Her şehirlerarası otobüs yolculuğunda gerek otobüs içinde gerekse dinlenme tesislerinde tekrar eden bazı durumlar vardır. Bu durumların bazıları sinir bozucu olduğu gibi bazıları da esasında keyiflidir. Bu yolculuklarda hemen herkesin aynı olayları yaşaması da, hakkında konuşması keyifli bir sohbet konusu meydana getirir. Şimdi isterseniz sadece yurdumuza has bu klişelerden bazılarına bakalım.
Almanya bayrağı renklerine sahip minyatür beşik
Bu beşik nedir? Neden üretilir? Niye üretilir? Nasıl üretilir? Kim üretir? Kime üretilir? Amacı nedir? Fonksiyonu nedir? Olayı nedir? Neden sadece dinlenme tesislerinde satılır? Tüm soruların cevabı yok. Bu beşiğin olayı, adeta Coca Cola formülü gibi sır.
Otobüsün yıkanışını izlemek
Milli sporumuz olan inşaat ve iş makinesi izlemenin yanında bir de hipnotize olmuş şekilde sigara içerek otobüsün yıkanışını izlemek vardır. Gecenin bir vakti otobüs yıkayan emekçilere takdir dolu gözlerle bakılır ve otobüsün ön camının önce deterjanla köpürtülmesi ve sonra da basınçlı suyla durulanması, sanki izleyenlerin yüreğinde de bazı kirlerin durulanıp temizlenmesine neden olur. Oldukça varoluşsal bir meseledir otobüs yıkanışı izlemek.
Yaz kış kısa gömlek giyen kaptan
Acaba uzunyol şoförü olmanın kurallarından biri kısa gömlek giymek de bizim mi haberimiz yok? İster yaz mevsiminde olsun, ister -5 derecelik ayaz bir gece vakti olsun, kaptan şoförümüz mutlaka kısa kollu gömlek giyer, dinlenme tesisinde de kısa kollu gömleğiyle ihtiyaç giderir, çay içer. Tam bir muamma.
Reflü azdıran gözleme
Otobüs yolculuğu yapacağımız zaman annelerimiz yolda acıkabilme ihtimalimize karşı genelde poğaça, börek yaparlar. Ancak cool evlatlar olarak bu isteği geri çevirir ve yanımızda ıspanaklı poğaça taşımak istemeyiz. Ancak otobüs mola verdiğinde karnımız çoktan kazınmaya başlamıştır. Muavinin ikram ettiği topkek kifayet etmemektedir. İşte mola esnasında hava almak için dışarı çıktığımızda “Bir tane de ben mi alsam gözlemeden?” diye tereddüt eder ve bir şekilde o gözlemeyi alırız. Ancak nasıl bir yağdan yapılıyorsa o gözleme, yiyen kişinin midesi saatlerce yanar. İçinde patates olduğu iddia edilen, ancak patates emaresi bulmak için mikroskop gereken o berbat gözleme reflüyü azdırır. Annenin mis gibi yaptığı poğaçalardan birkaç tane yanımıza almadığımız için lanet ederiz.
Mola yeri soğuğu
Dinlenme tesislerinin bir diğer özelliği de mevsim ne olursa olsun, havanın aşırı derecede soğuk olmasıdır. Yani yaz aylarında bile gece verilen molalarda soğuk hava insanın ciğerlerine işler. Bir dal sigara içerken dişler zangırdamaya başlar. Ama belki de titremeyi soğuk değil, gurbet hüznü yahut vuslat sevinci veriyor da fark edemiyoruz. Kim bilir…
Pişmaniye satın alan insanlar
İki ihtimal var: Ya memlekette sadece dinlenme tesisi ve mola yerlerinin pişmaniye satma ruhsatı var ya da Edirne’den Ardahan’a kadar her ilimizin ve ilçemizin pişmaniyesi meşhur. Aksi takdirde dinlenme tesislerinde satın alınan bunca pişmaniyenin başka açıklaması olamaz. Fakat nihayetinde güzel bir gelenek tabii gidilen yere tatlı götürmek. Tatlı yiyelim, tatlış tatlış konuşalım. Evet.
Sigara içmeye çıkan yalnız ve güzel kız
Alımlı ve cool tavırlarıyla mola yerindeki mahcup ve kavruk Anadolu delikanlılarının yüreklerini birkaç dakikalığına hoplatan güzel ve yalnız kız… Nereden gelip nereye gidersin? Şeytan mısın melek misin?
Mola yeri ritüelleri saymakla bitmez, ancak sizin dikkatinizi çeken klişeleri de bilmek isteriz. Yorum kısmından siz de katkı sağlayabilirsiniz. Kazasız belasız yolculuklar 🙂
One Comment
Leave a Reply