Sanırım İtalya denildiğinde akla ilk gelen şey Pisa Kulesi!
Eğik yapısıyla Dünya’nın sayılı mimari eserlerinden biri olan Pisa Kulesi, ilginç pozlar vermek isteyen fotoğraf severlere de güzel bir fırsat sunuyor.
Peki İtalya’nın en sevilen ve bir mimari kazasıyla meydana gelen Pisa Kulesi hakkındaki bilinmeyenleri öğrenmeye ne dersiniz?
Pisa Kulesi’ni Yakından Tanıyalım
Pisa Kulesi, Dünya’nın en ünlü eğik kulesi olup İtalya’nın Pissa kentinin de sembolü. Yapı 1063-1090 yıllarında şehir katedralinin çan kulesi olarak ana yapıdan ayrı bir şekilde yapıldı. Meydanda katedral ve çan kulesinin yanı sıra bir vaftizhane ve anıt mezar da mevcut. Pisa Kulesi’nin İtalyancası “Torre pendente di Pisa” yani Pisa’nın eğilen kulesi anlamına gelir. Pisa Kulesi üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmekte ve 56 metre yükseklikte. En üst katına 294 basamaklı merdivenle çıkılır ve turistler basamak sayısına aldırış etmeden en üst kata çıkmak konusunda oldukça heveslidir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° .
Pisa Kulesi Hakkında Herkesin Bilmesi Gereken 13 Gerçek
1. Yapımı 200 Yıl Sürdü
Torre Pendente di Pisa (Eğilen Pisa Kulesi) olarak bilinen Pisa Kulesi İtalya’nın Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide Meydanı’nda (Mucizeler Meydanı) bulunmakta. Pisa Kulesi, meydanda yer alan katedralin çan kulesi olarak 1173 yılında inşa edilmeye başlanmış.
İlk beş yıl dik duran kule, üçüncü katının tamamlanmasından sonra ağırlığından dolayı eğilmeye başlamıştır. İtalyan vatandaşlarının oldukça şaşırdıkları bu durum araştırıldıktan sonra kulenin temelinde bulunan yoğun kil karışımının kuleyi tutmak için yeterince güçlü olmadığı ortaya çıktı. Bu durum nedeniyle 100 yıl boyunca inşaatı durdurulan kule Cenova ile savaşın başlaması nedeniyle de uzun süre aynı şekilde kalmıştır.
2. Mühendislik Hatası Eğimi Artırdı
1272 yılına gelindiğine Mimar Giovanni di Simone’nin işe el atmasıyla kuleye dördüncü kat eklendi. Dördüncü katın eklenmesi binanın ağırlık merkezini kaldırdı. Böylece eğilme yönü tersine döndü ve yana eğilme durumu kısmende olsa başarılı oldu. Fakat kulenin dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci katları eklendikçe bir zamanlar kuzeye inen yapı daha ileri ve daha güneye eğilmeye başladı. 1319 yılında ise 7. kata ulaşıldı ve 1372 yılından sonra kuleye çan odası ilave edildi.
1838’de Alessandro Della Gherardesca kulenin güçlendirilmesi çalışmaları için kulenin tabanına yakın bir yol kazdı. Kazı alanı deniz seviyesinin altında kalması dolayısıyla yolun içerisi suyla doldu ve Pisa Kulesi’nin eğikliği biraz daha arttı. Bu eğikliğiyle Dünya’nın sayılı yapılarından olacağının farkında olunmadan kuleyi düzeltme çabaları devam edecekti.
4. Pisa Kulesi Pisa’da Eğilmeye Devam Eden Kulelerden Yalnızca Biridir
Nehir kentin yumuşak toprak yapısı nedeniyle sadece Pisa Kulesi değil şehirdeki diğer yapılar da eğilmekte. Bunların arasında San Nicola, Pisa Kulesi’nin yaklaşık yarım mil güneyinde yer alan 12. yüzyıl kilisesi ve çifte yaklaşık 2 mil doğusunda 11. yüzyıldan kalma bir kilise olan San Michele Scalzi gibi diğer önemli yapılarda var.
5. Mussolini, Kuleyi Düzelttirmeye Çalışırken Daha Da Kötüleştirdi
1934’te İtalyan diktatörü Benito Mussolini, eğilen bir kulenin ulusunun itibarına yakışmadığını düşünüyordu. Bu nedenle binayı düzleştirmek için belli bir kaynak ayırdı. Mussolini’nin adamları, kulenin temeline yüzlerce delik açtı ve eğimi düzeltmek için tonlarca çimento pompaladı. Fakat bekledikleri gibi olmadı ağır çimento kulenin tabanının toprağa daha da batmasına neden oldu ve eğim daha da arttı.
6. Kule 2. Dünya Savaşı Sırasında Gözetleme Kulesi Olarak Kullanıldı
Kulenin ayırt edici silueti kolay bir hedef gibi görünse de Alman ordusu II. Dünya Savaşı sırasında uzun kulesi ve onu çevreleyen düz arazisiyle kulenin iyi bir gözetim merkezi olacağını düşündüler. Böylece Pisa Kulesi İtalya’yı işgal eden Almanların gözetleme merkezi oldu.
7. Amerikan Askerleri, Kulenin Yıkılmamasına Karar Verdi
Amerikan askerleri, 2. Dünya Savaşı sırasında düşmanın keskin nişancıları yerleştirdiği noktaları işgal eden Almanlar da kuleyi gözetleme merkezi olarak kullanıyorlardı. Ancak Amerikan askerleri bölgeye geldiğinde Pisa Kulesi ve çevredeki Mucizeler Alanı’nın güzelliğinden çok etkilendiklerini söylediler. Alanı yıkmamaya karar verdiler.
Bu karar da o dönem Dünya kamouyunda kızgınlığa sebep olan ”Amerikan askerleri işgal ettiği yerleri tarih eserleriyle birlikte yıkıyor, mahvediyor” düşüncesini engelleme isteği de etkiliydi.
8. Bir Çan Kulesi Olan Pisa Kulesi’nin Çanları Çalmaz
Bir çan kulesi olarak inşa edilen Pisa kulesindeki çanlar 20. yüzyıldan beri çalınmamıştır. Bunun sebebi ise Pisa Kule’sinde bulunan 7 çanın her birinin yaklaşık 8000 kilo ağırlığında olması. Mühendisler, çan hareketlerinin kulenin daha fazla eğilmesine neden olacağından endişe duyuyorlar. Bu nedenle de çanlar çalınmıyor.
9. Pisa Kulesi Galileo’ya İlham Vermiş
Ünlü bilim adamı Galileo (Galile), doğduğu şehir olan Pisa’da bu kuleye çıkar ve düşen boşluğa atılan kitlelerin hızıyla bazı denemeler yaparmış. ”Modern bilimin babası” kabul edilen Galileo’nun, bütün cisimlerin aynı hızla ve aynı fizik kanununa uyarak düştüklerini fark etmesi farklı ağırlıktaki iki top güllesini bu kuleden aşağı bırakmasıyla olmuş. Bu bilginin kaynağı Galileo’nun bir öğrencisi olsa da bu iddia geniş çevrelerce bir efsane olarak kabul edilir.
10. Pisa Kulesi 10 Yıl Ziyarete Kapalı Kaldı
1989’da Pavia’nın Sivil Kulesi adı verilen bir kule çöktü. Bu da geçen zaman içerisinde gittikçe daha çok eğilen Pisa Kulesi’nin restorasyon çalışmalarını hızlandırdı. Kule 1989’dan 2001’e kadar güçlendirme ve restorasyon çalışmaları kapsamında 10 yıl boyunca ziyarete kapatıldı. 4.47 metre eğime kadar ulaşan kulenin 10 yıl süren çalışmalar sonrasında 3.99 metrede sabitlendiği açıklandı. Restorasyon çalışmaları kulenin sağlam ve güvenli olduğuna hükmedilerek sona erdi. Mühendisler kulenin bu eğikliğine rağmen bugüne kadar yıkılmamasının nedeni olarak 14.500 ton ağırlığına sahip olmasını gösteriyorlar.
2001 yılı itibariyle, kule 200 yıl boyunca istikrarlı ilan edildi. 2008’de ise mühendisler, kulenin resmi olarak artık hareket etmediğini açıkladı.
11. Pisa Kulesi Pisa’nın Gücünün Ve Zenginliğinin Sembolü
12. yüzyıla gelindiğinde Pisa şehrinin askeri, ticari ve siyasi önemi büyüdü. Küçük limanları bölgesel bir güç merkezi haline geldi. Orta çağdaki müttefiki bir İtalyan kenti gibi Pisa da yeni zenginliklerini inşaatlara ve büyük binalara yatırmaya başladı. Pisa halkının 1063 yılında Sicilya adasında bulunan Palermo şehrine saldırdı. Saldırı başarılı oldu ve Pisa halkı Pisa’ya büyük bir hazine ile geri döndü. Bu durumdan sonra Dünya’ya kentin ne kadar önemli olduğunu göstermek için Pisa halkı, Mucizeler Alanı’na büyük bir katedral kompleksi inşa etmeyi kararlaştırdı.
Yani Pisa Kule’si, Pisa’nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak ve Cenova, Venedik’e de rakip olarak yapıldı.
12. Pisa Kulesi Mimarlarının Kim Olduğu Bilinmemektedir
Kayıtlara göre çalışmanın ilk aşamasında mimar Bonanno Pisano ve Gherardo din Gherardo ortak olarak çalışmış. Daha sonra 1275 yılında inşaatın ikinci aşaması başladığında görev Giovani di Simone’ya verilmiş. Tommaso Pisano (1350-1372) ise işi bitiren mimar olmuş.
Yapının mimarları bu şekilde değişiklik gösterirken ilk başlatan ve düşünenin kim olduğu resmi kayıtlarda belli değildir.
13. Pisa Kulesi Unesco Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde
Pisa Kulesi neredeyse başka hiçbir turistik özelliği olmayan sıradan bir şehir olan Pisa şehrine turist yağmasına sebep oldu.
Şehir her yıl 1 milyon üzerinde ziyaretçiyi kabul ediyor ve komik fotoğraflara sahne oluyor. Aynı zaman da kulenin en üst katına çıkmak isteyen turistler için de önemli bir kural mevcut. Aynı anda 4o dakikada sadece 30 turistin girilişine izin veriliyor. 1987 yılında Pisa Kulesi’ni de içine alan bu meydan Unesco Dünya Kültür Mirasları listesine alınmıştır.
Eğer Pisa Kulesi’nde çekilmiş yaratıcı fotoğraflarınız varsa bize ulaştırın, yayınlayalım.☺️
