in

İlber Ortaylı Kimdir?

Türkiye’de “tarih” denince akla gelen ilk isimlerden bir tanesi İlber Ortaylı… Topkapı Sarayı’nın eski müdürü, pek çok makale ve kitabın yazarı… Yine de son yıllarda Türkiye onu, tarihteki çalışmaları ile değil; “cahil” sözü ile anıyor. Peki, İlber Ortaylı kimdi? İşte Türkiye’nin en popüler entellektüeli hakkında merak edilenler.

Savaşın Etkilediği Hayatlar: İlber Ortaylı’nın Çocukluk Yılları

İlber Ortaylı kimdir sorusuna yanıt bulabilmek için, tarihin tozlu sayfaları arasında küçük bir yolculuğa çıkmamız gerek. İlber Ortaylı, 21 Mayıs 1947 tarihinde Avusturya’nın Bregenz şehrinde dünyaya geldi. Bregenz, Avusturya’nın İsviçre ve Almanya sınırında yer alan Vorarlberg eyaletinin başkentidir. Constanze Gölü’nün kıyısında yer alan ve doğal güzellikleri ile ön plana çıkan bu şehir, Ortaylı’nın doğduğu yıllarda yeni misafirlerini kabul ediyordu.

O yıllarda Kırım’da yaşayan Tatarlar, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin acımasız lideri Joseph Stalin’den kaçıyorlardı. Ortaylı ailesini oluşturan Şefika Hanım ve Kemal Bey’in yollar da, bu zorunlu göçün bir sonucu olarak gittikleri Bregenz’de kesişti. Sovyetlerin baskısından kaçan diğer Tatarlarla beraber bir mülteci kampında kalıyorlardı. İşte, aşk en umutsuz yerde bile bulunabiliyor! Bu aksın sonucunda da İlber Ortaylı dünyaya geldi.

İlber Ortaylı iki yaşındayken, annesi Şefika Hanım ve babası Kemal Bey; Türkiye’ye gelmeye karar verdiler. 1949 yılında Türkiye’ye yerleştiler. O zamanlar İlber Ortaylı kimdir sorusunun yanıtı, ailesi ile kendine güvenli bir liman atayan küçük bir Tatar oğlandı.

Bilginin Tohumları Ekiliyor: Ortaylı’nın Okul Yılları

İlber Ortaylı, ailesinin Türkiye’de İstanbul’a yerleşmesinin sonucu olarak, eğitim hayatına İstanbul’da başladı. Saint George Avusturya Lisesi bünyesinde ilkokula başladı. Daha sonra Ortaylı ailesi Ankara’ya taşındı ve İlber Ortaylı liseye Ankara Atatürk Lisesi’nde devam etti.

İlber Ortaylı kimdir dendiğinde aslında “tarihçidir” yanıtı geliyor, ancak onun yüksek eğitimde ilk durağı tarih bölümü değil… İktisadi ve İdari Bilimler, geleceğin tarih duayeninin eğitimine başladığı nokta. Ankara Üniversitesi’nin Siyasal Bilimler Fakültesi – ya da o yıllarda anıldığı ismi ile Mülkiye Mektebi – Ortaylı’nın üniversiteyi okuduğu yer oldu.

O dönemin Mülkiye’si, Türkiye’nin en önemli okullarından bir tanesi idi. İlber Ortaylı’nın hocaları arasında kimler yoktu ki…

  • Sosyoloji ve Siyaset Bilimi’nin önemli isimlerinden Şerif Mardin
  • Tarihin en önemli bilim insanlarından Halil İnalcik
  • Hukuk konusunda uzman olan ve aynı zamanda CHP’den milletvekilliği yapmış Mümtaz Soysal,
  • Devletler Hukuku alanının en önemli profesörü Seha Meray,
  • Şehir ve Bölge Planlama konusunun uzmanlarından İlhan Tekeli, 
  • Türkiye’de Sosyoloji’nin kurumsallaşmasında büyük rol oynamış Mübeccel Kıray

Kısacası İlber Ortaylı’nın hocaları, tam anlamıyla bir yıldızlar kadrosuydu. Ankara Üniversitesi’nden sonra, doğduğu ülkeye geri döndü Ortaylı. Ailesinin sürgünde mülteciler olarak savrulduğu Avusturya’ya, bu kez başkentte bir öğrenci olarak gitmişti. Viyana Üniversitesi’nde okudu. Çalışma alanı Slav ve Dog Avrupa Dilleri idi. Bu üniversitede, Türkolog Andreas Tietze ile çalıştı. İlber Ortaylı yüksek lisans eğitimi için rotasını Kuzey Amerika’ya çevirdi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Sosyal Bilimler alanından en önemli okullarından bir tanesi olan University of Chicago’da yüksek lisans yaptı. Danışmanı ise lisans döneminden beri öğrencisi olduğu Halil İnalcık’tı. Doktora çalışması için ise, ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi’ne geri döndü. Burada Tanzimat Dönemi sonrası yerel yönetimler konusunda yazdığı tezi ile doktora çalışmasını tamamladı. 1974 yılı geldiğinde artık o Dr. İlber Ortaylı olmuştu. İlber Ortaylı kimdir denildiğinde, tarih konusunda önde gelen genç doktorlardan biri yanıtı oluşturuyordu.

Babasından öğrendiği Almanca ve Avusturya’da geçirdiği zaman, tarihe olan ilgisi ile de harmanalnınca, doçentlik çalışması da şekillenmiş oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nda Almanların etkisini araştırdığı tezi ile 1979 yılında doçent unvanına sahip oldu.

Dünya Onu Dinliyor: Büyük Hoca İlber Ortaylı

 

1982 yılındayız şimdi… Türkiye çalkantılı dönemlerden geçiyor. Sol ve sağ gruplar arasındaki çatışmalar, darbe ile gelen yaptırımlar; en çok yüksek eğitimi etkiliyor. Önce üniversite kantinlerini, ardından da fakülte kürsüleri darbeden nasibini alıyor. Bu dönemde uygulanan yaptırımlara tepki gösteren İlber Ortaylı, görevinden istifa etti, ve yeni okullara yelken açtı. Bu dönemden sonra iş ekonu uluslararası bir kariyer bekliyordu. İlber Ortaylı nerede değildi ki? Türkiye’den ayrıldıktan sonra Almanca konuşulan topraklar Viyana, Kiel, Berlin ve Münih’teydi.  Avrupa’nın önemli üniversitelerinin yer aldığı Paris, Strazburg, Roma, Sofya, Yanya, Cambridge ve Oxford’daydı. Bir zamanlar ailesinin kaçıp gittiği ülkenin yeni başkenti Moskova’daydı. Orta Doğu’da bilimin önemli adreslerinden Tunus’taydı. Bu şehirlerde dersler, seminerler ve konferanslar verdi. Ortaylı’nın ünü, bu şekilde ülke sınırlarını aşmış oldu. İlber Ortaylı kimdir sorunun yanıtı, “dünyanın önde gelen hocalarından biri” haline geldi. Üstelik bütün bunları 1982 ile 1989 yılları arasında yaptı. Pek çok insanın kariyerinde bir ömür boyu kaydedemediği ilerlemeyi, o yedi senede kaydetmişti…

Türkiye’ye Geri Dönüş: İlber Ortaylı Memlekette

İlber Ortaylı, 1989 yılında Ankara Üniversitesi’ne geri döndü. Burada profesörlük unvanını aldı. Bu tarihten sonra İlber Ortaylı kimdir denildiğinde cevap, “tarih profesörü” olacaktı. 1989 ve 2002 yılları arasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin İdare Tarihi Anabilim Dalı’nda bölüm başkanlığını yaptı. 2002 sonrasında Ankara Üniversitesi’nden Galatasaray Üniversitesi’ne geçiş yaptı.Bundan iki sene sonra ise 2004 senesinde Bilkent Üniversitesi’nde konuk öğretim üyesi olarak ders vermeye başladı. Her iki okulun da Hukuk Fakültesi öğrencileri, İlber Ortaylı’nın öğrencisi olma şansını elde etmiş oldu. Ortaylı ayrıca, Galatasaray Üniversitesi’nin senatosunda da yer almaya başladı. Eğitim konsunda danışmanlık verdiği tek okul Galatasaray değildi. İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı’nın ve Kapadokya Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyeti üyeliğini üstlendi.

Topkapı Sarayı’nda Bir Uzman: Akademi Sonrası Kariyeri

Uzun yıllar süren akademi kariyerinin sonrasına, bir de müze müdürlüğü ekledi. Bu görev, ülkemizde ondan başka kimseye bu denli yakışamazdı doğrusu… İlber Ortaylı, 2005 senesinde Topkapı Sarayı Müzesi’nin müdürü oldu. Bu müzede pek çok çalışmalar yaptı, etkinliklerin düzenlenmesinde önemli rol oynadı. 2012 yılında yaş haddinden emekli olan Ortaylı, görevi Haluk Dursun’a devretti.

Ortaylı’yı Türkiye çapında tanıtan görevi ise, televizyonda gösterdiği performans olmuştur. Televizyonda tarih ile ilgili pek çok programa imza attı. İlk programı “İlber Ortaylı ile” isimli belgesel yapımdı. 2004 yılında önce TRT 2’de başlayan ve daha sonra da yayın hayatına TRT Türk’te devam eden bu program, 2004 yılında izleyici ile buluşmuştu. Onun TRT’deki performansı, pek çok özel kanalın da dikkatini çekti, ve yeni teklifler gelmeye başladı. Bu belgesel programını NTV’de yayınlanan “İlber Ortaylı ile Tarih Dersleri” izledi. Bir sonraki program da yine benzer bir isme sahipti. Bloomberg HT ekranlarında kendine yer bulan “İlber Ortaylı ile Zaman Kaybolmaz” yine sevilerek izlendi. Kısa süre sonra NTV’ye geri dönüş yaptı. Bu sefer bir de yardımcı sunucusu vardı. Mehmet Barlas ile birlikte sundukları programın adı “Her Zaman” oldu.

Ortaylı gibi büyük bir isim elbette yazıları ile de on plana çıkmıştı. Türkiye onu aynı zamanda gazetelerde de okudu. 2000 yılından bu yana Milliyet gazetesinde Pazar günleri yazılar yazmaktadır. Atlas Tarih ve Doğu Batı dergileri, yine onun kaleme aldığı eserleri barındırmaktadır. Yayınlandığı zamanlar NTV Tarih dergisine de yazılar yazmıştır.

Bir Lisan Bir İnsan

İlber Ortaylı’nın tarih konusundaki engin bilgisinin sırrı, pek çok kaynağı orijinal dilinde okuyabilmesinden geliyor. Hani “Bir lisan bir insan” derler ya, bu durumda İlber Ortaylı’nın içerisinden pek çok insan çıkmış oluyor!

Ortaylı’nın çocukluğu, üç farklı dilin arasında geçti. Sokakta konuşulan Türkçe, annesinden duyduğu Rusça ve babasının kullandığı Almanca… Farklı özelliklere ve kökenlere sahip bu dilleri çocukluğundan itibaren duyması, onun dil konusundaki yeteneğini de geliştirdi. İlerleyen yıllarda da bu dillere yenilerini ekledi. Latince ve Osmanlı Türkçesi gibi tarih bilimi için temel nitelikte olan dillerin yanısıra, İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve Farsça da öğrendi.

Toplamayı Seven Bir Hoca

İlber Ortaylı kimdir sorusunun bir cevabı da, büyük bir koleksiyoner! Ortaylı’nın koleksiyonerliğini yaptığı ilk parça, hiç şüphesiz işi ile bağlantılı olan kitaplar. Verdiği bir röportajda, şahsi kitaplığında 30 bine yakın kitap olduğunu söylemiştir. Bu kitapların 5 binini ise, Galatasaray Üniversitesi’nin kütüphanesine bağışladığını ifade etmiştir.

Ortaylı’nın biriktirdiği bir başka eşya ise model arabalardır. Çocukluğundan beri minyatür arabalar biriktirmektedir. Bu konuya büyük bir tutku duymakta ve geçen yıllarda pek çok minik arabayı koleksiyonuna eklemektedir.

İşin Dedikodu Kısmı

Gelelim biraz da İlber Hoca’nın özel hayatına…. Kendini gizli tutan ve yaptığı bilimsel araştırmalar ve çalışmalara ön plana çıkan biri olarak, özel hayatına dair pek fazla şey bilinmemektedir. 1981 yılında Ayşe Özdolay ile evlenmiştir. Bu evlilik 1999 yılına kadar devam etmiştir. Çiftin bu evlilikten Tuna Ortaylı isminde bir kız çocukları vardır. Tuna Ortaylı 27 Mart 1982’de dünyaya gelmiştir. Lise eğitimini İtalya’da tamamladıktan sonra, Bilkent Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’de okumuştur. Şu anda İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın yöneticiliğini yapmaktadır.

3 Comments

Leave a Reply

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yağmur Çizmesi Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Juul Elektronik Sigara Hakkında Genel Bilgi