Dünyanın en dayanıklı hayvanı denildiğinde akla hep “hamam böcekleri” gelir. Bu bilgiyi güncellemenin zamanı geldi. Şimdi sizlerle paylaşacağımız “tardigrad” isimli bu canlı tüm bildiklerinizi değiştirecek.
İşte karşınızda sıcaklığa, basınca, kozmik radyasyona ve en acımasız koşullara bile dayanan “Tardigrad”!
Tardigradların Tuhaf Dünyası
Yıllardır atom saldırısında bile hayatta kalır, ona radyasyon vız gelir tırıs gider denilen canlı hamam böceğiydi. Peki hama böcekleri uzayda hayatta kalabilir mi? Hayır!
Eğer uzayda bile hayatta kalacak bir canlı varsa o da tardigradlar. Peki bu canlı tam olarak ne?
“Su ayısı” olarak da anılan Tardigrad’lar suda yaşayan, mikroskobik boyutlarda ve 8 bacaklı bir hayvan türü. Bu canlıların boyu 1.5 mm’yi bulurken, en küçükleri 0.1 mm’den bile küçük olabiliyor. Hayata yeni başlamış bir larvalarının boyutu ise sadece 0.05 milimetre.
İnanılmaz Dayanıklılar
Dünyada Tardigrada şubesine bağlı 1000 farklı Tardigrad türü bulunuyor. Üstelik onlara dünyanın birbirinden çok farklı köşelerde rastlamak mümkün. Derin denizlerden dağlara, ekvatordan kutuplara birbirinden çok farklı noktalarda karşımıza çıkan bu canlıların sırrını çözmek ise oldukça zor.
Çünkü onlar hem en nemli hem de en kuru noktalarda karşımıza çıkabiliyor. Mutlak sıfıra yani −273 °C yakın sıcaklıklarda yaşayabilen bu canlılar, çoğu hayvanın dayanabileceği radyasyondan 1.000 kat daha fazla radyasyona da direnç gösterebiliyor.
Tardigradları Kim Keşfetti?
1773 yılında Johann August Ephraim Goeze tarafından keşfedilen tardigradlar, suda yaşamasına rağmen bacaklara sahip olmasıyla da dikkat çekiyor. Bu keşiften 3 yıl sonra İtalyan biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından “Yavaş Yürüyen” anlamındaki Tardigrada adı verilmiş.
Hücre Sayıları Değişmiyor
Tardigrad’ları bilim dünyasında daha da ilginç kılan şey ise “eutelic” canlılar olması. Yani tardigradlar doğum anında sahip olduğu hücre sayısı hayatları boyunca aynı kalıyor. Aynı türdeki tüm bireyler de aynı sayıda hücreye sahip.
Yamyamlık Yapabiliyorlar
Tardigrad’lar, bizim sahip olduğumuz gibi solunum organları bulunmuyor. Gaz alışverişlerini vücut yüzeyleri sayesinde sağlayan bu canlıların besin kaynağı ise bitki hücreleri, algler ve küçük omurgasızlar. Hatta kendi türdeşlerini bile yiyebiliyorlar.
Bu Canlıları Bu Kadar Özel Yapan Ne?
Daha önce bahsettiğimiz gibi bu canlılar birbirinden çok farklı ortamlarda, oldukça zorlu koşullarda hayatlarını devam ettirebiliyorlar. Hemen bu koşullardan bazılarına değinelim.
Uzay Basıncına Bile Dayanabilirler
Bu canlı aşırı derecede düşük basınçta canlı kalabiliyor. Benzer şekilde atmosferik basıncın 1200 katı kadar yüksek basınçlarda da hayatına devam edebiliyor. Yapılan uzay deneylerinde, uzay vakumuna doğrudan 10 gün boyunca maruz kalan tardigradların Dünya’ya geri getirildiklerinde canlı kaldığı görülmüş.
Suya Pek İhtiyaçları Yok
Yapılan deneyler bu canlıların kuru bir ortamda 10 yıl boyunca hayatta kalabildiğini de gösterdi. Anlayacağınız susuzluk bu canlıları pek etkilemiyor.
151 °C Sıcaklıkta Hayatta Kalabilirler
Tardigrad’lar, 151 °C sıcaklıkta uzun süreler boyunca hayatta kalabiliyor. Onların sıcak seven canlılar olduğunu düşünüyorsanız biraz yanılıyorsunuz. Çünkü bu canlılar -200 °C’de hasar görmeden yaşayabiliyorlar.
Radyasyona Karşı Dayanıklılar
Çoğu canlı için ölümcül radyasyon seviyelerinde tardigradlar hayatta kalabilir. Yapılan bir deneyde uzaydaki kozmik radyasyona maruz kalan bu canlıların %68’si dünyaya döndüklerinde hayatta kalmayı başardılar.
Onları Özel Yapansa…
Bu canlıları bu kadar özel yapansa bu canlıların tüm bu ağır koşullarda Cryptobiosis adı verilen yarı-ölü bir evreye geçiyor olmaları. Kış uykusuna benzeyen bu evre sayesinde canlıların metabolizma hızı neredeyse sıfıra iniyor.
Onlar İnsanoğluna İlham Verebilir
Peki tardigradlar bize ne anlatıyor? Onlar aslında en zorlu koşullarda hayatta kalmanın sırlarını taşıyan canlılar. Bu sırları ise bilim insanları çözerek insanoğluna ilham verecek bilgiler elde etmeye çalışıyor. Örneğin 2000’li yıllarda yapılan bir çalışma onların aşı teknolojilerinin gelişimine katkı sağlamış bile. Kim bilir önümüzdeki günlerde bu canlılar daha ne gibi gelişmelere ön ayak olacak!