Bu adada yaşananlar, çevre kirliliğinin boyutlarına gözler önüne seriyor.
Güney Pasifik’teki Henderson Adası’nda yerleşim yok, yani adada kimse yaşamıyor. Ancak yapılan araştırmalarda adada toplamda 38 milyon parça, 18 ton plastik atık tespit edildi. Peki bu nasıl mümkün olabiliyor?
Kirlilik Oranı %99.8
Bilim insanları Henderson Adası’nda ölçülen kirlilik oranının, insan kaynaklı kirlenmenin dünya üzerine ölçülmüş en yüksek değeri olduğunu açıkladı. Adadaki kirlenme oranı %99.8. Üstelik dünyadaki en yüksek insan kökenli atık oranına sahip adada aslında insan yerleşimi yok.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve insan yerleşimi olmayan Henderson Adası’ndaki antropojenik (insan kökenli) birikinti, dünyanın herhangi bir yerinde şu ana kadar ölçülmüş en yüksek değere ulaşmış durumda. Pratikte ekolojisine “insan eli değmemiş” birkaç mercan adasından biri olan adada bu kadar fazla kirlilik olması ise dünyada çevre kirliliğinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Adadaki Canlılık Tehdit Altında
Tazmanya Üniversitesi ve İngiltere Kraliyet Kuşları Koruma Cemiyeti’nden uzmanlar tarafından yürütülen araştırma adada 17.6 ton ağırlığında, 37.7 milyon parça plastik atık bulunduğunu ortaya koydu. Üstelik bu rakam sadece 3.700 hektar alana sahip olan ada için oldukça fazla. Adadaki kirliliğin büyük bir kısmı, metrekareye 4500 parça düştüğü için üst üste geliyor, derinlere gömülüyor ve gözle görülemiyor
Toprağın altına gömülen bu kirlilik adada yaşayan pek çok canlı türünü de tehdit ediyor. Bu küçük ada, 10 endemik bitki türüne ve sadece bu adada yaşayan 4 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Gözle görülen ve gözle görülemeyen kirlilik adadaki tüm bu türlerin geleceğini tehdit ediyor.
Üstelik ada sahillerine vuran kirlilik artan bir ivmeyele hızlanıyor. Ada sahillerine her gün 13.000 yeni atığın vurduğu tahmin ediliyor.
“Birçok ücra adayı gezdim. Hangi zamanda, okyanusun neresine giderseniz gidin hikayesi aynı: Kirli sahiller insan elinin gölgeleriyle doludur. Buradaki kirliliğin boyutu yutkunamama sebep oldu”
Jennifer Lavers
Lavers, adadaki plastik şişeler, kozmetik şişeleri, plastik oyuncak kafası gibi çöplerin içinde yaşayan yüzlerce yengeç bulmuş.
Araştırmacı, yengeçler için bu kirliliğin büyük bir tehlike arz ettiğini belirtiyor.
“Bu plastikler eski, keskin, zehirli ve zararlı. Bu mükemmel canlıları bizim yarattığımız pisliğin içinde yaşarken görmek çok trajik”
Henderson Adası Ne İlk, Ne Son!
Görüldüğü üzere insanoğlunun yarattığı kirlilik sadece yaşadığı yerle sınırlı kalmıyor. Dünya ekosisteminde yarattığımız zarar zincirleme bir etkiyle oldukça büyük bir probleme dönüşüyor. Daha önce sizlerle midesinde 30 adet plastik poşet çıkan bir balinanın karaya vurma haberini sizlerle paylaşmıştık. Üstelik bu haberler maalesef her geçen gün artıyor.
İnsanoğlu olarak doğaya verdiğimiz zararın farkına varmamızın zamanı sizce de gelmedi mi?