in ,

Bu Yıl Üniversiteye Başlayacaklar Size Harika Tavsiyelerimiz Var! Mükemmel Bir Üniversite Hayatı İçin Buraya!

Öncelikle bu yıl üniversiteye yerleşen herkesi Emoji Crew olarak tebrik ederiz. Çok çalıştınız ve emeğinizin karşılığını aldınız. Tebrikler!

Ancak özellikle lise yıllarında hakim olan “Üniversiteye kapağı atsan yeter!” anlayışının gerçeği pek yansıtmadığını, esas olayın üniversiteyle başladığını belirtmemiz gerek.

Yani seçtiğiniz bölüm ve meslek büyük olasılıkla bundan sonraki hayatınızı birebir etkileyeceği için üniversite yıllarını dolu dolu geçirmeniz çok önemli.

Biz de bu yüzden bu yıl üniversiteye yeni başlayacak öğrencilere yönelik faydalı bazı tavsiyeler sunmak istiyoruz. Her bir tavsiyenin yaşanmışlık süzgecinden geçerek sizlere ulaştığına emin olabilirsiniz. Buyrun başlayalım!

1.Arkadaş Çevrenizi Geniş Tutun

Üniversitenin hazırlık ya da birinci sınıfında genelde farklı bölümlerden pek çok arkadaşınız olacaktır. Zira bu sınıflarda alacağınız dersleri genelde tüm öğrenciler alırlar. Bu yüzden çok farklı bölümlerden insanlarla iletişim halinde olacaksınız. Farklı bölümlerden arkadaşlara sahip olmak hem okulda hem de okul sonrası çok işinize yarayacaktır. Elbette bir süre sonra sabit bir arkadaş çevresine sahip olacaksınız, ancak yine de farklı insanlarla tanışmak kötü bir şey değildir. Merhaba demekten çekinmeyiniz kısaca. Zira üniversitede kurduğunuz ilişkiler, üniversitede öğrendiklerinizden daha çok işe yarayabilir. Network, network, network.

2.Kütüphaneden Yararlanın

Ülkemizde Bilkent, Boğaziçi, ODTÜ gibi okulların kütüphaneleri muazzamdır. Ancak hangi üniversitede okursanız okuyun, yine de evinizdeki kütüphaneden çok daha fazla kaynağın bulunduğu bir üniversite kütüphanesi olacaktır. Kütüphaneden olabildiğince çok yararlanmaya çalışın. Aklınıza hayalinize gelmeyecek konularda şahane kitaplar bulabilirsiniz. “Aradığım her şey zaten internette var” demeyin. Kitaplar hala pek çok konuda internet kaynaklarından daha üstündür. Ayrıca kütüphanede mutlaka bir gazete-dergi okuma salonu bulunur. Bu salonda birbirinden farklı yayınları ücretsiz olarak takip edebilirsiniz.

Ayrıca lütfen kütüphanede su dışında bir şey tüketip insanların dikkatini dağıtmayın. Kola, kahve, sandviç gibi şeyleri 15 dakika mola verdiğiniz zaman dışarıda ya da kütüphanenin kafeteryasında tüketin.

3.Sabah Derslerine Mutlaka Gidin

Üniversite öğrencisi olmanın en güzel yanlarından biri her derse devam etme zorunluluğunuzun olmamasıdır. Yani bazı üniversitelerde yoklama alınırken pek çoğunda yoklama alınmaz. Bu da birçok öğrencinin sadece sınav haftası okula uğramasına neden olur. Ancak bu ideal bir durum değildir. Özellikle sabah 8.40 derslerine gittiğiniz zaman gün içindeki üretkenliğinizin arttığını hissedersiniz. Ne kadar erken kalkarsanız gün içinde o kadar çok şeyle, o kadar çok fırsatla karşılaşırsınız ki bu muhteşem bir şeydir. Fakat özellikle kış günlerinde sabah pencereden dışarı bakıp kasvetli bulutlarla karşılaştığınız zaman “Başlarım okuluna, ben yatmaya devam ediyorum” deme lüksünüz de bulunuyor tabii. Fazla abartmadığınız sürece öğrenciliğin en keyifli yanlarından biridir bu “uyumaya devam etme” anı.

4.Kendi Ders Programınızı Belirleyin

Bununla beraber bazı okullarda öğrencilere kendi ders programını hazırlama imkanı verilir. Bazı dersler birkaç farklı hoca tarafından verilir ve öğrenci kendi istediği hocaya göre seçim yapar. Haftanın 4 günü okula giderken bir gününüzü boşaltabilirsiniz bu şekilde. Örneğin cuma gününüzü boşaltabilir ve 3 günlük tatilde ufak seyahatlere ya da ailenizin yanına gidebilirsiniz.

5.Şehri Keşfedin

Bilhassa farklı bir şehre okumaya gidiyorsanız üniversitenizin bulunduğu şehri keşfedin. Örneğin Ankara’da yaşıyorsunuz ve Antalya’ya okuma gittiniz. Antalya’nın sahilleri, doğal ve tarihi güzellikleri, müzeleri, kafeleri, sinemaları, tiyatroları, sokakları sizleri bekliyor. Yani sadece kampüste vakit geçirmeyin. En az 4 sene yaşayacağınız şehri tanımaya çalışın. Çevre illere günübirlik gezilere gidin. İş hayatında bu kadar serbest zamanınız olmayacaktır!

6.Dersleri İhmal Etmeyin

İlk sene olmasına rağmen işleri sıkı tutun. Başlangıçta uyum sorunu yaşayabilirsiniz. Lise ve üniversite arasındaki fark sizi bocalatabilir. Ancak bir süre sonra alışırsınız. Evde ya da yurtta ders çalışamadığınızı fark ederseniz kendinize uygun bir yer aramalısınız. Örneğin Starbucks’lar ders çalışmak için güzel yerlerdir. Siz de farklı mekanları deneyerek en verimli çalıştığınız yerleri tespit etmelisiniz. İlk yılki dersler görece daha kolay ve giriş niteliğinde olacaktır. Bu yüzden fazla zorlanmayacağınızı söyleyebiliriz, ancak siz yine de ipin ucunu sağlam tutun. “Nasıl başlarsa öyle gider” sözü çoğu zaman gerçeği yansıtan bir sözdür.

7.O Telefonu Bırak Elinden Dostum!

Bu arada bir rica: Lütfen, ama lütfen ders çalışırken o telefonu gözden uzak bir yere kaldırın. Kütüphaneler, kafeler ellerindeki telefonla oynayıp ders çalışıyor görünümü veren insanlarla dolu. Birkaç saatliğine Instagram’a, Twitter’a, Whatsapp’a bakmasanız da olur. Ders çalışırken ve sınıfta ders dinlerken telefonla ilişiğinizi kesin. Çalıştığınız konuyu daha iyi ve daha çabuk kavradığınızı göreceksiniz!

8.Düzenli Spor Yapın

Her üniversitenin spor salonu vardır. Sağlam kafa, sağlam vücutta olduğu için spor yapmaya özen gösterin. Haftada 2-3 kez egzersiz yapmak kendinizi iyi hissetmenizi sağlar, bu da okul ve sosyal hayatınızı olumlu etkiler. Ayrıca spor salonlarında pek çok spor dersi verilmektedir. Eğer “Ben zaten lisede basketbol takımının kaptanıydım.” diyorsanız okulun takımlarına katılabilirsiniz. Eğer daha önce sporla pek alakanız olmadıysa bile farklı spor derslerine katılıp tekvando, eskrim gibi ilginç sporları öğrenebilirsiniz. Önemli olan bedeni çalıştırmak ve eğlenmek. Spor da en faydalı eğlence türüdür şüphesiz.

9.Bisiklet Kullanın

Eğer kampüsteki yurtlarda kalacaksanız bisiklet şahane bir ulaşım aracı olabilir. Bazı üniversitelerin tüm fakülteleri  tek bir kampüste toplanır. Bu da kampüs içindeki kütüphane, yemekhane, rektörlük, ATM gibi sık kullanılan yerler arasında büyük mesafeler olmasına neden olabilir. Bu yüzden bir adet bisiklet edinerek bu mesafeleri kısa sürede kat edebilirsiniz. Ayrıca küçük bir şehirde okuyacaksanız şehir merkezine ulaşmak için de bisiklet kullanabilirsiniz. Böylece yol parası vermekten kurtulursunuz. Bisikletin her şeyden öte bir insana keyif veren bir ulaşım aracı olduğunu belirtmeye gerek yok tabii. Şartlar uygunsa bisiklet en güzelidir.

10.Öğrenci Kulüplerine Katılın

Üniversite öğrencisi olmak, 4 sene boyunca ders dinlemekten ibaret değildir. Bu süre içinde yapacağınız aktiviteler, aktif olacağınız öğrenci kulüpleri, gideceğiniz şehirler, tanışacağınız kişiler, okuyacağınız kitaplar, izleyeceğiniz filmler; okuduğunuz bölümdeki derslerden daha çok işinize yarayabilir hayat adına.

Yani bir anlamda üniversite size bir şey öğretmez. Üniversite size bir şeyler öğrenmeniz için serbest zaman tanır. Bu zamanı nasıl kullanacağınız ise tamamen sizin inisiyatifinizdedir. Çeşitli dernek ve vakıflara üye olup gönüllülük faaliyetlerinde bulunabilirsiniz. Okul içinde kurulan kulüplere üye olabilir ve hatta sizle aynı kafa yapısındaki arkadaşlarınızla kulüp kurabilirsiniz. Bu tür ders dışı faaliyetler, sizin kişisel gelişiminiz açısından oldukça önemlidir. Belki kendi başınıza ünlü bir yönetmenle, iş adamıyla, sanatçıyla tanışma ihtimaliniz çok zayıf olabilir, ancak bir kulüp adına istediğiniz kişileri okulunuza davet edebilir, bu kişilerle sohbet edebilirsiniz.

11.Mutlaka İngilizce Öğrenin

“Artık İngilize bile yetmez, mutlaka ikinci bir yabancı dil öğrenmen lazım.”

Üniversitede okuduğunuzu öğrenen orta yaşlı tanıdıklarınızdan bu sözü mutlaka duymuşsunuzdur ya da duyacaksınızdır.

Ancak bu sözün gerçekçi olmadığını belirtmeliyiz. Yani ilkokul 3. sınıftan beri İngilizce öğrenmeye çalışan, filmlerde, oyunlarda, sokak tabelalarında İngilizce yazılara maruz kalan; ancak bir türlü akıcı İngilizce kullanamayan bir kuşağız. Anlarız, ama konuşamayız; nasıl oluyorsa o.

Bu yüzden öncelikle İngilizcenizi geliştirmeye çalışın. Sıfırdan Rusça, Almanca, Yunanca öğreneceğinize bu zamanı İngilizcenizi geliştirmeye ayırın. İngilizce bugün dünyanın ortak dili haline gelen bir dil ve geçerliliğini daha uzun bir süre devam ettirecek gibi görünüyor. Bu yüzden iyi ya da kötü bir temeliniz olan İngilizcenin üzerine düşün.

İngilizce Bilmeden Uluslararası İlişkiler Okumak

İngilizce bilmeden (ve daha kötüsü: öğrenmek için çaba sarf etmeden) uluslararası ilişkiler okumanın zerrece bir faydası olmadığını peşinen kabullenin. İngilizce bilmeden uluslararası ilişkiler okumak sadece erkekler için askerliği kısa dönem yapma konusunda işe yarar. Bu durum her bölüm için de geçerlidir aslında. Zira bir konu hakkında Google’da 10 adet Türkçe kaynak varsa, yine bu konu hakkında İngilizce 1000 kaynak vardır. Hangi disiplin olursa olsun, daha kaliteli ve daha detaylı kaynaklara İngilizce sayesinde erişebilirsiniz. Biraz acı bir durum olsa da manzara bu.

12.Devir, Tasarruf Devri!

Eğer varlıklı bir aileden gelmiyorsanız üniversite öğrencisi olmak pek de kolay bir iş değildir. Bu nedenle alışveriş yaparken dikkatli ve uyanık olmak gerekir. Bu açıdan ders kitabı satın almanızı doğrusu önermeyiz. Günümüzde internet üzerinden dilediğiniz kitaplara pdf formatında ulaşabiliyorsunuz. Bu açıdan biraz akıllılık edip özellikle paranızı cebinizde tutabilirsiniz. Bazı İngilizce ders kitaplarının 200-250 lira gibi uçuk rakamlara satıldığını biliyoruz. Birazcık araştırma ile bu kitaplara internet üzerinden ulaşabilirsiniz ya da erken davranıp kütüphaneden ödünç alabilirsiniz. (Şahsen ben okulun açıldığı hafta ilk derste hoca ders programını ve kullanılacak kitabı belirttiği zaman dersten hemen sonra koşarak kütüphaneye gider ve söz konusu kitabı ödünç alırdım.) Aynı şekilde sizden üst sınıftaki kişilerle arkadaşlık yaparak da ders kitaplarını çok daha ucuza temin edebilirsiniz. Her okulun popüler bir Facebook sayfası vardır. Örneğin Bilkent Üniversitesi öğrencileri her türlü alım-satım, ders notu, ders saati, hoca tavsiyesi gibi hususlarda Bilkent Duyuru’yu kullanmaktadırlar. İllaki sizin okulunuzun da böyle bir sayfası vardır.

İndirimleri Kaçırmayın

Üniversite öğrencisi olarak pek çok indirimden faydalanabilirsiniz. Örneğin mutlaka bir paso edinmelisiniz. Yani şehir içi ulaşımda indirimli bilet kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz. Ya da hızlı tren kullanacaksanız, üniversite öğrencilerine yönelik indirimli bilet kampanyalarından da istifade edebilirsiniz. Çeşitli mekanlarda, kitapçılarda, lokantalarda da öğrencilere yönelik indirim yapıldığını görebilirsiniz. Bu yüzden bütçenize zeval gelmemesi açısından indirimleri takip etmeli ve bir ürün 8 liraya satılırken  aynı ürünü 10 liraya satın almamalısınız. Gene kampüs içindeki yemekhanelerde de yemekler genelde oldukça ucuz olur. Günlük 3 öğün yemeği çok ucuza yiyebilirsiniz. Ancak özellikle vakıf üniversitelerindeki kafelerin biraz tuzlu olduğunu unutmayın.

13.Hocalarla Aranızı İyi Tutun

Üniversitede hocalarla iyi bir iletişime sahip olmak hem okul hem de kariyer açısından oldukça önemlidir. Bu yüzden derslere katılın ve derslerde faal olun. Hocaların genelde hafta iki gün ofis saati olur ve bu süre içinde öğrencilerin sorularını ve sorunlarını dinlerler. Gerek derslerde anlamadığınız konuları bu zaman diliminde hocanın ofisinde birebir tartışabilir, hem de kariyer açısından hocalarınızdan tavsiye alabilirsiniz. Örneğin siyaset bilimi okuyorsunuz ve bu alanda akademisyen olmak istiyorsunuz. Doktorasını Kanada’da yapmış kariyerli bir hocanız varsa daha ilk seneden hocanızla bu konuyu görüşün ve ondan geleceğinize dair tavsiyeler alın. Hocalar, akıllı ve gelecek planı yapan öğrencileri takdir ederler ve bu öğrencilere yardımcı olmak için ellerinden geleni yaparlar. Hem mezun olurken bu hocalardan referans mektubu alıp çok iyi üniversitelere yüksek lisansa ve doktoraya gidebilirsiniz.

14.Yurtta Hayatının Birinci Kuralı Saygıdır

Üniversite okumaya başka bir şehre gidiyorsanız ilk sene yurtta kalmanız en mantıklısıdır. Hem geniş bir sosyal çevreniz olur hem de yeni geldiğiniz şehri tanımak için önünüzde bir yıllık bir süre vardır. Bu yüzden ilk yıl özellikle kampüs içindeki yurtlarda kalmayı deneyebilirsiniz.

Yurt odanız, evinizdeki odanıza pek benzemeyecektir. Gerçi aylık 1500-2000 liraya da yurtlar var; ancak biz burada KYK yurdundan bahsediyoruz. Bu yurtlarda odalar genelde 4-6 kişiliktir. Evet, sizden başka 5 kişinin daha kaldığı bir odada mahremiyet meselesi birazcık çetrefilli olabilir, ancak bir süre sonra alışacağınıza emin olabilirsiniz. (Dünyanın en havalı öğrenci yurtları yazımıza da göz atabilirsiniz.)

5 kişinin biyolojik saatleri farklı olabilir. Dolayısıyla siz gece 12’de uyurken diğer kişiler sabaha kadar bilgisayarda oyun oynuyor olabilirler. Bu açıdan sıfır ses ve sıfır ışıkta uyumaya alışıksanız bu durum da birazcık sorun olabilir başlarda. Ancak bu tür durumlardan aşırı rahatsız olmaya başlarsanız sesinizi yükseltmeden önce arkadaşlarınıza durumu nazikçe izah etmelisiniz. Eğer haklarınıza saygı duyulmasını istiyorsanız nezaket kurallarına da uymanız şart. Baktınız olmuyor, yurt yönetimine durumu bildirebilirsiniz.

15.Eğlenmeyi Unutmayın!

Belki ailenizden ilk defa ayrılıyorsunuz. Ne kadar ketum olursanız olun, birkaç ay ailenizi, kardeşinizi, arkadaşlarınızı aşırı derecede özleyebilirsiniz. Bu çok normaldir. Ailenizle her gün defalarca telefonlaşacaksınız. Fakat tecrübeyle sabittir, bir süre sonra sizle aynı kafada arkadaşlar edinince bu özlem yavaş yavaş dağılacaktır.

Özellikle ilk yıl bol serbest zamanınız olacağı için arkadaşlarınızla birlikte eğlenceli aktiviteler yapabilir, şehri keşfedebilir, birlikte spor yapabilir, sabahlara kadar muhabbet edip GTA 5 oynayabilirsiniz. Bu açıdan belli zorluklar olmasına karşın eğlenmeyi unutmayın. Üniversite öğrencisi olarak birtakım özgürlüklere sahip olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın ve başınızda kavak yellerinin estiği bu zaman diliminde olabildiğince farklı tecrübeler edinmeye çalışın. Üniversite öğrencisi olmak farklı insanları, farklı kültürleri, farklı düşünceleri tanımak demektir. Ne diyorduk, evet, eğlenmeyi asla ihmal etmeyin!

Hepinize şimdiden başarılar! Bir de unutmadan, hoşlanıyorsan git konuş bence 😉

BONUS: Doğru Ev Arkadaşı Nasıl Bulunur?

öğrenci evi arkadaşlarArtık aileleriniz yanından ayrılıp, yepyeni bir hayata başlıyorsunuz. Bu yeni hayatınızda yepyeni sorumluluklarla tanışacaksınız. Kimileriniz öğrenci hayatınızı yurtta geçirmeyi tercih edecekken, cesur olanlar ise ev arayışı içerisine girecek.

Ancak unutmayın ev arkadaşı üniversite yıllarınızı vezir de edebilir, rezil de!

O nedenle eve çıkacağın arkadaşınızı seçmeden önce sizin için hazırladığımız “Doğru Ev Arkadaşı Nasıl Bulunur ve Nasıl Sağlıklı Bir Ev Arkadaşlığı Kurulur?”  yazımıza göz atın.

2 Comments

Leave a Reply

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Kadın Ve Erkek Beyninin Arasındaki Farklar Gün Yüzüne Çıkarıldı!

Dünya Güreş Şampiyonası’nda Hem Dünya Şampiyonu Oldu!! Hem Evlilik Teklifi Aldı