in ,

Baltık Ülkeleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Livanya’da kumsalda dans etmeyi hiç düşündünüz mü? Ya da soğuk savaş günlerine şöyle uzaktan bir göz atmak ister misiniz? Daha önce hiç “Zeppelin” yediniz mi? Peki ya Riga’nın eski sokaklarında dolaşmak, tarihin tozlu sayfalarına karışmak ister misiniz? Rundāle Sarayını görmeden bu dünyadan göçüp gitmem diyenlerden misiniz? Aranızda Baltık ülkelerinin sayısız antik kalelerinin meraklısı olanlar var mı? Tüm bunlar bir yana çam ormanlarının eşsiz manzarasını merak etmeyen var mı? Baltık ülkeleri denilince akla bitip tükenmeyen tarihi eserler, doğal güzellikler geliyor. Peki Baltık Ülkelerini ne kadar biliyoruz? Hiç kuşkusuz birçoğumuz bu ülkeleri daha önce duyduk. Kimi zaman basketbol maçlarında milli takımımıza rakip oldular, kimi zaman seyahat programlarında bize kendilerine hayran bıraktılar ama işin aslı çoğumuz bu ülkeler hakkında çok önemli ayrıntılardan haberdar değiliz. Sizler için hazırladığımız bu yazıda Baltık ülkeleri hakkında bilinmesi gereken önemli bilgileri derledik. Ülkeler hakkında her şeyi anlatmak mümkün olmasa da bu yazıda öğreneceklerinizle Baltık Ülkeleri hakkında elle tutulur bilgileri edinmiş olacaksınız.

Baltık Ülkeleri Nedir?

Baltık Ülkeleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Baltık denizine kıyısı olan Estonya, Letonya ve Litvanya Baltık ülkeleri olarak bilinir. 1992 yılında kurulan Baltık Denizi Devletleri Konseyi’nden sonra Baltık ülkeleri tabiri İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Almanya, Polonya, Rusya için de kullanılıyor. Danimarka, Norveç ve İzlanda’nın Baltık denizine kıyısı olmamasına rağmen bu konseye üye oldukları için bu ülkeler arasında anılırlar. Tüm bu siyasi adlandırmaları ve sınıflandırmaları bir kenara bırakmak gerekirse kültürel ve coğrafi bağlılıklar göz önüne alındığında Baltık ülkeleri Estonya, Letonya ve Litvanya’dır.

Bu üç ülke tarihleri boyunca çeşitli baskılara maruz kalsalar da kendilerine özgü özel bir kültürel mirası gelecek nesillere devretmeyi başarmışlardır.  Ülkelerin kültürü Alman ve Rus etkisi altında okunduğunda daha anlamlı sonuçlara ulaşılabilir. Özellikle Litvanya özelinde ciddi bir Polonya etkisinden de söz edebiliriz.

Baltık ülkeleri için turizm vazgeçilmez bir gelir kaynağı olarak görülür. Sahip oldukları doğal ve tarihi güzellikler sayesinde önde gelen turizm destinasyonları arasında bu üç ülkeyi de sayabiliriz. Estonya 1500 civarında ada ve adacığa sahiptir ve mutlaka görülmesi gereken sahil şeridiyle turistlerin gözde tatil yörelerinden biri olarak anılabilir. Litvanya sahip olduğu onlarca doğal güzellikle dikkatlerden kaçmayacak ciddi bir turizm ülkesidir. “Baltık Riviera’ sının” beyaz kum plajları, sahil şeridinde yürüyüşünüze eşlik eden çam ağaçları bu ülkenin sizi büyülemesi için yeterli olacaktır. Yıllar boyunca Avrupa tarafından önemsenmeyen bu bölge şimdi turizm sayesinde birçok anamda yaralarını sarmış, sesini dünyaya duyurmaya başlamıştır. Baltık ülkeleri hakkında asla unutmamanız gereken önemli bir gerçek şu ki Balkanlarla Baltık ülkelerini asla karıştırmamalısınız. Hem kültürel hem de siyasi olarak çok farklı olan bu iki bölge insanları karıştırılmaktan pek hoşlanmazlar.

Neden Bu Üç Ülke Beraber Anılıyor?

Bu üç ülke aynı coğrafyayı paylaşmanın yanı sıra aynı tarihsel kaderi paylaştığı için beraber anılırlar. 2. Dünya Savaşı sonra Sovyet işgali altına girdiklerinde kaderleri aynı olduğu gibi soğuk savaş sonrası yine beraber bağımsızlıklarını kazandılar. Bunların yanı sıra, üç devlet de hemen hemen aynı zamanda demokratik, modern ulus devletler olarak dünya devletleri arasında yerlerini aldılar. Estonya ve Letonya yüzyıllar boyunca Batık Deniz’indeki limanları korumak için Danimarkalılara, Almanlara, İsveçlilere, Polonyalılara ve Ruslara karşı aynı mücadeleyi verdiler. Tarihsel anlamda Litvanya biraz daha büyük coğrafyalara hükmetmiş olsa da bu üç devlet hemen hemen aynı düşmanla savaşıp, beraber hayatta kalma mücadelesi verdiler. 18. yüzyılda Çarlık Rusya’sının zulmü, birinci dünya savaşı sonrası bağımsızlık mücadelesi, Sovyet işgali bu ulusların ortak kaderi olarak sayılabilecek başlıca unsurlardandır. Bu ortak kader hem tarihsel olarak hem de günümüz dünyasında bu üç devletin beraber anılması için ciddi sebepler ortaya koyuyor.

Bu Ülkelerin Farkları Neler?

Bu ülkelerin birçok ortaklığından bahsetmek mümkün ama aynı zamanda bu ülkeler birbirlerinden çok farklı özellikler taşıyorlar. Bu özelliklerin en başında ülkelerde konuşulan diller gelir. Estonya’da  bir Finno-Ugric dil konuşulurken Litvanya ve Letonya’da Hint-Avrupa dilleri konuşulur. Estonyalılar inatçı, sadık, çok güzel şarkı söyleyebilen insanlar olarak bilinirler. Letonyalılar  kolay anlaşılır, konuşkan ve kararsız olarak bilinirken Litvanyalılar, diğer Baltık uluslarıyla karşılaştırıldığında sıcak kanlı, şiire düşkün, romantik, Latince ve doğaya karşı inanılmaz derecede gayretli insanlar olarak öne çıkarlar. Estonyalı kadınlar çarpıcı derecede güzel olarak nam salmışlardır, Letonyalılar her zamanki gibi bir ortada bir yerlerdedirler, Litvanya erkekleri ise dikkat çekici derecede yakışıklıdırlar.

Bu Ülkelerde Sovyetlerden Geriye Ne Kaldı?

Baltık Ülkeleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Siyasi anlamda bir değerlendirme yapıldığında bu ülkelerin kendilerini batıya tam entegre etmek için Sovyet mirasını büyük ölçüde reddettiklerini söylemek mümkün. Turizm ve kültür konularında ise bu tavrın tam tersine Sovyet mirası ve o dönemin kalıntıları bu ülkeler için bulunmaz birer hazine niteliğinde. Örneğin Estonya, Eurovision Şarkı Yarışmasını kazanmak için eski komünist ülke olmanın propagandasını yapmaktan geri durmadı. Baltık başkentleri Tallinn, Riga ve Vilnius, Sovyet dönemindeki mirası ünü şık oteller, butikler ve bistrolar ve dolup taşan kafeler olarak geri kazandı. Sovyet zamanlarını hatırlamak isteyenler Talin’in batısındaki Paldiski’nin terk edilmiş askeri üs gibi hayalet bölgelerde eski günlerin kanıtlarını bulabilirler. Ancak mesele siyasi konulara gelince Rusça yerine İngilizce menüler tercih edilen tam batılı ülkeler olarak Baltık ülkelerini sınıflandırabiliriz.

Bu Ülkeler Ucuz Mu?

Bu soruya hem evet hem de hayır diye yanıt vermek mümkün. İş ziyaretlerinde yapılacak muhtemel harcamalar ya da ünlü markalarla ilgileniyorsanız bu ülkeler diğer Avrupa ülkelerinden daha az maliyete hizmet sunmazlar. Bununla birlikte, yerel ürünler, yiyecek, içecek, taksi ve toplu taşıma gibi ucuza yararlanabileceğiniz birçok hizmet bu ülkeleri ziyaret etmek isteyenler için cazip olanaklar yaratıyor. Turizm bu ülkelerin ekonomisinde çok önemli bir yer tuttuğu için ziyaretçilerin her bütçeye uygun farklı opsiyonlar bulması mümkün. Lüks bir Talin tatilinin yanı sıra Riga sokaklarında tarihe düşük bir bütçeyle tanıklık etmek sizin tercihinize kalmış.

Bu Ülkeler Ne Zaman Ziyaret Edilmeli?

Bu ülkeleri Nisan-Ekim ayları arasında ziyaret etmek en mantıklı tercih olacaktır. Temmuz ayı bu ülkelerin en sıcak ama aynı zamanda en kalabalık oldukları ay olarak bilinir. “Beyaz gecelere” ve yaz aylarında herkesin merakla beklediği St John’s Night festivallerine (23 Haziran) tanık olmak isterseniz Haziran ayı ziyaret için mükemmel bir seçim olabilir. Bu festival döneminde şenlik ateşleri yakılır, her köyden gelen geleneksel içkiler tadılabilir, alevlere bakarak şarkılar söylenir, dans edilir ve şenlik ateşi üzerinden sıçrayarak yılın en uzun günü bizim kültürümüze benzer olarak Baltık ülkelerinde de büyük bir coşkuyla kutlanır.

Peki Baltık Ülkelerini Gezmeye Nereden Başlanılmalı?

Baltık Ülkeleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bu ülkeleri ilk defa ziyaret etmeyi planlayan işe kesinlikle üç başkenti görerek başlamalılar. Tarihi kent merkezleri ve sunulan zengin kültürel miras en kısa ve etkin biçimde başkentleri ziyaret ederek deneyimlenebilir.

Talin, görünüm bakımından son derece modern fakat aynı zamanda dünyanın en iyi korunmuş ortaçağ kentlerinden biridir. Sivri siluet, turuncu renkli kale kuleleri ve pastel renkli evler, ağaçlı üst şehir, rüya gibi deniz manzarası ve surları çevreleyen martılar sizi Talin’e aşık edebilir. Riga’nın Eski Kenti de güzeldir fakat şehrin en güçlü tarafı canlı gece hayatı ve Jugendstil binalarının şaşırtıcı konsantrasyonudur. Şehir “Kuzey’in Paris’i” olarak biliniyor. Vilnius, iki nehrin birleştiği yerde kurulu rüya gibi bir Baltık başkentidir. Eski Kenti sıcak ve yumuşaktır: Kehaş renginde evler, ferforje dükkan işaretleri, abartılı barok yapılar ve iç avluların cazip labirentiyle kuzeydeki diğer şehirlerden daha ticari ve daha bohem olarak bilinir.

Baltık Denizinde Yüzülebilir mi?

Kirlilik konusunda yürütülen mücadeleler sonucunda elde edilen temiz plajlar hem sakin hem de çam ağaçlarıyla bezeli farklı atmosferleri sayesinde yüzme konusunda alternatif bir seçenek olabilir. Üç ülkede birçok plaj mavi bayrak statüsüne sahip. Kazalar ve kirlilik konusunda bazı bölgelerde endişeler olsa da sorunun cevabı kesinlikle evet, Baltık Denizinde yüzülebilir.

Baltık Ülkeleri Hakkında Bilinmeyen İlginç Gerçekler

Estonya, dünyanın en yüksek boşanma oranına sahip ülkelerden biridir (neredeyse yüzde 80). Letonyalılar gazete okumaya en düşkün uluslardan biri olarak bilinirler. Nazi işgaline kadar Vilnius “Kuzeyin Kudüs’ü” olarak anılırdı.

Baltık Ülkeleri Arasında Ulaşım Nasıl Sağlanabilir?

Aslında Baltık Ülkeleri arasında seyahat etmek beklenenin aksine hiç de kolay değil. Genellikle maliyetler ziyaretçiler için fazla. Demir yoluyla seyahat etmek diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha zor. Büyük şehirler arasında iyi organize edilmiş otobüs seferleri bulabilirsiniz. Eğer vaktiniz varsa bu ülkeleri ziyaret ederken esnek bir seyahat palanıyla harika bir tatil geçirebilirsiniz ancak zaman sıkıntısı olanlar için bu üç ülkeyi aynı tatilde ziyaret etmek kolay olmayacaktır.

Daha Detaylı Bilgiye Nasıl Ulaşılır?

Ulusal turistik kurumlar ve bilgi merkezleri size yerel turistik ofislerin ayrıntılarını verebilir: Estonya (00 372 699 0420; www.tourism.ee ); Letonya (00 371 722 9945; www.latviatravel.com ); Litvanya (00 370 262 2610; www.tourism.lt). En iyi rehber kitaplar arasında  Lonely Planet’in yakın zamanda güncellenen Estonya, Letonya ve Litvanya rehberleri bulunmaktadır. Baltık ülkelerinin karmaşık tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Georg von Rauch’un “Baltık Devletleri”, “Bağımsızlık Yılları 1917-1940”, Sovyet dönemi hakkında ya da son bağımsızlık restorasyonu ile ilgileniyorsanız, Anatol Lieven’in “Baltık Devrimi” kitaplarını sizlere tavsiye edebiliriz. Ayrıca savaş öncesi Estonya hakkında en eğlenceli kitaplardan biri Ronald Seth’in Baltic Corner’idir (1939).

Baltık ülkeleri dünya siyasetinde çok büyük etki sahibi olmayan ama hem batılı hem de doğulu olabilmiş, kültürlerin tam olarak harman halinde yaşadığı önemli bir coğrafyaya sahipler. Turizm bu ülkeler için en önemli gelir kaynağı olarak öne çıktığı için ülkeler bu konuda son derece iyi imkanlara ve her bütçe için geliştirilmiş birçok farklı alternatife sahipler. Meraklıları için bu ülkeleri ziyaret etmek hiç kuşkusuz unutulmaz bir deneyim olacaktır.

One Comment

Leave a Reply

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

İnsanlar Tarafından Unutulmuş 19 İnanılmaz Batık Gemi ⚓️⛵️

Patlıcan Moru Saç Rengi Kimler Tarafından Tercih Edilmeli?