Beden dili yeterli miktarda olmasa da üzerinde bir çok çalışmanın yapıldığı bir iletişim aracıdır. Hatta iletişimimizde çoğu zaman ne söylediğimizden ziyade hangi beden dilini kullandığımız daha önemli. Beden dili hareketleri ve anlamları bir çok ülkeye göre farklılıklar gösterebilirken, aynı zamanda evrensel bir beden dilinden de bahsedebiliriz. Salt evrensellikle ya da kültürle değişen beden dilinin yanı sıra bir de toplumsal cinsiyetimizle alakalı bir beden dili var.
Beden dili denilince sadece el, kol, oturuş şeklimiz aklımıza gelmesin yüz hareketlerimizde, ses tonumuza kadar bedenimizle verdiğimiz her tepki beden dilinin araştırma konusu haline geliyor.
Beden Dili Nedir ?
Beden dili tam olarak kelimeleri kullanmadığımız bir iletişim aracı. Ve beden dilini bilinçli olarak kullanan insan sayısı dünyada çok azdır. Beden dilimiz yaşadığımız coğrafyaya göre ya da toplumsal olarak bize atanan cinsiyete göre farklılıklar ve özellikle ortaklıklar gösterebilir. Coğrafya ve cinsiyetten de ziyade insanlığın ortaklaştığı bazı yüz ifadeleri ve beden dilleri vardır. Ünlü psikolog Adrian Furnham’a göre artık zamanımızda insanlar sanki beden dili uzmanıymışçasına amatör psikologmuş gibi davranıyorlar ve bir çok yanlış yapabiliyorlar mesela iş mülakat görüşmelerinde ya da aylık değerlendirme toplantılarında. Bu duruma daha dikkat edilmesi ve bir profesyonelce yürütülmesinin önemli vurguluyor.
Beden Dili Okuma
Beden dili hareketleri konusunda yeterli bilgiye sahipseniz, insanları da kitaplar gibi okuyabilirsiniz diye yanlış bir söylem var. Bunun sebebi insanlar kitaplar gibi durağan değildir yani değişkendirler ve bununla birlikte beden dillerini istedikleri zaman kontrol altında tutabilirler. Ancak yine de her insan bir noktada kendini ele verir; çünkü, mimiklerimizin çoğu refleksif olarak oluşuyor. Hislerimizi saklayabilmek için gerçekten emek vermek gerekiyor. Beden dili kontrolünün neden zor bir süreç olduğunu anlamak için vücudumuzdaki istemsiz hareket mekanizmasına bakabiliriz. İnsan vücudunda yaklaşık olarak 640 tane iskelet kası hareketi ve bunların yanı sıra da 200 adet iç organ hareket kası var. İnsan yüzünde ortalama 50 kas var ve bütün hareketler bu kasların birlikte çalışması ile oluşur. Örneğin gülümsemek için 20 kasımızın koordineli bir şekilde çalışması gerekir. Yani anlayacağınız bütün kasları idare etmek gerçekten bilinç altımızla bilincimizin birlikte ve aynı anda çalışması ile ancak kontrol edebilir ki bunu yapabilmek imkansıza yakındır.
Bazen Beden Dili Çok Yanlış Yorumlanabilir;
*Gözlerini ovuşturan birisi yorulmuş olmaktan ziyade sinirleri bozuk olabilir ya da üzgün olabilir.
*Burnunu kaşıyan birisi bir şey saklıyor diye değil sadece burnu kaşınmış olabilir.
*Kollarını birleştiren birisi savunmacı olmaktansa sıcak kanlı bir tutum sergiliyor olabilir.
Yani tek bir beden dili yorumu bizi ciddi hatalara sürükleyebilir. O yüzden tek bir sinyali yorumlamaktansa bir çok sinyali birlikte düşünmek en güvenilir yoldur. Bir insanın beden dilini okumak istiyorsak o kişinin şu şartlar altında olmamasına dikkat edin; çünkü, bu şartlar altında kendimiz gibi davranamayız ve tepkilerimiz yanlış anlaşılır olabilir.
Bu Şartlar Altındaysanız Dikkat Edin!
*Bir kişiyi yeni bir bilgi veya öğrenimle aşırı yüklemek
*Yorgunluk
*Herhangi bir şeyin neden olduğu stres
*Soğuk hava veya soğuk şartlar
*Yiyecek ve içecek eksikliği
*Hastalık veya sakatlık
*Alkol veya uyuşturucu
*Azınlıkta olmak veya dışlanmış hissetmek
*Yabancılık – yenilik – değişim
*Beden dili analiz edilirken kendinize sorun:
İlgili kişinin ruh halini ve durumunu etkileyen dış faktörler var mı?
Beden Dili Hareketleri ve Anlamları
Beden dili birilerine anlatımda bulunduğumuzda çok etkili bir araçtır. Amerikalı araştırmacı ve yazar Nick Morgan’ın dünyaca kabul edilen çalışmasına göre insanlar 700000’in üzerinde işaret, 5000’in tane el kol hareketi, 250000’in üzerinde mimik ve de 1000’in üzerinde vücut duruşu üretebiliyorlar. Ve bir insan hakkında herhangi bir yargı edinmemiz sadece 7 saniye içerisinde oluyor. Bu 7 saniye içerisindeki etkilenme yüzlerine bakacak olursak; toplamda %55 beden dilinden, %38 sesinin tonundan ve geri kalan %7 ise konuşurken kullandığı kelimelerden etkileniyoruz.
Kadın ve Erkekleri Beden Dillleri Farklı Mıdır?
Bu soru yıllardır tartışılmakta. Beden dili hareketleri denilince eskiden kadın beden dili mi yoksa erkek beden dili mi diye mutlaka sorulurdu. Hatta son 20-30 yılda kadınların beden dili erkelerin beden diline göre daha karmaşık olduğuna yönelik yorumlar fazlaydı ancak şu anda bu konu hala tartışılmaktadır ve bazı boşluklar var. Kadınlar ve erkekler aynı oturma pozisyonlarını ve yüz ifadelerini sergilerler. Bunun nedeni de basitçe ikisi de insan olduğudur aslında. Bu yüzdendir ki modern yaşamın getirileri ile birlikte toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklı çok az farklılıklar vardır. Bunlardan bazıları;
*Herkes saçlarıyla oynar, kadınlarda bunun süresi biraz daha uzundur.
*Erkekler ve kadınlar stres altındaki zamanlarda alt dudaklarını ısırırlar ve ağız kuruluğu yaşarlar ya da cazibeyi hissettikleri anda dudaklarını yalarlar. Fakat bu durum kadınlarda daha uzun süreli ve daha gözlemlenebilir bir haldedir. Yani biraz daha sık ve devamlıdır.
*Bütün resme daha iyi odaklanabildikleri için kadınlar birisini dinlerken erkeklerden daha çok başlarını eğerler. Mesela iki erkek restoranda oturduğunda karşılıklı oturmayı tercih ederken kadınlar daha çok yan yana oturmayı tercih ederler.
Kadınlar ve erkekler etraflarını küçük cisimlerle çevreleme eğilimindedirler anahtarlık, telefon gibi. Ancak erkekler bunu yaparken bedenlerinin ön bölgelerine koyarlarken kadınlar daha çok yan taraflarını çevrelerler. Bunun da nedeni büyük ihtimalle tacize karşı bir savunma mekanizmasıdır.
Yani erkeklerin Mars’tan kadınların da Venüs’ten geldiğine inananların kadın ve erkek beden dilleri diye ayırarak yaptığı yorumlar oldukça yanlış. Dediğim gibi toplumsal cinsiyet farklılığından ötürü bazı değişiklikler olabilir ancak varoluştan ötürü gelen bir farklılık yok.
Gördüğünüz üzere beden dili, çevremizle olan iletişimimizde oldukça önemli bir etkiye sahip. Siz siz olan dinlediğiniz kadar, çevrenizde olup bitenleri gözlemlemeyi de unutmayın.
8 Comments
Leave a Reply