İnsanoğlunun içgüdüsel bir özelliğidir merak. Dününü, bugünü ve yarınını merak ederek, tahminler yürüterek geçirir ömrünü. İnsanların bu özelliği sadece bir içgüdü olarak kalmamış, aynı zamanda gelecek öngörüleri yapılan bir bilim dalı haline de gelmiştir. İşte Ray Kurzweil bu dalın öncülerinden biri olarak kabul edilen, Google’ın dahileri arasında adı geçen bir isim.
Ray Kurzweil ve Gelecek Öngörüleri
Bu alanda yazdığı ‘Spiritüel Makinalar Cağı’ ve ‘Zihninizi Nasıl Oluşturursunuz?’ isimli çok satanlar listelerinden düşmeyen iki farklı kitabı bulunan Kurzweil oldukça başarılı tahminleriyle bilinen bir fütürist. Tahminlerinin %86 oranında bir doğruluğu olduğu düşünülürse bu ününe ve başarısını da şaşırmalı.
Bu başarılı fütüristin gündeme gelmesini sağlayan olan ise 2020’li yılların teknolojileri için yapmış olduğu tahminler. Gelin kimisi korkutucu, kimisi şaşırtıcı bu tahminlerden bazılarına göz atalım.
3 Boyutlu Yazıcılarla Herşeyi Yapmak Mümkün Olacak!
Son yıllara en çok damgasını vuran teknolojilerden biri olan 3 boyutlu yazıcılar 2020’li yıllarda çok daha ileri bir teknolojiyle bir araya gelecek Kurzweil’in öngörülerine göre. Hali hazırda pek çok alanda ( tıp, inşaat, tasarım vb) kullanılmaya başlanılan 3 boyulu yazıcılar yakın bir gelecekte daha iyi bir yaşam için ihtiyacımız olan her türlü şeyi üretebildiğimiz bir teknolojiye düşünecek. Her türlü iş yerinde ve yaşam alanında yerini alacak.
Her evde bir 3 boyutlu yazıcı bulunduğu hayal etmesi bile güzelken, yazıcıların evlerimizde sıradan bir küçük ev aleti halini alabilecek olması şimdiden sevindiri.
Ölüler Aramıza Yapay Zeka Aracılığıyla Geri Dönebilecek
Ölüler, yapay zeka, kablolar… Bu kelimeleri bir arada görmek aklınıza Fringe dizisinde Walter Bishop’ın yaptığı çalışmaları getirmiş olabilir. Ancak Kurzweil’e göre yakın bir gelecekte ölmüş kişilerin bilinçleri yapay zeka aracılığıyla yeniden canlandırılabilecek. Kurzweil verdiği pek çok demeçte yapay zeka teknolojileri sayesinde en geç 2030 yılına kadar sevdiğimiz insanların anılarına ve bilinçleri nanorobotlar aracılığı ile bilgisayarlara aktarılabilecek. Ölen kişinin DNA’sı kullanılarak arttırılmış gerçeklik teknolojileri aracılığıyla kişinin sanal versiyonu oluşturulabilecek.
Beynimizde Nanorobotlara Yer Açmamız Gerekecek
Kurzweil 2016 yılının başlangıcından beri verdiği demeçlerde gelecek öngörüleri arasında nanorobotlara da sık sık yer veriyor. Şu an için gelişim aşamasında olan teknoloji gözümüzün önünde bir resim canlandıramasa da Kurzweil’in tahminleri oldukça net.2030 yılına kadar beynimizin içerisinde yerleştirilebilir hale gelecek olan nanorobotlar sanal gerçekliği mümkün kılacak. Aynı kablosuz ağ bağlantısı ile internete bağlanmak gibi, nanorobotlar aracılığıyla bir bulut teknolojisine bağlanabilecek, Matrix filminde yaşananları bir film olarak kalmaktan çıkarabileceğiz.
İnsan Ömrü Uzayacak ve Daha Keyifli Hale Gelecek
Kurzweil’in tahminlerine göre nanorobotlar sadece bizler için bir sanal gerçekliği mümkün kılmayacak, aynı zamanda sağlığımıza da göz kulak olacak.Vücudumuza yerleştirilecek olan nanorobotlar aracılığı ile hastalıklar daha kolay teşhis edilebilecek, bağışıklı sistemimiz daha kuvvetli hale gelebilecek. Kurzweil’in öngörülerinde insan ömrü sadece uzamakla kalmıyor, daha keyifli bir hale de geliyor. Nanorobotların mantık limitlerimizi genişletecek olması ve duygusal edinimleri daha kuvvetli hale getirecek olmasından ötürü kişilerin aldığı haz artacak. Bu da daha keyifli bir hayatın kapılarını bizler için aralayacak.
İnsan Zekası Mükemmelleşecek
Ünlü fütüristin gelecek öngörüleri arasnda insan beyninin yeni bir evrimsel değişimle karşı karşıya olduğu da yer alıyor. Aynı 2 milyon yıl önce insan beyninde bulunan frontal korteksin evrimleşerek insanoğlunun daha zeki bir canlı haline gelmesi gibi, nanorobot teknolojileride insan beyninde bir bilişsel gelişim yaratacak. Duyguların, bilişsel faaliyetlerin daha yoğun ve güçlü yaşanacağı bu yeni düzeyde insanoğlunun algı yeteneği artacak.
‘İnsanlar arasında daha karmaşık iletişim formları kurulacak, duyguları daha derinden etkileyecek müzik eserleri icra edilecek, mizah anlayışımız için daha komik şakalar yapılacak ve daha duygusal aşklar yaşanacak.’
Herkesin Birer Sanal Bedeni Olacak
Tüm bilgi transferlerinin yapılabildiği, sanal gerçekliğin olağanlaştığı yakın gelecekte fiziki bedenlerimizde sanallaşacak.Kurzweil, yeni sanal bedenlerin en az gerçek bedenler kadar gerçekçi olacağını vurguluyor.
‘Zihnimizi yerleştireceğimiz bir bedene ihtiyacımız var ve bu türün zayıflığında çelimsiz bir biyolojik bedende yaşamak zorunda olmadığımız anlamına geliyor.’
Tekillik Geliyor
Tekillik kavramı ve 2045 yılı Kurzweil’in gelecek tahminlerinde oldukça önemli bir yere sahip. Çünkü 2045 yılı tekilliğin yılı olacak ve biyolojik büyüme yerine yapay zekanın hakimiyeti ön planda olacak.
‘Teknolojik değişim hızının çok hızlanacağı gelecek dönemde, etkileri de çok derin olacak. İnsan yaşamı geri dönülemez şekilde dönüşüm geçirecek. Hem ütopyacı hem de distopyacı düşünenlere rağmen, bu çağ, ölümü de içine alan insan yaşam döngüsünden iş modellerimize kadar her türlü temayı dönüştürecek.’
Tekillikle beraber bilgisayarlara akıl ve bilinç aktarımı mümkün hale gelecek.Tekillik öngörüsü Stephen Hawking’de içlerinde olduğu bir grup gelecek bilimci tarafından sıklıkla dile getirilen bir konu. Ancak Kurzweil aksine bu bilimadamları 2045 tarihini tekillik için erken bir tarih olarak nitelendiriyor.