in ,

Barut ve Kan Kokulu Muhteşem Mafya Filmleri 🔫

Mafya filmleri unutulmaz karakterler, nefes kesici sahneler ve olağanüstü sinematografileriyle sinema tarihinin en özel türlerinden biridir.The Godfather üçlemesi ve Michael Scorsese’nin işleri bu janra damgasını vursa bile yine de hatrı sayılır miktarda kaliteli mafya temalı film bulunuyor.

O halde sizler için özenle seçtiğimiz mafya filmlerine biraz daha detaylı bakalım…

(istenin sıralanışında herhangi bir kıstas gözetilmemiştir. Listenin öznel olduğunu da unutmamak gerekir. “Şu film neden yok?!?” diye galeyana gelmeye gerek yok. 😀

The Godfather Üçlemesi (1972-1990)

Mafya filmi denilince elbette The Godfather Üçlemesi’yle başlamak gerekir listeye… Francis Ford Coppola’nın yönettiği bu üçlemenin ilk filminde, 30 dakikalık bir açılış vardır. Burada sinema tarihinin hem en iyi mafya filmini izlediğinizi hem de aile temalı en iyi filmlerden birini izlediğinizi anlarsınız. Bu üçlemeyi özel kılan şey ise Corleone ailesinin kuşaktan kuşağa nasıl dönüştüğüne ve işler şahsileştiğinde evladın babasının sözünden çıkmak durumunda kalmasına şahit olmaktır. Nino Rota’nın müzikleri ise üçlemeye çok şey katar. Filmsever olduğunu iddia eden herkesin en az bir kez izlemesi gerekir bu seriyi.

The Big Heat (1953)


gaziemir escort
Fritz Lang’ın yönettiği bu filmde eşi mafya tarafından öldürülen bir polisin macerasına şahit olıyoruz. Senaryosunu da yine dedektif Sydney Boehm’in yazdığı bu filmde Lee Marvin’in Gloria Grahame’nin yüzüne kaynar sıcaklıkta bir bardak kahveyi boca etmesi gibi feci halde rahatsız edici sahneler bulunuyor.

Mean Streets (1973)

Mafya filmlerinde altı en çok çizilen tema, mafya üyesinin ailesi ve iş arkadaşları arasında kalması durumudur. Scorsese’nin bu filminde de Harvey Keitel’in canlandırdığı Charlie karakteri mafya dünyasındaki sorumlulukları ve kuzeni olan Johnny Boy’un (Robert de Niro) yaptığı haylazlıkları telafi etmek arasında sıkışıp kalmıştır. Robert de Niro ve Harvey Keitel varsa filmi tereddüt etmeden izleyebilirsiniz diyelim kısaca…

Reservoir Dogs (1992)

Quentin Tarantino’nun ilk uzun metraj yönetmenlik deneyimi olan Rezervuar Köpekleri, bilindik mafya filmlerinden değildir. Genelde mafya filmlerinde bir şebekenin yükselişi ve çöküşü anlatılır. Bunda hiçbir sakınca yoktur tabii. Ancak bu film başarısızlıkla sonuçlanan bir soygunun hemen sonrasında olanları anlatır. Öyle ki soygunun s’sini görmezsiniz, fakat film baştan sona bir soygun üzerinedir. Oldukça enteresan bir film yani…

Hazır lafı açılmışken Quentin Tarantino Hakkında 20 Şaşırtıcı Gerçek  başlıklı yazımızı okumanızı öneriyoruz.

Scarface (1983)

Brian de Palma’nın yönettiği ve Al Pacino’nun sinema tarihinin en müthiş performanslarından birini sergilediği Scarface’te Tony Montana’nın yükselişi ve çöküşü anlatılır. Miami uyuşturucu dünyasının zirvesine çıkan Kübalı bir göçmen olan Montana, kokain içişi, takım elbiseleri, ayakkabıları, arabaları, takıları ve her şeyiyle tam bir mafya lideridir, Polat Alemdar’dan daha Polat Alemdar’dır yani. Gerçi hoş, Scorsese ve Coppola’dan sonra mafya filmlerinin esas kahramanları Al Pacino, Robert de Niro, Harvey Keitel gibi oyunculardır…

The Untouchables (1987)

“Kevin Costner, Sean Connery, Andy Garcia ve Robert de Niro bir araya gelse ve bu filmi Brian de Palma yönetse nasıl bir film olurdu?” diye soruyorsanız size Dokunulmazlar diye cevap veriyoruz.

Ünlü  mafya lideri Al Capone ile dedektif Eliot Ness arasında Chicago’da meydana gelen ilişkilerden esinlenilen bu filmde Al Capone’nin (Robert de Niro) ortaklarını yemeğe götürüp orada beyzbol sopasıyla öldürene kadar dövdüğü sahne gerçek olması nedeniyle insanın kanını donduruyor. 1980’li yıllara göre şiddet dozunun oldukça yüksek olduğunu belirtelim bu film için. Belki de bugün için bile yüksektir…

Goodfellas (1990)

Mafya filmleri denince herhalde akla Coppola’dan sonra gelen ilk isim Michael Scorsese’dir.

Goodfellas’ta Henry Hill adlı gangsterin hayatı baz alınıyor. Henry Hill gerçek bir günahkardır. Kamyonları soyan, havalimanlarında hırsızlık yapan Hill’in hayatı Nicholas Peggi tarafından Wiseguy: Life in a Mafia Family adlı kitapta kaleme alındı. Bu kitaptan esinlenen Scorsese de Henry Hill’in New York’taki suç hayatını ve çöküşünü anlatıyor bu filmde.

Bir filmin tekrar izlenebilirliği söz konusu olunca Goodfellas’ın tüm özelliklere sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta bu yüzden 1990 yılından sonra çekilen mafya filmlerinin pek çoğunda bol bol Goodfellas esintisi mevcuttur.

Once Upon A Time In America (1984)

Sergio Leone’nin The Godfather serisine karşı bir hamle olarak çektiği Bir Zamanlar Amerika’da ise Yahudi asıllı gangsterlerin dünyasını anlatıyor. Normalde 4 saatten süren bu film maalesef yapımcı şirket Warner Bros tarafından 3.5 saate indirilmiştir. Birkaç tecavüz ve uyuşturucu sahnesiyle dikkatleri üzerine çeken bu filmi mafya filmlerinin vazgeçilmez karakteri Robert de Niro’nun performansını ve Sergio Leone’nin mafya mitine dair öznel bakışını görmek için mutlaka izlemelisiniz.

Sonatine (1993)

Takeshi Kitano’nun Sonatine’si de mafya filmleri literatüründeki ilginç filmlerden biri. Yakuza üyesi olan Murakawa’nın  hayatını konu alan filmde güven, aldatma, sadakat gibi temalar işleniyor. Tarantino’nun tarzını epey andıran bu film, Kitano’nun dünya genelinde bilinirliği de oldukça artırmıştır.

Japon Mafyası Yakuza Hakkında Çarpıcı Gerçekler adlı yazımızı okumanız bu filmi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir!

Carlito’s Way (1993)

Al Pacino’nun yine ağır abi rolü oynadığı bir film daha… The Godfather’ın son filminden 3 yıl sonra vizyona giren bu filmde Al Pacino, Porto Rikolu bir mafya babasını canlandırıyor. Hapishaneden yeni çıkan bu ağır abi eski iş arkadaşları tarafından tekrar suç dünyasına çekiliyor. Epey enteresan bu filmi izlemeniz ‘şiddetle’ tavsiye edilir!

Gomorrah (2008)

2008 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan bu film 2009 yılında da İtalya’nın Oscar adayıydı. Napoli’nin yeraltı dünyasında geçen filmde Camorro adlı suç örgütünün uyuşturucu kaçakçılığı anlatılıyor. Belgeseli andıran bir tarzda çekilen bu filmde yönetmen Matteo Garrone, İtalyan Yeni Gerçekçiliğinin özellikleri olan doğal ışık, oyunculuk eğitimi olmayan aktör ve aktris kullanımı, gerçek zamanlı akış gibi unsurları kullanıyor. Bu durum da suç dünyasına birebir şahit oluyorsunuz izlenimi veriyor tabii. 2000’li yıllarda çekilen en iyi filmlerden biri diyebiliriz Gomorrah için.

Daha fazla mafya konulu film istiyorsanız IMDB iyi bir adres olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Black Friday Dosyasını Açıyoruz! Kara Cuma Kurbanlarının %12’si Sarhoş 🍻, En Çok Stoklanan Ürün Pijama 😴

Pazar Köşesi ( 20-26 Kasım 2017 )