8 yaşından beri profesyonel olarak aktörlük yapan Christian Bale, 12 yaşında Steven Speilberg filminde başrolü kapacak kadar şanslıydı. 29 yaşında Batman’da rol alan Bale kendi ifadesine göre hiç oyunculuk eğitimi almadı.
Christian Bale filmleri bir anlamda onun kendini sınama alanı oldu. Terrence Malick ve Scott Cooper filmlerinde natüralizm, Public Enemies (2009) filminde eski Hollywood filmlerindeki epik oyunculuk, 3:10 to Yuma (2007) filminde ise parodik metod oyunculuk yöntemlerini sergileyen Christian Bale tam anlamıyla çok yönlü ve rolünü çok iyi kavrayan bir aktör.
Bu yazımızda sizler için derlediğimiz en iyi Christian Bale filmlerini paylaşıyoruz.
Empire of the Sun (1987) – Steven Speilberg
Bale en iyi performanslarından birini Steven Speilberg’in 2. Dünya Savaşı filmi Empire of the Sun’da gösterdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Zengin bir ailenin çocuğu olan Jamie, Japonların İngiliz yönetimi altındaki Şangay kentini işgal etmeleri sonucu rehin alınan Jamie adlı bir genci canlandıran Bale, sinema tarihinin en gerçekçi çocuk oyuncularından biri olarak görüldü o dönemler. Empire of the Sun imtiyazlı bir ailenin çocuğunun rehine kamplarındaki mücadelesini çok etkili bir şekilde gözler önüne seriyor.
Little Women (1994) – Gillian Armstrong
Christian Bale filmlerinde genelde tanınmayacak haldedir. Ya açlıktan çöp gibi kalmış olur ya da saçı sakalı birbirine karışır. Bu durumun istisnalarından biri ise Little Women adlı film. Christian Bale bu filmde adeta paralel bir evren olduğunu ve romantik bir delikanlıyı da canlandırabileceğini ispatlıyor.
American Psycho (2000) – Mary Harron
Christian Bale’in inanılmaz derece değişip dönüşen karakter obsesyonu bu filmle başladı diyebiliriz. 80’lerin yuppie kültürünü ele alan bu filmde Bale’in Nicholas Cage’in Vampire’s Kiss (1988) filmindeki performansını örnek aldığını görebiliriz. Bu filmde Bale, Patrick Pateman adında bir Wall Street brokerını canlandırıyor. Cinayet ve seks sahneleriyle kendinden oldukça söz ettiren bu filmi sağlam bir gerilim izlemek istediğinizde mutlaka düşünmenizi öneriyoruz.
The Machinist (2004) – Brad Anderson
Bale’in en unutulmaz filmlerinden biridir Makinist. Gece 2-3 sularında Show TV, Kanal D, Star TV gibi kanallarda sıkça yayınlanırdı bu film, bilenler bilir. Aylardır uyumayan Trevor Reznik adında bir makinisti canlandıran Christian Bale, bu film için yaklaşık 35 kilo verdi. Yani Bale, Batman önceki dönemde oyunculuğuna ne kadar önem verdiğini bu durumla ispatlamış oldu. Filmde hipnoz altındaymış gibi konuşup hareket eden Reznik karakteri sürekli kendi ideal imajını canlandırır gözünde. Bu bağlamda uyurgezerlik tandanslı bir gerilim filmi ile saf bir korku filmi arasında bir noktada diyebiliriz bu enfes film için.
Dark Knight Trilogy (2005-2012) – Christopher Nolan
Christopher Nolan’ın süper kahraman filmini değiştirdiğini, aynı zamanda süper kahraman fenomenini de değiştirdiğini söylemek mümkün bu üçleme sayesinde. Bale bu filmde klasik çizgi roman kahramanlarını yeni bir boyuta taşıdı ve Bruce Wayne’in alter egosuna daha cesur eylemeler yükledi.
The Prestige (2006) – Christopher Nolan
American Pyscho filminde bankacı ve seri katil, Dark Knight serisinde sanayici ve külhan beyi, American Hustle’da iş adamı olarak gördüğümüz Bale genelde iki farklı yüzü olan karakterlere can verir. Bu durumun en net ve en başarılı örneğini ise Prestige’de görürüz. İkiz kardeşlerin tek bir kişiymiş gibi hareket etmesini ele alan filmde Bale’in iki karaktere birbirinden tamamen farklı bir biçimde can vermesi ise Bale’in sanatındaki üstünlüğünü ve hakimiyetini gösteriyor.
Rescue Dawn (2006) – Werner Herzog
Alman maceracı ve yönetmen Werner Herzog’un Rescue Dawn filminde de Bale’in 25 kilo verdiğine şahit olabilirsiniz. Alman-Amerikalı bir pilotun Vietnam Savaşı esnasında Laos’ta uçağı düştükten sonra ormanlarda hayat mücadelesi vermesini konu alan film Christian Bale’in 18 yıl sonra Empire of the Sun filmindeki performansına bir selam niteliği taşıyor. Kovalama, rehin alınma, hayatta kalma mücadelesi ve daha pek çok etkileyici sahne, bu filmin sizde unutulmaz bir yere sahip olmasına neden olacak.
The Fighter (2010) – David Russell
Uyuşturucu bağımlısı eski bir boksör olan Dicky Eklund’un kardeşini eğitmesini ve başarısızlıkla sonuçlanan hayallerini kardeşinin nezdinde başarmaya çalışmasını konu alan filmde Bale’in telaşlı ve gelgitli bir performans sergilediğini görüyoruz. American Psycho’daki fiziksel komedi unsurlarının da yer aldığı The Fighter, Bale’in sessiz dönem sinemasında yaşasa adeta bir Charlie Chaplin ya da Buster Keaton kadar başarılı olabileceğinin canlı kanıtı.
The Big Short (2015) – Adam McKay
Adam McKay’in Vice filminde kel ve obez bir karakteri canlandırmadan önce aynı yönetmenin The Big Short filminde rol alan Bale, bu filmde klasik bir beyaz yakalı yöneticiyi canlandırıyor. Wall Street’teki ofisinde 2008 ekonomik krizi nedeniyle yaşanan dönüşümün ele alındığı film, Bale’e 2016 Oscar ödüllerinde üçüncü kez en iyi erkek oyuncu adaylığı kazandırdı.
Hostiles (2017) – Scott Cooper
Yönetmen Scott Cooper’ın “Out of the Furnace” filminde duygusal olarak en açık rollerinden birini sergileyen Christian Bale, yönetmenle olan ikinci filminde revizyonist bir şerif rolünde. Kızılderililerle olan savaşta ölmek üzere olan bir şefi evine götürmek üzere görevlendirilen Joseph Blocker, bu filmde çok az konuşsa bile uzun sessizlikleri ve jestleri çok şey anlatıyor.
3:10 to Yuma (2007) – James Mangold
Western janrı demode olduktan sonra Hollywood’un bu türe finansal gerekçelerle geri dönmesi epey zorlaştı. Ancak yönetmen James Mangold 1957 yılında vizyona giren filmi 2007 yılında Russell Crowe ve Christian Bale ile yeniden çekti. Bale bu filmde çiftliği kuraklık nedeniyle tehlike altında olan bir çiftlik sahibini canlandırıyor ve haydut-kahraman karşımı bir noktada yer alan Russell Crowe’ın can verdiği karakteri davet ediyor. Western filmlerdeki ak-kara, iyi-kötü ikilemi bu filmde de gayet başarılı bir şekilde işlenmiş durumda. Zaten eski Western filmlerin bugün bile izlenmesinde bu zıtlığın payı çok büyük…
Ford v Ferrari (2019) – James Mangold
Yönetmen James Mangold bu kez de Ferrari ile Ford markalarının Fransa’nın Le Mans kentinde 24 saat süren bir araba yarışına dahil olmamızı sağlıyor. 1966 yılında gerçekleşen ve gerçek bir hikayeye dayanan bu filmde Matt Damon, Amerikalı otomobil tasarımcısı Carroll Shelby’i, Christian Bale ise gözüpek İngiliz otomobil yarışçısı Ken Miles’ı canlandırıyor. Kurumsal çekişmeler, fizik kuralları, tutku, yarış, adrenalin ve otomobil sevenlerin kaçırmaması gereken filmin 2019’un sonlarında ülkemizde de vizyona girmesi bekleniyor.
Christian Bale filmleri daima merak konusu olmuştur. Bu listedeki filmlerden başlayarak sağlam bir oyunculuk ve birbirinden sıkı filmler izlemeniz dileğiyle…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK BENZER YAZILARIMIZ
Barut ve Kan Kokulu Muhteşem Mafya Filmleri 🔫
Muhteşem Manzaraların Ülkesi İzlanda’da Çekilmiş 13 Şahane Film 🎥
Tüylerinizi Diken Diken Edecek En Etkileyici Seri Katil Filmleri