Her gün farkında olmadan yüzlerce karar alırız. Bazı kararlar küçük ve rutin kararlardır. Sabah ne giyeceğiz, öğlen ne yiyeceğiz, salatanın içinde ton balığı olsun mu gibi genellikle günlük hayatla ilgili kararlar olur bunlar. Bazen iki seçenek arasında bocalarız. Kırmızı kazağı mı alsam, mavi kazağı mı, akşam yogaya mı gitsem yoksa şu yeni serginin açılışına mı diye düşünüp dururuz. Bazen hayatımızla ilgili bir değişiklik yapmayı isteriz. Mevcut durum ile yeni durum arasında geçiş yapmaya karar veremeyiz. Saçlarımı kestirsem mi kestirmesem mi, diyete başlasam mı, sigarayı bırakmanın vakti geldi deriz kendimize. Bazen ise almaya çalıştığımız kararlar hayatımızın geri kalanını etkileyecek kadar büyüktür. Aldığım iş teklifini kabul etmeli miyim, doktoraya başlamalı mıyım, sevdiğim kadına evlenme teklif etsem mi gibi dönüm noktası kararları düşünürüz.
Pek çok insan için karar verme süreci çok sancılıdır. Seçenekleri etraflıca düşünürüz. On kere daha düşünürüz. Göremediğimiz yanlarını bulmak için uğraşırız. Yanlış karar vermekten korkarız. Verdiğimiz karardan pişman olmaktan korkarız. Dahası aklımızın diğer kararda kalmasından korkarız.
Bunlar karar alma aşamasında doğal olarak gerçekleşen süreçler. Beynimiz olası iki seçeneği de aynı kabul ediyor. İki seçenek de aslında farazi olduğu için verdiği duygusal tepkiler de yaşanmışlıklara değil önyargılara dayanıyor ve gerçekçi olmuyor. Bu kadar düşünmek de kararsızlık yaşamaya neden oluyor.
Eğer belli bir noktadan sonra almaya çalıştığınız kararlar günlük hayatınızı, işlerinizi aksatacak bir noktaya geliyorsa o halde siz kararsızlık hastalığından muzdarip olabilirsiniz.
Gelin kararsızlık sorunlarınızı çözebilecek 10 öneriyi inceleyelim.
1. Kararlarınızın iyi yanlarına odaklanın.
Bir konuyu etraflıca düşündüğümüzde çoğu zaman nesnel bakmak yerine olumsuz taraflarını düşünmeye yatkınızdır. Aynı konuyu ne kadar uzun düşünürsek olumsuz tarafları gözümüzde o kadar büyür. Eğer iki seçeneği karşılaştırıyorsak sadece olumsuz yönlerini karşılaştırmaya başlayabiliriz. Fakat bu kaçınılması gereken bir durumdur. Almaya çalıştığınız kararın olumlu ve olumsuz yönlerine eşit bir şekilde bakmaya çalışın.
2. Uzlaşmaya çalışın.
Eğer iki seçenek arasında kaldıysanız ve iki seçeneğin de sizi çok cezbeden yönleri varsa bu yönleri içeren orta bir yol bulmaya çalışın. İki seçenek ile sınırlı değilsiniz. Üçüncü bir seçenek yaratmak sizin elinizde.
3. Hızlı karar alın.
Bir konuyu çok fazla düşündüğünüz zaman duygusal olarak tepki vermeye başlayabilirsiniz. Ya da o konuyu düşünmek bir saplantı halini alabilir. Çoğu zaman ilk tepkiniz en gerçekçi olanıdır.
Bu özellikle hayatınızı etkilemeyecek küçük kararlarda zaman tasarrufu sağlar. Bütün gün akşam hangi filmi izleyeceğinizi düşünmek pek de akıl karı olmasa gerek, değil mi?
4. Hata yapma ihtimalini sevin.
Hiçbir kararın tam anlamıyla sizi tatmin etmeyeceğini anlamalısınız. Her seçimin iyi ve kötü yanları vardır. Bu nedenle doğru kararı almaya çalışmak sizi ancak daha fazla endişeye sürükler. Üstelik bir karar alırken bunun size neler getireceğini bilmeniz mümkün değil. Ancak tahmin edebilirsiniz. Ama hayat sürprizlerle doludur. Kararlarınızı iyi ve kötü yanlarıyla sevin ve kabullenin.
5. Mantıklı olarak doğru olanı duygusal olarak da doğru yapın.
Birçok durumda kendimizi bir şeyler yapmak zorunda hissederiz. İç sesimiz sürekli sigarayı bırakmalıyım, diyete başlamalıyım, bir işe girmeliyim gibi cümlelerle bizi dürtükler. Oysa bu kararları gerçekten içten gelerek almamışsanız yeterince motive olamayacak ve yüksek ihtimalle başarısız olacaksınızdır.
6. Beklentilerinizi sıraya koyun.
Kararsızlığınızın uzadığı durumlarda sizin için neyin önemli olduğunu unutup vereceğiniz kararı farklı parametrelere göre değerlendirmeye başlamış olabilirsiniz. En başa dönüp sizin için neyin en önemli, en vazgeçilmez olduğunu belirlemeye çalışın.
7. Diğer seçeneği aklınızdan çıkarın.
Bir karar verdiğiniz noktada diğer seçeneği tamamen aklınızdan çıkarmalısınız. Beynimiz bize oyun oynamayı sever. Sahip olamadığınız diğer seçenek acaba daha iyi mi olurdu diye varsayımsal bir düşünce ile kararsızlığınızı sürdürmeyin. Diğer seçenek sanki hiç olmamışçasına aklınızdan çıkarın.
8. Konudan uzaklaşın.
Bir konuyu çok uzun süre düşündüğünüzde artık odaklanamamaya başlarsınız. Belli bir noktada beyninizi dinlendirmeli ve düşündüklerinizin bilinçaltı tarafından işlenmesine izin vermelisiniz. Bunu yapmak için en doğru zaman etraflıca düşündüğünüz büyük bir kararı almadan hemen önce ve kararı aldıktan hemen sonrasıdır.
9. Pişman olmayın.
Kararlarınızdan pişman olmayın. Öğrenin, ilerleyin. Unutmayın ki o kararı alan kişi şu anki siz değilsiniz. Farklı bir arka planda düşünmüştünüz ve kararı aldığınız bağlam değişti.
10. Mükemmel, iyinin düşmanıdır.
Her seçimin iyi ve kötü yanları vardır. Eğer mükemmel bir karar almaya çalışıyorsanız başarısız olacaksınız. Var olan koşullar altında size en uygun kararı almayı hedeflemek çok daha verimli sonuçlar verecektir.
One Comment
Leave a Reply