İnsanlar beş temel duyu ile doğarlar; görme,duyma, tat alma, dokunma ve koklama. Bu beş duyu, sahip olduğumuz ve bilimsel olarak kabul edilmiş temel duyulardır. En basit tanımıyla duyu, dış dünya ve beden ile ilgili bilgilerin beyne aktarıldığı yollardır.
Altıncı Bir Duyu Mümkün Mü?
Duyudan bahsettiğimiz anda ister istemez felsefenin alanına da girmiş oluyoruz. Altıncı his ile ilgili konuşurken, ne sadece bilimsel açıdan bir değerlendirme mümkün ne de mistik tanımlamalar yeterli. Hem bilimsel olarak mümkün hem de mistik anlamda. Ama bu iki disiplinin mümkün dediği şey, tamamen farklı.
Altıncı His Nedir?
Alarmınız çalmadan bir kaç saniye önce uyandığınız oldu mu?
Telefonunuz çaldığında kimin aradığını görmeden tahmin ettiğiniz oldu mu hiç?
Bir arkadaşınızı düşünürken sizi aradığı oldu mu hiç?
Sezgisel olarak başınıza gelecek bir olayı tahmin ettiniz mi?
Eğer bu soruların bir tanesine bile evet diyebiliyorsanız, siz de en az bir defa altıncı his deneyimi yaşamışsınız demektir! Altıncı his, ortada herhangi somut bir dayanak olmaksızın bir durumun yaşanacağını önceden bilmek ya da beş duyumuzla algılamamızın mümkün olmadığı şeyleri algılamamıza yarayan altıncı duyumuzdur.
Farklı Bir Yaklaşım: Benzerlikleri Takip Ederek Tahmin Etme
ığdır escort
Küçük yaşlardan itibaren aldığımız eğitim; datalara, kanıtlara, analizlere, ve analitik düşünme biçimine dayalı. Fakat doğada hayatta kalmak için, insanlar daha başka yöntemler kullanıyorlardı önceden. Osmanlı saraylarında Doğa Gözlemcisi adında kadrolu kişiler bulunurdu. Bu kişilerin görevi, havanın durumuna bakarak, hava tahmini yapmaktı. Günümüzde hala kimi köylerde, yaşlı insanlar incir ağacının yaprağına bakarak gelecek kışın nasıl geçeceğini söyleyebiliyorlar. Bu konu da çok fazla mevcut…
Bunu Nasıl Yapıyorlar?
Hepimiz beynimizi bir bilgi işlem cihazı olarak değerlendiriyoruz, bu yine aldığımız eğitimle çok ilişkili. Dışarıdan deneyim yolu ile bir bilgi geliyor ve beyin onu işliyor…Fakat o kadar basit değil her zaman. Beynin esas görevine bakarsak aslında zor bir matematik sorusu çözmek, bütün sınavlardan çok yüksek not almak değil!
Beyin bizi hayatta tutmaya yarayan biricik organımız. Bizi hayatta tutmak içinde bir takım önlemler alıyor ve hesaplar yapıyor. Önümüzden bir araba geçerken atlamayıp bekliyoruz, beyin en basit biçimiyle gelecek tahminini bu şekilde yapıyor. “Bunu yaparsam, sonucunda bu olur” gibi bir nedensellik bağı kurarak.
İncirin yaprakları çok damarlıysa, sıcak geçecek …
Saatli maarif takvimi gibi…
Köyde yaşayan, yaş almış deneyimli kişilerin bu tahminlerini hislerine bağlıyoruz, altıncı hislerinin kuvvetli olduğuna. Artık kullanılmasa bile mutlaka saatli maarif takvimi görmüşsünüzdür. Bu takvimde senenin bazı günleri için, hava durumu ile ilgili bilgilendirmeler var. Bilimsel olarak bugünün teknolojisiyle bile beş günden daha fazla hava durumu tahmini yapılamıyor. Fakat, doğanın alışkanlıklarını bilen, onun düzenini takip eden eski toprak insanlar, böyle bir tahminde bulunabiliyorlar. Ve çok az yanılıyorlar!
Bilimsel Yaklaşım Ne Diyor?
Boş bir sokakta yürüyorsunuz, arkanıza bakmasanız dahi, bir ses duymasanız dahi eğer arkanızdan yürüyen biri varsa bunu hissedersiniz. Bu örnek altıncı his ile ilgili en çok verilen örneklerden biridir. Altıncı his halk arasında genelde psişik güç gibi algılansa da, bilim açısından altıncı his, duyu dışı algı anlamına geliyor.
Çoğu bilim insanı böyle bir duyu tipinin olduğunu kabul etmiyor. Bunun en önemli nedeni ispatlanamıyor oluşu elbette. Ve yine çoğu bilim insanı altıncı hissin diğer duyularımızın birbiri içine sızma hali olarak değerlendiriyor. Yani beş duyumuzdan ayrı, yeni bir duyu olmadığını düşünüyorlar.
Duyusal Sızıntı…
Birinin arkamızda yürüdüğünü ya da evde bizden başka birinin olduğunu hissedebilmemizi ele alalım. Bilim bu noktada görmediğimiz, duymadığımız,dokunmadığımız, tatmadığımız, koklamadığımız nesnelerin bilgisine yine bu beş duyumuzla ulaşabileceğimizi, bunun dışında herhangi bir mistik yol olmadığını söylüyor. Arkamızdan biri yürürken duyma eşiğimizin altında olduğu için ayak sesini almasak bile sesten yayılan titreşim bir şekilde bizim bilinç altımız tarafından işleniyor olabilir diyor.
Sık Sık Birinin Sizi Gözetlediği Hissine Mi Kapılıyorsunuz? İşte Sebebi!
Feromonlar İş Başında!
Bir köpek vücudunuzdan yayılan bir kimyasalın kokusunu alıp korktuğunuzu anlayabilir. Feromonlar vücut dışı kimyasallardır. Ve hayvanlarda çok güçlü olmasına rağmen insanlarda körelmiştir. Fakat yine de bilinç altı düzeyde bizi yönettiği bir gerçek. Yani bizi takip eden birinin aynı şekilde hissedebiliriz.
Işığın Yansıması Mümkün Mü?
Sizin de başınıza gelmiştir; bazen saatin kaç olduğu ile ilgili bir tahmin yaparsınız, ve saate baktığınızda bu tahmininiz doğrudur. Görüş alanımızdaki nesnelere bilinçli olarak odaklanmasak da, onlarla ilgili verileri beynimiz işliyor olabilir. Arkamızda duran görmediğimiz bir saati görüş alanımızdaki bir cisimde ışık yoluyla görmüş olabiliriz yani. Bu da bir teori. Henüz ispatlanmamış, fakat bu konuda da yeni bir çok araştırma mevcut.
Mistisizm Ne Diyor?
Mistik yaklaşım da altıncı his dediğimiz şey, gönül gözü, üçüncü göz, kalp gözü olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda sadece bir gelecek tahmini yapma, ön görü aracı değil. Altıncı his aynı zamanda telepati kurmamızı da, aşkın bilgilere sahip olmamızı da sağlayan yeteneğimiz olarak görülüyor. Bu dünyanın eksik, yavan ve yanıltıcı bilgisinin yanında en değerli bilgilerimiz, sezgilerimizden ve kalbimizden geliyor. O meşhur film; 6. His‘i bu nokta da hatırlıyoruz.
Platon’u Hatırlamakta Fayda Var!
Platon bu dünyaya gelmeden önce her şeyin bilgisine sahip olduğumuzu ama dünyaya geldiğimizde unuttuğumuzu zihnimizin boş bir levha olduğunu söyler. Ve tüm yaşam deneyimi önceden bildiğimiz bu bilgileri hatırlamaktan ibarettir. Doğu felsefesi de mistisizm de platon’un bu anlayışından etkilenmiştir şüphesiz. Altıncı his yeni bir şey değildir, hepimizde vardır. Bütün insanlar kalp gözüne sahiptir. Önemli olan farkındalıktır, onu geliştirmek için meditasyon gibi yöntemlere eğilmek gerekir.
One Comment
Leave a Reply