Dünyanın kanseri çevre kirliliği gittikçe daha görünür ve ciddi bir probleme dönüşüyor.
Sanayi devrimi ile başlayan bu kirlilik gün geçtikçe hızla artıyor ve dünyaya onarılmaz şekillerde zarar veriyor. Çevre kirliliği hakkında yeterli bilgiye sahip olursak belki bu gidişata dur deme şansımız olur. Böylece dünyayı bu dertten kurtarabiliriz.
Eğer özel olarak çok merak ettiğiniz bir başlık varsa ve o başlığı okumak için sabırsızlanıyorsanız aşağıda başlık üzerine tıklayarak direk o bölüme gidebilirsiniz.
3. Çevre Kirliliğine Neden Olan Etkenler
6. Çevre Kirliliği ile İlgili 10 Şaşırtıcı Gerçek
7. Dünya’dan Çevre Kirliliğinin Boyutlarına Dair Haberler
8. Çevre Kirliliği ile Nasıl Mücadele Edebiliriz?
9. Çevre Kirliliği Karşıtı En İlginç İcatlar
10. Çevre Kirliliğiyle Mücadelede Uluslararası Sözleşmeler
11. Dünya’da Önde Gelen 4 Çevre Örgütü
12. Dünya’dan ve Türkiye’den Çevre Kirliliği Belgeselleri
Çevre Kirliliği Nedir?
Çok iyi biliriz ki herhangi bir organizma tek başına yaşayamaz. Bu yüzden bütün organizmalar; bitkiler, hayvanlar, insanlar ve diğerleri de dahil olmak üzere birbirleriyle ile bir etkileşim içerisindeler. Bu etkileşimin tamamı da bizim çevremizi oluşturmakta. Çevreyi oluşturan bileşenleri ise birbirinden bağımsız düşünmek imkansızdır. Çünkü bu bileşenler birlikte doğal dengeyi oluştururlar. Bileşenlerden herhangi birinde oluşan kontrolsüz değişimler doğal dengeyi bozar ve çevre kirliliği oluşur.
Toparlamak gerekirse çevre kirliliği; havanın, toprağın ve suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinde istenmeyen değişiklikler olarak tanımlanabilir.
Çevre Kirliliği Çeşitleri
Çevre kirliliğini çeşitlendirirken kirlenen çevre bileşenleri hesaba katılır. Bunların başında da hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve ışık kirliliği yer alır.
Hava Kirliliği
Hava; oksijen, azot gibi çeşitli gazların bir karışımıdır. Bu gazlar belirli bir oranda havada bulunmakta. Bu oranın bozulmasına sebep olabilecek herhangi bir şey hava kirliliğine sebep olur.
Hava kirliliği; çevre kirliliği çeşitlerinden en belirgin ve önemli olanlarından bir tanesi. Çünkü bir çok nedenle hava kirliliği meydana geliyor. Maalesef ki bunların içerisinde evde yemek pişirmek, araçlara binmek gibi günlük rutin işlerimizin vazgeçilmezleri var. Bu işlerin temeli aslında fosil yakıtlarının yakılması. Bu yüzden hava bir çok zararlı kimyasal madde ile her gün kirlenmekte.
Hava Kirliliğinin Zararları
*Canlı organizmaların solunum sistemleri hava kirliliğinden doğrudan etkilenir. Bronşit, astım, akciğer kanseri gibi hastalıklara neden olur. Bunun yanı sıra motorlu taşıtlardan ve sigara dumanından çıkan karbonmonoksit (CO) merkezi sinir sistemini etkiler.
*Hava kirliliğiyle ozon tabakasının gün geçtikçe incelmesinden dolayı UV ışınları dünyaya ulaşıyor. Bu da cilt kanserine, bağışıklık sistemi ve gözlerde hasara yol açıyor.
*Asit yağmuru da hava kirliliğinin bir diğer sonucu. Asit yağmurlarına havadaki azot ve kükürtün oksitlenmesi sebep olur. Nitrik asit ve sülfürik asit olan bu oksitler, yağmur suyunda çözünürler. Yağmur damlalarının içindeki bu asitler yüzünden bir çok anıt, heykel ve binalar yapısal bozulma yaşadı. Bunların yanı sıra toprağın asidikleşmesine de neden olabilir.
*Karbondioksit ve metan gibi sera gazları yeryüzünden yayılan ısıyı hapseder. Bu yüzden de dünyanın sıcaklığının artmasına sebep olur. Bunun anlamı ise dünyamızın sonuna getirecek olan küresel ısınmadır.
Su Kirliliği
Bilindiği üzere su hayatın vazgeçilmez ihtiyaçlarından bir tanesi. Artan insan popülasyonuyla birlikte dünya su kıtlığı yaşamakta. İçilebilir su kaynakları hali hazırda sınırlı iken suların kirlenmesi ile iyice yok olmaktadır. Su kalitesi canlı organizmaları olumsuz yönde etkilediğinde su kirliliğinden bahsedebiliriz. Canlı türlerinin %60’ ı suda yaşar. Su kirliliği dünyada yaşayan bütün canlı türlerinin sayısını azaltmaktadır.
Su Kirliliğinin Zararları
*Su kirliliğini oluşturan alkali metaller ve asitler, suda bulunan mikroorganizmaları yok eder. Mikroorganizmalar ise suyun kendi kendini temizlemesini sağlayan organizmalardır. Bu organizmaların yok olmasıyla da kirli su oluşur. Tarım faaliyetleri ciddi oranda etkilenir. Ayrıca deniz ekosistemine de zarar verir.
*Kanalizasyon atıklarının varlığıyla su gövdelerinde fitoplanktonlar oluşur. Bu da suda çözünmüş oksijenin miktarını azaltır.
*Su taneciklerinin içerisine hapsolan endüstriyel atıklar balıkların ölmesine sebep olur.
*Yer üstü sularının kirlenmesi direkt olarak yer altı sularının da toksitlenmesine ve kirlenmesine sebep olur.
Toprak Kirliliği
Toprak kirliliği, ormanların yok edilmesi ve katı atıkların toprağa atılması ile oluşur. Katı atıklar; evsel atıklardan ve endüstriyel atıklardan oluşur. Ormanların yok edilmesi toprak erozyonunu artırır. Bu yüzden değerli tarım arazileri yok olur.
Toprak Kirliliğinin Zararları
*Toprak kirleticilerin % 70’inden fazlası kanserojen niteliktedir. Bu kirleticiler insanlarda ve hayvanlarda kanser gelişme ihtimalini arttırır. Örneğin, benzene ve poliklorlu bifenillere uzun süreli maruz kalma lösemi ve karaciğer kanserleri gelişimiyle bağlantılıdır.
*Toprakta biriken atıklar cilt hastalıklarına, kas tıkanıklığına ve merkezi sinir sistemi bozukluklarına neden olabilir.
*Sağlık problemlerinin yanı sıra toprak kirliliği ekonomik zararlar da meydana getirir. Kirli toprakta yetişen ürünler insan tüketimi için zararlı olduğundan bir çok ülkede bu topraklara ekim yapılması yasaklanır. Mesela Çin’de yılda yaklaşık 12 milyon ton kirli tahıl çöpe atılmakta ve Çinli çiftçiler her yıl ortalama 2.6 milyar dolar sırf bu yüzden kaybediyor.
Gürültü Kirliliği
Önüne geçemediğimiz kentleşmeyle birlikte şehirlerin her bölgesine gürültü yayılmış durumda. Bu durum da gürültü kirliliğini oluşturmakta. Şehirlerdeki gürültü kirliliğinin ana sebeplerinden en önemlisi ulaşım araçlarıdır. Karayollarında kullanılan araçların hepsi bilindiği üzere ciddi bir gürültüye sebep olmakta. Ayrıca yüksek seviyede gürültüye sürekli maruz kalınması insan sağlığında geri dönülmez tahribatlara yol açmakta.
Gürültü Kirliliğinin Zararları
*Endüstride ve maden ocaklarında oluşan yüksel desibelli sesler insan sağlığını olumsuz etkilemekte. Ciddi duyma kayıplarına sebep olmakta.
*Gürültü kirliliği iletişimi ve konuşmayı olumsuz etkiler. İletişimsizlikten kaynaklı çalışma verimini düşürür. Gürültü, konsantrasyonun azalması ve saldırganlığın artması ile de doğrudan ilişkilendirilir. Hatta yapılan bir araştırmada, şehirlerin gürültü kirliliğine maruz kalınan yerlerde okuyan çocukların anlama konusunda kötü performans sergiledikleri gözlenmiş.
*Aşırı yüksek desibelli sesler insanlarda anksiyete, depresyon, uykusuzluk ve duygusal stres gibi zihinsel rahatsızlıklara neden olur.
*125 desibelin üstündeki seslerin insanlarda bazı görme kayıplarına sebep olabilir.
Işık Kirliliği
Çoğu insan modernite ile gelen elektrik ışığı olmadan yaşayamayacağını düşünüyor. Yapay ışıkların dünyada bu kadar kontrolsüz artması ile çevremiz gereksiz bir çok ışık kaynağıyla çevrelendi. Bu da ışık kirliliğini oluşturdu.
Işık Kirliliğinin Zararları
*Memeliler, kuşlar, sürüngenler ve böcekler gibi birçok yabani hayvan ışık periyotlu yaşar. Yapay ışıkların bu kadar artması ile onların doğal dengesi bozulmakta. Mesela bazı kuşlar elektrik ışığını güneş ışığı ile karıştırırlar. Bu yüzden biyolojik saatleri bozulur ve doğasına ters düşen zamanlarda öterler. Bunun yanı sıra sokak ışıkları deniz kaplumbağalarının yanlış yöne ilerlemesine sebep olur.
*İnsanlar fazla ışığa maruz kaldıklarında göz yorgunluğu, geçici/kalıcı görme kayıpları yaşayabilirler. Gece ve gündüz görüşünü düzenleyen melatonin hormonun fazla salgılanmasına neden olur. Bu yüzden insanlar baş ağrısı, anksiyete ve uyku bozuklukları yaşayabilirler.
Çevre Kirliliğine Neden Olan Etkenler
Endüstriyel Faaliyetler
Endüstrilerden kontrolsüz olarak çıkan atıklar hem havayı ve toprağı hem de suyu kirleterek sürekli bir sağlık tehlikesi oluşturmakta. Ayrıca endüstriden çıkan kimyasal atıklar gölleri, denizleri, nehirleri hala kirletmeye devam etmekte. Bunun önüne geçmek için devlet tarafından bir çok poliçe hazırlanmış olmasına rağmen her an kontrol altında tutmak imkansız.
Katı Atıkların Boşaltılması
Hem endüstriyel katı, hem de evsel atıkların düzgün bir şekilde doğaya atılmaması çevre kirliliğine yol açar.
Araçlar
Benzinli ve dizel araçların yakıt sistemlerinden ötürü açığa çıkan gazlar hava kirliliğine sebep olmakta. Bu tarz araçlara genel olarak siyah duman yayan araçlar denmektedir. Bu araçların çoğalması ile özgürlüğümüze kavuştuğumuzu zannederken hava kirliliğinin önüne geçilmez bir hal almasına neden oldu. Bunun yanı sıra bu araçların ürettiği sesler de gürültü kirliliğine sebep olmakta.
Hızlı Kentleşme ve Sanayileşme
Hızlı kentleşme ve sanayileşmenin en çok tahrip ettiği alan bitki yaşamlarıdır. Doğal alanların hızla tahribat edilmesi, sanayi atıklarının doğaya verdiği zararın boyutları günümüzde ölçülemez boyutlara ulaşmış durumda
Nüfusun Hızlı Artışı
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülen nüfus artışı yüzünden bir çok orman alanı tahrip olmaktadır. Hızlı nüfus artışıyla orantılı olarak doğal kaynakların aşırı kullanımı çevreyi tehdit etmektedir.
Fosil Yakıtlarının Yakılması
Fosil yakıtlarının yakılması ile açığa çıkan karbondioksit ve karbonmonoksit gazları havayı, toprağı ve suyu ciddi ölçüde kirletmektedir.
Tarımsal Atıklar
Tarımda kullanılan gübreler ve tarım ilaçları yeraltı ve yerüstü sularını kirletirken aynı zamanda toprağı zehirleyerek çevre kirliliği oluşturmakta.
Dünyada Çevre Kirliliği
Dünyada yaşanan bazı kazalar çevreye dönüşü olmayan, kalıcı hasarlar vermektedir. Bahsedeceğim bu olaylar yüzünden ekosistemler yok oldu, insan sağlığı ve doğal hayat ciddi tahribatlar gördü. Bu kazalardan haberdar olmak, yaşanan tahribatı öğrenmek can sıkıcı olabilir, ancak bunları bilmek aynı hataların yapılmasının önüne geçebilmek için oldukça önemlidir.
Bhopal Gaz Sızıntısı
Dünyadaki en kötü endüstriyel kaza sayılabilir. Aralık 1984’de Hindistan’daki Bhopal kentinde Dow Chemical fabrikasında yaşanan zehirli gaz sızıntısı sonrasında gerçekleşen bu kaza sonucunda yaşananlar oldukça sarsıcı. İçerisinde ölümcül kimyasalların bulunduğu havayı solan insanlar oldukça korkunç bir şekilde hayatlarını kaybettiler.Maalesef ki yıllar sonra yapılan araştırmalar, bölgenin 1984 yılında yaşadığı bu felaketten halen etkilendiğini gösterdi. İnsanlar ve hayvanlar bitkilerle beslendiği için yer altı sularına karışan kimyasalları vücutlarına almaya devam ediyorlar. Bu yüzden de o bölgede yaşayan insanlarda kanser, büyüme geriliği ve baş dönmesi gibi hastalıklar sık sık gözlemleniyor.
Çernobil Nükleer Kazası
Dünya’nın en büyük radyasyon kirliliği, 1986 yılında Ukrayna’da meydana geldi. Nükleer enerji santralinde yaşanan bu kaza, reaktörlerden birinin patlaması nedeniyle gerçekleşti. Bu reaktörden çıkan zehirli gazlar bölgeye yayıldı. 1000’lerce kişi öldü. Daha sonra da bulutlarla ve sularla birlikte komşu ülkelere de ulaştı. 19 mile kadar bitkilerin içinde sıkışan radyasyon nedeniyle insanların bölgeye yaklaşması yasaklandı. 1992’den 2002’ye kadar Ukrayna’da ve Rusya’nın bazı bölgelerinde doğan 4000’e yakın çocukta radyasyona maruz kalan kirlenmiş sütten dolayı troid kanseri tespit edildi.
Meksika Körfezi Petrol Sızıntısı
2010 yılında Meksika Körfezi’nde petrol taşıyan bir büyük bir gemi patladı. 5 milyon varil sulara karıştı. Amerika’nın tarihinde en kötü petrol sızıntısı olarak bilinen bu kazadan, yüzlerce kilometre uzaklıkta olan sahil alanları ve su alanları etkilendi. O bölgede bulunan deniz ekosistemi tamamen ortadan kalktı. Kaza sırasında 11 işçi hayatını kaybederken, kaplumbağalar, balıklar, yengeçler ve kuşlar da dahil olmak üzere binlerce hayvan mağdur oldu.
Kurşunlu Benzin Kullanımı
Araçların egzoz dumanlarından gelen kurşun, kalbe, sinir sistemine ve böbreklere saldırır. 1973 yılında Birleşik Devletlerde 10 çocuktan 9’unun kanında zararlara sebep olabilecek yüksek düzeyde kurşun saptanmış. Bu saptamadan sonra da bütün ülkede kurşunlu benzinlerin kullanımı yasaklanmıştır. Halen daha Afganistan, Irak ve Kuzey Kore’de bu benzin kullanılmaktadır.
Dünya’nın En Kirli Kenti
Dünya’nın en kirli şehri olarak Çin’de bulunan Linfen seçilebilir. Bu şehirde yüzlerde fabrika, rafineri ve kömür madeni var. Bunlardan çıkan zehirli atıklar; arsenik ve kurşun gibi havaya ve suya karışmakta. Bu yüzden bölgedeki çocuklar kurşun zehirlenmesi yaşıyor. Yerel halk ise artan bronşit ve akciğer kanseriyle savaşmakta.
Dünya’nın En Kirli Nehri
Citerum nehri Endonezya’da bulunur. Bu nehir milyonlarca insan için su kaynağı. Hem içme suyu hem sulama suyu olarak kullanılır. Atılan evsel atıklar ve endüstriyel atıklar yüzünden nehir tamam tıkanmış durumda ve akışı durmuş.
Dünya’dan Çevre Kirliliğinin Boyutlarına Dair Haberler
Karaya Vuran Balinanın Midesinden onlarca plastik poşet çıktı.
Norveç’in Bergen kentinde kıyıya vuran bir balinan midesinden çıkan onlarca plastik poşet, plastik kullanımızın doğaya verdiği zararı gözler önüne seriyor.
Dünya’nın En Kirli Adası, Issız Henderson Adası
Güney Pasifik’teki Henderson Adası % 99.8 oranındaki bir kirlilikle dünyanın en kirli adası. Üstelik bu adada kimse yaşamıyor. Issız Henderson Adası ile ilgili daha şaşırtıcı bilgiler için haberimize göz atabilirsiniz.
Kurşunlu Asit Pillerinin Geri Dönüşümü
Sanayileşmiş ve gelişmiş ülkelerde bu piller üretilir, kullanılır ve dışarı atılır. Atılan bu piller gelişmekte olan ülkelere gönderilir. Bunların başında ise Kenya gelmekte. Oralarda geri dönüşümü sağlamak amacıyla insanlar tarafından ayrıştırılır. Sonrasında geri dönüşüm sürecinde salınan zehirli kurşun Kenya’da 12 milyondan fazla kişiyi etkiledi. Çocukların fiziksel ve zihinsel olgunlaşamamasına neden oldu.
Çevre Kirliliği ile İlgili 10 Şaşırtıcı Gerçek
*Dünya genelinde kirlilikten dolayı 1 milyondan fazla insan temiz suya ulaşamıyor
*Evsel atıklardan, endüstriyel atıklardan dolayı kirlenmiş suyu içen 5000 tane insan ölüyor.
*Çevre kirliliği her yıl 1 milyon deniz kuşunun ve 100 milyon memelinin ölümüne sebep olur.
*Amerika’daki göllerin neredeyse yarısındaki ekosistem aşırı kirlilik nedeniyle yok olmuşturç
*Birleşik Devletler dünya atıklarının neredeyse 3’te 1’ini üretir. Dünya’nın doğal kaynaklarının ise % 25’ini kullanır.
*Her yıl 3.5 trilyon litrelik arıtılmamış kanalizasyon ve endüstriyel atık Birleşik Devletler’ tarafından sulara boşaltılıyor.
*Çevre kirliliğinden dolayı her yıl ortalama 5 yaşının altındaki 3 milyon çocuk ölüyor.
*En çok karbondioksit üreten ülke Çin’dir. İkinci sırada ise ABD gelmekte.
*Şu anda Dünya’da 500 milyondan fazla araba var. Bu sayının 2030 yılında iki katına çıkması bekleniyor. Bu da hava kirliliği seviyesininin iki katına çıkacağı anlamına geliyor.
*Yeryüzünde içme suyu olarak içilen suların çoğunda ortalama 73 farklı çeşit böcek ilacı bulunmakta.
Çevre Kirliliği ile Nasıl Mücadele Edebiliriz?
Birey Mücadele Yöntemleri
*Kirliliği azaltmak için insanlar toplu taşıma araçlarını kullanmaları konusunda ikna edilmeli. Bir diğer yöntem olarak araç havuzu denilen kavramla da tanışılabilir. Bu sayede mesela iş arkadaşlarınızla ortak araç kullanabilirsiniz. Hem ekonomik olarak faydalı olur hem de çevreci bir yaklaşıma sahip olursunuz.
*Aracınızın gerektiğinden fazla yakıt kullanıp kullanmadığını öğrenmek için düzenli kontrollerini ihmal etmeyin.
*Aracınızın lastiğinin yeterli miktarda şiştiğinden emin olun. Çünkü az şişirilmiş lastikler fazla yakıt kullanmanıza sebep olur.
*Su bazlı boyalar kullanın. Çünkü yağ bazlı boyaların üretiminde çok daha fazla enerji harcanmakta.
*Kullanmadığınız ışıkları kapatmayı ihmal etmeyin. Çünkü ne kadar çok enerji harcıyorsanız, havayı da o kadar kirletiyorsunuz demek.
*Yenilenebilir enerji kaynaklarını tüketmeye çalışın. Mesela evde suyunuzu ısıtmak için güneş paneli taktırın.
*Isınmak için kömür yerine doğal gaz tüketin. Böylece çevreye inanılmaz zararlı olan fosil yakıtları havaya atmamış olursunuz.
*Çamaşır kurutma makinalarını satın almaktan kaçının. Doğal bir şekilde çamaşır askılıklarını kullanın.
*Markette, pazarda her yerde kullanılan plastik poşetleri kullanmaktan kaçının. Çünkü plastik poşetler yağ endüstrisinin ürünüdür. Yani üretiminde çok fazla enerji harcanır. Bunun yanısıra doğada yok olmaları neredeyse sonsuz yıldır.
*Ambalajlı ürün almaktan kaçının demek isterdim. Ancak bu imkansıza yakın bir çözüm önerisi olacak. O yüzden ambalajında az madde kullanılan ürünleri tercih edebilirsiniz.
*Evinizin dışında ya da içinde zararlı kimyasalları kullanmayın.
*Sigarayı bırakın. Etrafınızdakileri de bu konuda teşviklendirin.
*Evinizde bulunan ısı kaybına yol açabilecek sızıntıları kapatın. Pencere kenarlarını izole etmek gibi.
*Dışarıda inanılmaz sıcaklar yoksa klima kullanmaktansa fanları kullanmayı tercih edin.
*Kış aylarında üşüdüğünüzde evin ısı derecesini arttırmaktansa üzerinize bir kat daha kıyafet giymeyi ya da bir battaniyenin altına girmeyi deneyin.
*Her zaman daha az tüketmeye odaklı yaşayın. Sonrasında da kullandığınız maddeleri başka nerelerde kullanabilirim diye sorun kendinize. En sonunda da o maddeleri geri dönüştürmeyi düşünün.
*Geri dönüşümden elde edilen ürünleri satın almaya özen gösterin.
*Şarj edilebilir piller kullanın. Böylece sürekli olarak pilleri doğaya atmamış olursunuz.
*Her gün plastik şişelerde çok fazla sayıda su tüketiliyor. Her gün plastikleri doğaya atmaktansa onun yerine suluk edinin.
*Tarımsal faaliyetlerde kullandığınız böcek ilacı ve kimyasal gübre tüketimini olabildiği kadar azaltın.
Çevre Kirliliği Karşıtı En İlginç İcatlar
Yukarıdaki liste de görüldüğü gibi aslında yapacağımız küçük hareketlerle çevre kirliliğinin önüne geçebiliriz. Ancak bazı şehirler, bölgeler var ki bu tarz önlemler yetersiz kalıyor. Gerçekten de bazı bölgelerde durum öylesine korkunç bir hal almış ki çevre geri dönülmez bir hale gelmiş. Bundan dolayı bazı yeni teknolojiler geliştirilmekte. Bunların çoğu da havadaki karbondioksiti gidermeye yönelik. İşte en ilginç 3 icat!
Yağmur Bombası
Yeraltı sularının kimyasallarla aşırı kirlenmiş olmasından dolayı bazı bölgelerde temiz suya ulaşmanın tek yolu yağmurlarla gelen sular olmuştur. Bunu basitçe anlatmak gerekirse yağmurun oluşması için havanın belirli miktarda bir neme ulaşması gerekiyor. Bu makine sayesinde havaya çeşitli maddeler yayarak havayı yağışa daha uygun hale getirilir. Kesin olarak işe yarayıp yaramadığı konusunda net sonuçlar yok. Çünkü havada, iklimlerin değişmesinden ötürü sağlıklı bir kontrollü deney yapılamamakta. Ancak Fransa, ABD, İspanya ve Avustralya’daki denemeler başarıyla sonuçlandı. Uçaklar ve yeryüzüne yerleştirilen roketlerle bu işlem gerçekleştirilebiliyor. Ancak yapılan en yeni çalışmalara göre de projenin geliştirilmesi gereken bir çok eksiğinin olduğu ispatlanmış.
Gökdelenlerin Üstündeki Büyük Su Püskürtücüler
Yağmur bombasının çalışma prensibi ile benzerlik gösterir. Burada farklı nokta ise havaya çeşitli maddeler göndermekten ziyade su püskürtülmesi. Bu sayede havadaki kimyasal zehirli gazlar suya hapsolarak yeryüzüne düşer. Böylece insanlar daha temiz bir hava solumaya başlar. Proje teknik bazı eksiklikler içeriyor. Ancak bir çok akademisyen bu projenin çalışabilir uygun bir proje olduğunu konusunda hem fikirler. Aslında bu makinelere ‘toz bastırma üniteleri’ diyebiliriz.
Hava Temizleyici Bisiklet
Öyle bir bisiklet hayal edin ki hem çevreye zarar vermiyor her bisiklette olduğu gibi hem de havayı temizleyerek oksijen üretiyor. Bu tasarım Taylandlı genç bir ekip tarafından yaratıldı. Ve 2013 Red Dot 2013 tasarım ödülünü kazanmış. Bisikletin enerjisi lityum iyon bataryasından geliyor. Bu batarya da güneş enerjisi ile dolabiliyor. Tam olarak bitkilerin fotosentez mantığıyla çalışarak kirli havayı dönüştürerek dışarıya oksijen yoğunluğu fazla olan bir hava gönderiyor. Henüz prototipi yapılmamış olmasına rağmen bir çok yatırımcıdan yatırım teklifleri almışlar. Ancak pilin ve hava filtresinin ne sıklıkla değiştirilmesi konusu gibi kritik soruların cevapları henüz verilemiyor.
Çevre Kirliliğiyle Mücadelede Uluslararası Sözleşmeler
Çevre kirliliğinin bu derece hızla artması ile dünya da artık alarm düğmesine basmış durumda. Uluslararası sözleşmelerin ardı arkası kesilmedi. Bu sözleşmelerden bazıları;
-Birleşik Milletler İklim Değişikliği
-Kyoto Protokolü
-Paris İklim Anlaşması
-Montreal Protokolü
-Viyana Ozon Tabakasının Korunması Sözleşmesi
-Birleşmiş Milletler Çölleşme il Mücadele Sözleşmesi
-1992 Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
-Rotterdam Anlaşması
-Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi Hava Kirlenmesi Sözleşmesi
Bu sözleşmelerin tamamıyla ilgili detaylı bilgiyi sitemizde yer alan küresel ısınmayla mücadele yazımızdan edinebilirsiniz.
Dünya’da Önde Gelen 4 Çevre Örgütü
350.org
Bill McKibben adında çevreci, gazeteci bir aktivist tarafından kuruldu. Alt-üst öğrenme strajesinin bir ürünüdür. 189 ayrı ülkedeki çevre aktivistleriyle yerel iklim odaklı çalışmalarına devam ediyorlar. Örneğin Hindistan’daki üyeler ülkenin büyüme hızının kömürle olan bağının azaltılması gerektiğini fark ettirdi. Kuruluş adını havadaki maksimumum karbondioksit seviyesini olan 350 ppm’den almış. Ve maalesef ki şu anda havadaki karbondioksit oranı 400 ppm’i geçti.
Sierra Kulübü
Bu çevre örgütü 1982 yılında çevre aktivisti olan John Muir tarafından kuruldu. Ancak bir süre sadece Sierra dağlarındaki yaban hayatıyla ilgilenen akademisyenlerden oluştu. Ve bu zamana kadar açık havada düzenledikleri etkinlerle tanınıyorlar. Ancak geçen yıl bitki bilimcileriyle birlikte Beyaz Saray’ın önünde bir eylem düzenlediler. Bu eylemin sebebi ise Keystone XL Pipeline projesi. Bu proje Donald Trump zamanında bitirilmesi planlanan bir boru hattı projesi. Ancak çevrecilere göre bu projenin çevreye bir çok zararlı etkisi olacak. İşte örgütün sorduğu en önemli üç soru:
Boru Hattı Hayvan Ekosistemini Nasıl Etkileyecek?
Böyle bir petrol taşıyıcılığı hattının sızıntı yapması durumunda ABD’deki ve Kanada’daki birçok yaban hayatını ve insan hayatını ciddi bir tehlike beklemekte. Bu boru hattı inşa edilirken etrafa verdikleri gürültü kirliliği çok kötü bir sonuca sebep oldu. O da henüz nesli tükenmekte olan hayvanlar listesinde olmayan bir kuş türünün yok olmakla karşı karşıya kalması. Bu açıklama ise Ulusal Vahşi Yaşam Federasyonu tarafından yapıldı.
Boru Hattı İklim’i Nasıl Etkileyecek?
Birçok iklim aktivisti, bu projenin fosil yakıtlarına olan bağımlılığımızı ve kullanımını arttırabileceğini söylüyor. Bunun yanı sıra yenilenebilir enerji projelerine gereken önemi görmeyeceğini dile getirmekteler.
Boru Hattı İnsanları Nasıl Etkileyecek?
Fosit yakıt kullanımın artmasıyla uzun vadeli hava kirliliğinin yanı sıra yer altı su kaynakları da ciddi tehlike atına girmiş oluyor. Hatta boru hattı rotası bazı yerli Amerikan kabilelerinin kutsal saydıkları bazı topraklardan geçiyormuş. Bu tarz olumsuz etkilerin dışında boru hattı ciddi bir oranda iş istihdamı sağlıyor.
GreenPeace
1971 yılında kurulan bu çevre örgütünün ilk çalışmaları daha çok nükleer enerji santrallerine karşıydı. Ancak artan çevre kirliliği sorunlarıyla birlikte iklim değişiklikleri de onların bir diğer odak konusu oldu. GreenPeace üyesi bir çok çevreci atık politikalarına karşı yaptıkları eylemler dolayı tutuklanmıştır.
Idle No More
Kanadalı çevre aktivistleri tarafından 2012 yılında ortaya çıkmışlar. Dönemin muhafazakar başbakanı Stephen Harper C-45 adında bir kanunu parlementodan geçirmek üzereyken bir anda eylemler yapılmaya başlanıldı ve bu sayede kanun durduruldu. Bu grup bu proje için ülke çapında büyük mitingler düzenleyerek dikkatleri üzerine çekti.
Dünya’dan ve Türkiye’den Çevre Kirliliği Belgeselleri
Food Inc
Tüketim çılgınlığının yaşandığı gıda sektörünü yerle bir eden harika bir belgesel. Bildiğiniz gibi çevre kirliliğini önlemek için yediğimiz içtiğimiz gıdaların seçimi çok önemli. Bu belgesel hakkında daha ayrıntılı bilgiyi belgesellerle ilgili yazımızda bulabilirsiniz.
Super Size
Bu belgesel de Food Inc gibi tükettiğimiz besinlerle alakalı. Hatta bu belgesel sadece fast food kültürüne odaklanmış. Baha ayrıntılı bilgiyi yine belgesellerle ilgili yazımızda bulabilirsiniz.
Ekümenopolis
2011 yılında hızla büyüyen ve bu büyümeye hazır olmayan bir şehri anlatıyor. Bu şehir İstanbul! Altyapısının ve ekosisteminin çöküşünü bu belgeselle daha iyi anlayacaksınız.
Bangalore’da Atık Yönetimi Ve Geri Dönüşüm
Hindistan’nın Bangalore kentinde 2003 yılında yaşanan çöp krizi üzerine çekilen bir belgesel. Yeni bir kanunla ülke atıkların atık kaynağında ayrıştırmasıyla ilgili bilgilendirilir. Ancak ülke buna gerçekten hazır mıdır? Mahallelinin yorumlarını bize aktarır.
The E-Waste Tragedy
Türkçeye E-Atık Felakati olarak çevrilen bu belgesel Cosima Dannoritzer yönetmenliğinde çekildi. 86 dk sürüyor. Gelişmiş ülkelerde her yıl toplam 50 milyon ton elektronik atık oluşmakta. Elektronik atıkların içerisinde televizyonlar, bilgisayarlar, cep telefonları, bilgisayarlar ve ev eşyaları var. Yapılan bir araştırma bu atıkların % 75’i yasal herhangi bir düzenlemeye girmeden gözden kaybolduğunu gözler önüne serer. Ve bu bilgiyle belgesel çekilme kararı alınır. Peki bu atıklar nasıl gözden kaybolabilir?
Sorunun cevabı maalesef ki çok korkunç. Bu atıkları gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan Üçüncü Dünya ülkelerine göndermekte. Mesela Çin, Hindistan, Gana gibi. Yani bir başka deyişle oradaki yaşamı ve toprağı mahvediyor.
Ödüllü belgeselin ekibi belgeseli çekmeye Avrupa ülkelerinden başlayarak Çin’den Amerika’ya kadar dünyayı gezerek devam etmiş. Ve Afrika’nın en büyük elektronik atık mezarı olan Agbogbloshie’e vardıklarında belgeselin sonuna gelmiş oluyoruz.
Bu belgesel Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2016 kapsamında ücretsiz olarak gösterildi.
Racing to Zero (Hedef Sıfır)
Belgesel San Francisco’da yer alan sıfır atık projesini anlatıyor. Aslında küresel atık sorunu bütün dünyayı ilgilendiriyor. Ancak San Francisco belediye başkanı elini çabuk tutarak 2020’ye kadar ülkelerinde sıfır atık hedefi koyduklarını açıkladı. Çalışmalar da hızlı bir şekilde devam etmekte. Atık ayrıştırma yöntemleri üzerine çalışmalar yapılırken de bir çok konuda ilgi ekici projeler çıkmaya başlar.
Çevre kirliliğiyle mücadelede atılması gereken tüm adımlar için bizi takip etmeye devam edin.
2 Comments
Leave a Reply