Dünya üzerinde yaşayan birçok uçamayan kuş türünden bahsedebiliriz. Sevimli ördeklerden, kocaman deve kuşlarına kadar hem görünüm olarak hem de sahip oldukları özellikleriyle birbirinden çok farklı olan bu uçamayan kuşlar ailesinin üyeleri saymakla bitmez. Bu yazıda uçamayan kuşları sıralamak yerine bu büyük uçamayan kuşlar ailesinin ilginç fertlerinden bahsedeceğiz. Örneğin en büyük, en küçük, en nadir ya da en ilginç uçamayan kuşlar bu listede yerlerini aldılar. Yeni Zelenda uçamayan kuş türlerinin birçoğuna ev sahipliği yaptığı için, bu kuşlardan bahsederken güzel Okyanusya ülkesini pas geçmek olmaz. Yeni Zelenda sadece uçamayan kuşlara ev sahipliği yapmıyor. Ülke ormanlarında yaşayan yırtıcılar ve birçok canlı uçamayan kuşlar için büyük tehdit oluşturuyorlar. Bu zorlu şartlar altında zaten birçok uçamayan kuş türünün soyunun tükendiğini biliyoruz. Hayatta kalabilen kuşlara baktığımız zamansa karşımıza güçlü pençeler ve hız çıkıyor. Bu kuşlar uçma yeteneklerinin yokluğunu başka yeteneklerle ikame edip hatta kalmayı başarıyorlar.
Güney Amerika Batağanı
Batağan olarak adlandırılan kuşlar genellikle iyi uçuş kabiliyetleriyle bilinirler ve dünyanın birçok bölgesinde bu kuşlara rastlamak mümkünüdür. Güney Amerika’da yaşayan Junin ve Titicaca olarak bilinin Güney Amerika batağanları ise akrabalarının sahip olduğu üstün uçma becerilerini kullanamıyorlar. Uçma becerilerinin olmaması Güney Amerika batağanlarını doğal ortamda savunmasız hale getiriyor. Avcılardan kurtulabilmek için can kurtaran dalışı yapmak bu kuşların en önemli savunma mekanizması olarak anlatılabilir. Batağan kuşları ayakları vücutlarının gerisinde kaldığı içinde genellikle yürürken zorluk yaşarlar ancak kanatlarını denge kurmak için kullanabilen Titicaca gibi türler uzun mesafeleri bu sayede kat edebilirler. Batağanlar kendilerini temizlerken tüylerini yerler ve bu batağanların ilginç ve gizemli bir özelliği olarak bilinir. Tüyleri su geçirmez olan bu kuşlar oldukça iyi yüzücülerdir. Yetişkin bir batağan su içinde rakiplerine karşı oldukça avantajlı durumdadır. Bu türün karşılaştığı en büyük tehdit ise son yıllarda sürekli karşılarına çıkan balıkçı ağları olarak biliniyor. Doğal hayata dışardan yapılan bu müdahale batağanların geleceğini tehdit eder hale geldi.
Phalacrocorax Harrisi
Daha bilinen adıyla uçamayan karabatak olarak bilinen bu kuşlar dünyada sadece Galapagos adalarında görülebilir yani endemik bir kuş türüdür. Diğer karabataklarla karşılaştırınca bu kuşların kanatlarının daha kısa ve tüylerinin daha seyrek olduğu fark edilebilir. Daha kısa kanatlara sahip olan bu tür iste de uçamaz bu yüzden uçamayan karabatak olarak da anılır. Yaşadığı adalarda çok fazla yırtıcı ve avcı barınmadığından nispeten rahat bir hayat süren bu kuşların en büyük problemi ise yaşam alanlarının turistik bölge haline gelmesi.
Nandu
Büyük Rhea olarak da bilinen bu kuş Güney Amerika’da yaşar ve dünyanın en büyük kuşu olarak bilinir. Bir deve kuşu türü olan Nandu büyüklüğü ile diğerlerinden ayrılır. Rhea adı yunanca kökenli olup kanatlı anlamına gelmektedir. Bu devasa kuşları sinirliyken izleme şansınız olursa o devasa kanatları ve büyük gövde gösterisini de görebilirsiniz. Bu kuşlar düz ve açık alanlarda dolaşmayı severler. Yırtıcılar ve avılar bu kuşlar için büyük tehdit oluşursalar da cüsseleri ve farklı çevrelere uyum sağlama yetenekleri sayesinde hayatta kalmayı başaran kuş türleri arasında sayılıyorlar.
Emu
Avusturalya çöllerinde avlanmak için yetiştirildikleri bilinen bu kuşların doğasına baktığımız zaman bu kuşları Avusturalya’nın en büyük kuşları olarak ilan etmek yanlış olmayacaktır. Göçebe yaşayan bu kuşlar uzun süre aç kalabilme kabiliyetleriyle bilinirler. Daha küçük kuşlar sindirime yardımcı çakış taşları kullanırken bu dev kuş büyük taş parçaları yutarak onları sindirim sisteminin bir parçası olarak kullanır. Geniş düzlüklerde yaşamayı seven bu kuş, Avusturya’nın devasa düzlüklerinde nispeten daha az tehlikeli bir hayat sürüyor. Hava saldırıları ise bu kuşların zayıf noktaları olarak bilinir. Yukarıdan saldıran bir kartala karşı yapabilecekleri tek şey düzensiz bir şekilde sağa sola koşturarak kaçmaya çalışmak olabilir.
Güneyli Cassowary
Uzun mavimsi siyah bir burun ve siyah kafasıyla kendine has bir görüntüsü vardır. Bu kuşlar Papua Yeni Gine tropikal ormanlarında yaşarlar. Diğer büyük kuşların aksine bu kuşlar ormanları ovalara tercih etmiştir. Çoğunlukla meyve ve yapraklarla beslenen bu kuşlar az da olsa böceklerle de beslenirler. Dünyanın en tehlikeli kuşu olarak bilinen bu tür kendini tehlikede hissettiği an her şeye saldırabilir. Yani doğada karşılaşmak istemeyeceğiniz hayvanlar listesine bu kuşları da koyabilirsiniz.
Atlantisia Rogersi
Yirmi farklı türü olan bu kuşlar avcı ve yırtıcılardan uzak adalarda yaşarlar. Bu kuşlar “Inaccessible Island Rail” (Ulaşılamaz Ada Rayları) olarak da bilinirler. Böyle bilinmelerinin sebebi ise bu kuşlarının yaşam alanlarına erişimin çok sınırlı olmasıdır. Bu kuşlar dünyanın en küçük uçamayan kuşları olarak bilinirler. Umuyoruz ki bu yaşam alanları ulaşılamaz olarak kalır ve bu kuşlar yaşamaya devam edebilir.
İmparator Penguen
Uçamayan kuşların en meşhur olanı hangisi diye sorsak hiç kuşkusuz herkesin aklına penguenler gelecektir. İmparator penguenlerin yüzlerce mil süren göçleri, sadakatleri ve yaşamlarını sürdürmek için verdikleri zorlu mücadele onları dünyanın en meşhur uçamayan kuşları yapıyor.
Kakapo
Yeni Zelandalı Kakapo dünyanın tek uçamayan papağanı olarak bilinir. Aynı zamanda dünyanın en obur ve büyük papağanları olarak bilinirler. Yeni Zelanda yerli kültürü için son derece önemli olan bu kuşlardan dünyada yaşan sadece 150 kadar papağan kaldığı tahmin ediliyor. Bu kuşlar üç tropik adada nadir olarak görülebilirken, yaşamları ciddi tehlike altındadır.
Kivi
Kiviler Yeni Zelanda’nın ulusal sembolüdür. Toplamda beş türü Yeni Zelanda’ya özgüdür ve çoğu, memeli yırtıcı hayvanların ortaya çıkmasından beri tehdit altındadır. Yetişkin kiviler, onları tehdit eden her şeyle savaşabilecek güçlü bacaklara sahiptirler. Alınan koruma tedbirlerine rağmen özellikle genç kiviler avcı yırtıcılara karşı savunmasız kalabiliyorlar. Boyutlarına göre büyük yumurtlayan Kiviler bu alanda deve kuşlarıyla yarışır haldedirler. Büyük yumurtaları kivilerin bilinen ilginç özellikleri arasında sayılabilir.
Deve Kuşu
En büyük ve en kötü uçamayan kuşlardan biri olan deve kuşu, cüssesini koruyabilmek için büyük miktarda bitki ve böcek tüketir. Bu kuşlar uçamayanlar ailesinin en hızlıları olarak bilinirler. Bu Afrika Göçebeleri küçük gruplar halinde beraber dolaşırlar. Yırtıcı avcılar için potansiyel av olarak bilinen bu hayvanlar uçma yetilerinin olmayışını hızlarıyla telafi etmeye çalışırlar. Bu kuşlar için bahsi geçen avcılardan daha büyük tehdit ise insanlardan gelir. Afrikalılar deve kuşlarını çok önemli kaynaklar olarak görürler. Eti ve tüylerinin kullanılması bir yana yumurtaları bile su depolamak için kullanılır. Bu büyük kuşlar binlerce millik mesafeyi insanlardan uzak durmak ve yırtıcı avcılardan kaçabilmek için kat ederler.
Dünya üzerinde yaşayan birçok uçamayan kuş türünden bahsetmek mümkündür fakat bu listeye sadece en hızlı en büyük ve başka ilginç özellikleriyle ortaya çıkan uçamayan kuşlar girebildi. Yaşam alanları her geçen gün daralan bu kuşlar için büyük iki tehditten bahsedebiliriz. Doğal yaşamlarının parçası olan yırtıcı avcıları bir kenara bırakırsak, biz insanların bu kuşların doğal yaşamlarına saygı duymamız ve onlara hayatlarını sürdürmeleri için şans vermemiz gerekiyor.
One Comment
Leave a Reply