Yakuza Japoncada “kutsal yol” anlamına gelir ve Japonya merkezli uluslararası bir organize suç örgütüdür.
Japon medyası ve emniyet güçleri bu örgüte “boryokudan” (vahşi örgüt) olarak adlandırırken, bu örgüt ise kendisini “ninkyo dantai” (kahramanlar örgütü) olarak adlandırmaktadır.
Tıpkı ortaçağdaki derebeylik sistemine benzer bir şekilde örgütlenen Yakuza’nın toplamda 102.000 üyesi olduğu düşünülmektedir. Şimdi filmlere konu olan dünyanın en büyük mafya örgütü Yakuza hakkında daha derinlemesine bilgi edinelim.
Yakuza Nasıl Kuruldu?
Yakuza’nın kuruluşuna dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte bugünkü Yakuza teşkilatının 1603-1868 yıllarına tekabül eden Edo dönemine uzandığı düşünülmektedir. Bu dönemde kendilerine “tekiya” adı verilen örgüt genelde hırsızlık yapıyor ve kumar oynatıyordu.
Edo döneminde Tekiya örgütü, Japon toplumunun en düşük kesimi olarak görülüyordu. Ancak örgüt büyüyüp nüfuz sahibi oldukça ticaretle ilgili bazı imtiyazlara sahip olmaya başladı. Geleneksel Shinto festivallerinde bazı Tekiya üyeleri tezgah açıyor ve hatta ücret karşılığı güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu.
Kumar Onların Şöhretini Kötü Etkiledi
Edo döneminde bu örgüt zaman içinde resmi olarak tanınmaya başladı. Hatta bu örgütün üyelerinin kılıç ve katana taşımalarına izin verilir oldu. Zira katana taşımak, Japon kültüründe asalet işareti olarak görülüyordu o dönemlerde.
Örgütün “bakuto” olarak bilinen kumarcı üyeleri ise, tekiya üyelerinden bile daha aşağıda görülüyordu. Boş evlerde ve ahırlarda kumar oynatan bu kişiler, Yakuza örgütünün toplum nezdindeki kötü imajının baş sorumluları olarak görülmektedir.
Toplumdan Dışlandılar
1603-1868 arası bu dönemde, ekonominin kötü durumu nedeniyle Yakuza üyeleri serserilerden ve toplum tarafından dışlanan kişilerden oluşuyordu. Bu kişiler ise yerel pazarlarda sahte veya değersiz eşya satıyorlardı.
Yakuza örgütünde bugün bile tekiya ve bakuto gruplarının ritüellerini görmek mümkündür. Modern Yakuza oldukça farklılaşmasına ve değişmesine rağmen örgütün kumarla ilgilenen üyeleri kendilerine hala bakuto demektedir.
Yakuza Yapısı Nasıldır?
Yakuza kurulduğu dönemlerde geleneksel Japon hiyerarşi sistemini benimsemiştir. Oyabun-kobun denen bu hiyerarşi sisteminde sadakat ve saygı bir yaşam biçimi olarak görülür.
Oyabun-kobun ilişkisi ise aynı bardaktan Japon içkisi sake içerek resmileştirilir. Aynı bardaktan içki içme ritüeli ise Japon kültüründe oldukça yaygındır ve bir tür güven ile sadakat ilişkisine girildiğini belirtir.
İkinci Dünya Savaşı esnasında nüfusun büyük çoğunluğu savaş için seferber edilmesinden dolayı Yakuza örgütünün geçici olarak dağıldığı söylenebilir, ancak savaştan sonra Yakuza örgütü tekrar biraraya gelmiştir.
Yakuza’da toplumun her kesiminden insan bulunur. Ailesi tarafından terk edilen çocukların Yakuza tarafından sahiplenilmesi ise örgüte romantik bir yan katmaktadır. Pek çok Yakuza üyesi, lise yıllarından itibaren örgütün tam bir üyesi haline gelir ve bosozoku çetelerinin üyesi olur. Düşük sosyo-ekonomik statüsünden dolayı yine pek çok Yakuza üyesi Burakamin ve Kore kökenlilerden oluşur.
Yakuza Üyesi Kadınlar da Var
Yakuza gruplarının başında oyabun adı verilen lider bulunur ve grup üyelerine (kobun) o emir verir. Örgüt klasik usta-çırak ilişkisine göre hareket etmektedir. Yakuza üyeleri aile bağlarını koparır ve artık sadece grup liderine sadakat duyar Yakuza üyelerini birbirlerini baba, kardeş, abi gibi aile üyesi olarak görür. Yakuza örgütü neredeyse tamamen erkeklerden oluşur, ancak ane-san (abla) adı verilen bazı kadınlar da örgütte yer almaktadır.
Yakuza oldukça karmaşık bir örgütsel yapıya sahiptir.
Bir Yakuza ailesinin başında kumicho adı verilen büyük patron bulunur.
Onun altında saiko komon denen baş danışman vardır.
Baş danışmanın ardında ise so-honbucho denen genel sorumlu yönetici vardır.
Emir-komuta zincirinin ikinci kısmında ise belli bir bölgedeki çetelerden sorumlu wakagashira vardır.
Yerel çetelerin ise direkt büyük patrona karşı sorumlu olan shareigashira adında yerel bir patronları vardır.
Yakuza Ritüelleri
Yubitsume denen ritüel, kişinin parmağının kesilmesidir ve tövbe ya da özür dileme anlamı taşır. Örgüt içinde kusur işleyen kişileri cezalandırmak için başvurulan bu yöntem günümüzde polislere yakalanmamak için terk edilmeye başlanmıştır.
Bu ritüelin kökeninde Japon kılıç sanatı yatmaktadır. Zira her elin serçe, yüzük ve ortanca parmağı kılıcı sıkı tutmak için kullanılır, diğer iki parmak ise görece daha serbesttir. Japon savaş kültüründe bu üç parmağın kesilmesi kişinin savaşçılık gücünü köreltmeye yönelik bir harekettir.
Buradaki mantık ise şudur: Kılıç kullanamayan kişi artık kendini savunmak için gruptaki diğer kişilere daha bağımlı hale gelir. Bu nedenle başına buyruk hareket etmekten vazgeçer.
Tüm Vücudu Kaplayan Dövmeler
Yakuza üyelerinin pek çoğunda tüm vücudu kaplayan dövmeler bulunur. İrezumi denen bu dövmeler el yapımı aletlerle yapılır. Yani bugünkü modern dövme araçları kullanılmaz. Tüm vücuda bu şekilde dövme yaptırmak uzun süre alır, pahalıdır ve acı vericidir.
4 Büyük Yakuza Ailesi
Yakuza’ya katılım 1992 yılında Japonya’daki yasadışı örgütleri hedefleyen yasalarla azalmış olsa bile bugün 58.000 adet Yakuza üyesi bulunduğu düşünülmektedir. Farklı Yakuza grupları olmasına karşın tüm Yakuza gruplarını hesaba kattığımızda dünyanın en büyük organize suç örgütüyle karşılaşırız.
Şimdi en büyük dört Yakuza grubuna bakalım.
Yamaguchi-gumi
Japonya’nın en büyük Yakuza grubudur ve Yakuza teşkilatının %50’sini oluşturur. 850 farklı alt gruba sahiptir. Polis baskısına rağmen büyümeye devam eden Yamaguchi-gumi, Kobe merkezlidir ve ülke genelinde faaliyet gösterir. Asya ve ABD bağlantıları da olan bu grubun mevcut lideri Shinobu Tsukasa’dır. Genişlemeci bir tutum gösteren bu lider sayesine örgüt normalde pek faaliyet göstermediği Tokyo’ya bile açılmış durumdadır.
Yamaguchi ailesi, yasadışı faaliyet denince Asya’nın pek çok ülkesinde akla gelen ilk isidir. Yani Çin ve Kore’nin pek çok bölgesine Yakuza yerine Yamaguchi-gumi denir. Keza sinema filmlerinde de genelde bu Yamaguchi-gumi’nin hikayesi anlatılır.
Sumiyoshi-kai
Sumiyoshi-kai Japonya’daki en büyük ikinci Yakuza ailesidir ve yaklaşık 280 farklı alt grubu vardır. Bu grubu hiyerarşi sistemi Yamaguchi ailesine göre biraz daha gevşektir. Liderlik birden fazla kişi arasında dağıtılmıştır.
Inagawa-kai
Inagawa-kai ailesi 300 alt gruptan oluşan üçüncü büyük Yakuza ailesidir. Tokyo-Yokohama merkezli olan bu örgütün Japonya dışında da faaliyetleri bulunmaktadır.
Aizukotetsu-kai
Yaklaşık 7000 üyesi bulunan bu grup ise Kyoto’daki 100’den fazla Yakuza grubundan oluşmaktadır. İsmini Japonca kılıç anlamına gelen “kotetsu” kelimesinden alan bu örgüt Kyoto merkezlidir.
Yakuza’nın Bugünkü Durumu
Yakuza bugün Japonya’da yarı-yasal bir örgüt olarak görülmektedir. Örneğin Kobe depreminden sonra Yamaguchi-gumi Kobe merkezli bir Yakuza kolu olması nedeniyle depremzedeler yardım etmek için seferber olmuştur. Yine aynı şekilde 2011 yılında Tohoku’daki deprem ve tsunami sonrası bu grup yüzlerce tırlık yardım malzemesi göndermiştir. Bu nedenle pek çok Yakuza örgütü, vergi (ya da haraç da denebilir) toplamayı yapılan bu tür hizmetlerin karşılığı olarak görmektedir.
Pek çok Yakuza grubu, bilhassa Yamaguchi-gumi uyuşturucu kaçakçılığına karşı çıkarken Dojin-kai gibi bazı grupların temel gelir kaynağı da uyuşturucu kaçakçılığıdır.
Bazı Yakuza gruplarının insan kaçakçılığı işinde oldukları bilinmektedir. Örneğin Filipinli kadınlar fuhuş alanında çalıştırılmak üzere kaçırılmaktadır. Bu kızlar fakir köylerden daha iyi bir gelecek vaadiyle Japonya’ya getirilmekte, ancak Japonya’da hayat kadını olmaya zorlanmaktadırlar.
Yakuza’nın bir diğer faaliyeti ise gasptır. Ancak adi suçlar kapsamına girecek küçük şeylerle uğraşılmamaktadır. Yani Yakuza üyeleri, büyük holdinglerin yönetim kurullarını basmakta ve bu şirketlerden zorla hisse senedi almaktadır.
Arazi Mafyacılığı da Dahil
Yine emlak mafyası olarak adlandırabileceğimiz Jiageya adlı Yakuza üyeleri de emlak ve arazi işinde yasadışı faaliyet göstermekte, bankacılık ve inşaat sektörüyle birlikte arsa sahiplerini korkutarak arsalarını satmalarına çalışmaktadır. Japonya’daki emlak balonu patladıktans sonra Nagoya’da önemli bir banka müdürünün öldürülmesi de bankacılık sektörünün yeraltı dünyasıyla kirli ilişkilere sahip olduğu spekülasyonlarını güçlendirmektedir.
Yakuza buna karşın büyük şirketlere yasal yollarla yatırım da yapmaktadır. Örneğin Inagawa-kai’nin ldieri Susumu Oshi, 1989 yılında Tokyo-Kyuko hızlı treni projesinde 255 milyon dolar yatırım yapmıştır.
Bununla birlikte Yakuza’nın hırsızlıkla işi bulunmamaktadır. Toplumsal olarak büyük bir günah kabul edilen hırsızlık işine bulaşmayan Yakuza aynı zamanda pek çok yasadışı faaliyeti taşeronlarına yaptırmaktadır. Tefecilik, kumarhane işletmeciliği gibi işleri, kendisine haraç ödeyen ve Yakuza üyesi olmayan kişilere yaptırmaktadır.
ABD’de Yakuza Faaliyetleri
ABD’deki Yakuza faaliyetleri genelde Hawaii merkezlidir, ancak Los Angeles, Las Vegas, New York gibi şehirlerde de Yakuza üyeleri bulunmaktadır. ABD’ye uyuşturucu götürüp Japonya’ya silah kaçıran Yakuza üyeleri Hawaii’de rahatça hareket edebilmektedirler, zira Hawaii Japonya ve Doğu Asya ülkelerinden bolca turist alan bir bölgedir. Yine kumarhane ve genelev işinde de Yakuza yer almaktadır.
ABD’de üretilen tabancaların %33’ü Japonya’da, %16’sı Çin’de ve %10’u Filipinler’de olduğu tespit edilmiştir. Bu kadar yüksek miktardaki tabancanın Yakuza marifetiyle ABD dışına taşındığı düşünülmektedir.
2001 yılında da FBI’ın Tokyo’daki temsilcisi Tadamasa Goto, Yamaguchi-gumi örgütünün faaliyetleri hakkında bilgi vermesi karşılığında Los Angeles’taki bir hastanede akciğer nakli olmuştur. Zamanında büyük bir olay yaratan bu durum nedeniyle Goto ABD ve Japonya’da polis koruması altına alınmıştır.
Yakuza Karşıtı Hareketler
Yakuza tarihsel olarak yasal bir feodal örgüt olması ve aşırı sağ Japon siyasetiyle ilişkileri olması nedeniyle Japonya tarihinin bir parçası halindedir. Yakuza bir anlamda lobicilik faaliyeti yürütüyor da denebilir. Bir araştırmaya göre 40 yaşın altındaki her 10 Japon’dan 1’i Yakuza’nın varlığını desteklemektedir.
Çeşitli zamanlarda anti-Yakuza kampanyaları da başlatılmıştır. 1995’te Japon Hükümeti tarafından çıkarılan bir yasayla Yakuza’ların haraç toplaması daha zor hale getirilmiştir. 2009’dan itibaren de pek çok Yakuza lideri gözaltına alınıp cezaevine gönderilmiştir. Medyaya göre anti-Yakuza kampanyalarının bu gözaltı süreçlerinde büyük etkisi bulunmaktadır.
Toplum ve Medya Nazarında Yakuza
Yakuza bizim bildiğimiz anlamıyla bir mafya örgütü olmasına rağmen Japon toplumu nazarında genelde olumlu çağrışımlara yol açmaktadır. Örneğin bazı bölgelerde polis gibi hareket etmekte, suç oranını düşürmeye çalışmaktadırlar. Diğer bir deyişle Yakuza üyeleri zaman zaman mafya karşıtı eylemler sergilemektedirler. Keza afet durumlarında yaptıkları yardımlar da halkın gözüne girmek için biçilmiş kaftanlardır.
Sinema, TV ve Oyun Dünyasında Yakuza
Yakuza örgütü pek çok filme konu olmuştur. Japonya’da sırf Yakuza’yı anlatan ayrı bir film janrı bile bulunmaktadır. Bu filmlerde Yakuza ya onurlu ve saygıdeğer bir biçimde ya da korku verici ve kan dökücü biçimde tasvir edilmektedir. Dead or Alive veya Graveyard of Honor gibi filmler örgütün karanlık yanına odaklanırken Sonatine ve Outrage gibi filmler ise örgütün faaliyetlerine odaklıdır.
Hawaii Five-0 dizisinin yeniden çekiminde de Yakuza’nın büyük rolü vardır. Dizideki ana karakter Kono Kalakaua’nın eşi rolündeki Adam Noshumuri gerçekten de eski bir Yakuza üyesidir örneğin.
Keza Yakuza oyun sever Japon toplumunda kendine oyun dünyasında da yer bulmuş durumdadır. Örgüt yapısı, şiddet, kan, intikam, politika gibi örgütün gerçek yüzünü aktaran bu oyunların da fena satış rakamlarına ulaşmadığını söyleyebiliriz.