılar, kat kat uzun etekler, püsküllü şallar, halka küpeler, yelpazeler ve saça konan kırmızı güller…Geleneklere göre kadınlar kırmızı, siyah veya derin mavi elbiseler giyiyor, erkekler koyu renkli tabanlarla siyah veya kırmızı renkte smokin gömlekler giyiyor. Bununla birlikte, ayakkabılarda zapateodun sesini yükseltmek için ayak parmağı ve topuk kısmına yerleştirilmiş çivilere sahip.

Uluslararası Flamenko Ankara Festivali

flamenko

Türkiye’nin ilk ve sürekli tek uluslararası festivali olmakla birlikte dünya çapında da sürekliliği olan sekiz flamenko festivalinden biri Flamenko Ankara Festivali. Her yıl İspanya Büyükelçiliği Kültür Ateşeliği’nin Flamenko Ankara Derneğiyle birlikte gerçekleştirmekte olan bu etkinlik kurumun en büyük etkinliği. Türkiye ve Ankara’nın kültür sanat hayatında önemli bir renk olan festival dünya devlerini, gitar virtüözlerini ve dünya dans şampiyonlarının ülkemizde de izlenmesine imkan veriyor. Eğer bir flamenko gösterisi izlemek istiyorsanız bu festival sizin için oldukça doğru bir seçim olacak.

Flamenko Sözlüğü

Başlı başına bir kültüre sahip olan Flamenko sanatının kendine has kelimeleri de var.İşte o kelimelerden bazıları şunlar;

Aficionado: Dinleyici, seyirci.
Bailaor: Erkek flamenko dansçısı.
Bailaora: Kadın flamenko dansçısı.
Bailar: Dans etmek.
Braceo: Dans boyunca kolların hareketi.
Cantaor: Flamenko şarkıcısı.
Cante: Şarkı, şarkı söylemek.
Cuadro Flamenco: Şarkıcılarının, dansçılarının biraraya gelerek oluşturdukları grup.
Duende: Flamenko sanatına ilham veren ruhani güç
Entrada: Başlamak. Dansçının girişi.
Falda: Etek.
Floreo: Ellerin hareketi.
Gitana: Kadın çingene.
Gitano: Erkek çingene.
Manton: Uzun püsküllü şal.
Palmas: Ritme uygun olarak alkış yapmak.
Pitos: Ritme uygun olarak parmak şıklatmak.

BONUS: Latin Danslarının Bilinmeyen Yanları

Latin Dansları Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Latin danslarının kendine has bir hikayesi ve gelişme biçimi olduğu unutulmamalıdır. Latin danslarının tarihinden genel olarak bahsedebiliriz ama eğer bir dansı gerçekten anlamak istiyorsak o dansın kendine has hikayesini mutlaka bilmemiz gerekir. İşte bu nedenle biz de emoji crew olarak sizler için” Latin Danslarının Bilinmeyen Yanları” yazısını hazırladık. Bu yazımıza da mutlaka göz atmanızı tavsiye ederiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Büyük Yönetmen Alfred Hitchcock Hakkında Şahane Bilgiler

Google’dan Burs Alan İlk Türk Engelli, Yerli Hawking Muratcan’ın Başarı Dolu Hikayesi