Yaşlı insanlar İle İletişim Kurmanın 10 Basit Kuralı ??

Yaşlı insanlar ile ilgili güncel duruma bakalım öncelikle: Dünya genelinde yaşlıların sayısında nisbi ve mutlak artış görülmektedir. 1950 yılında genel nüfus içinde yaşlı oranı Fransa’da % 12, Almanya’da % 11 iken, bu oran son yıllarda % 14-15 civarına ulaşmıştır. ABD’de 1900 ve 1960 seneleri arasında, nüfus yaklaşık iki buçuk misli artarak 70 milyondan 179 milyona ulaşırken, 65 yaşın üzerindekilerin sayısı beş misli artarak 3 milyondan 16 milyona yükselmiştir. Yurdumuzla ilgili rakamlar ise şu şekildedir: Yaşı 65’ten fazla olanlar 1960’ta % 3, 5 oranındayken 1975’te 1.814.000 kişi ile oran % 4, 5’e yükselmiştir. 2000 yılında 3.700.000 civarında 65 yaş üzeri kişi olacağı tahmin edilmektedir. Bütün dünya nüfusu içinde 1970’te 65 ve daha yukarı yaştakilerin sayısı 291.000.000’ken, 2000 yılında bunun 600.000.000’a ulaşacağı tahmin edilmektedir. 1980 yılında sanayileşmiş ülkelerde yaşlıların toplum nüfusundaki oranı % 15 gibi yüksek bir rakamdır. Bu duruma göre; dünyada yaşlıların mutlak sayısı artarken, genel nüfusa nispetleri de artmaktadır. Bu ise birtakım ekonomik, sosyal ve sağlıkla ilgili meseleleri de beraberinde getirmektedir.

Alexander Galitsky ise bu durumun önemi anlamış olacak ki kendisi yaşlı insanlar ile ilgili birçok araştırma yapmış. Aynı zamanda İsrail’de yaşayan bir sanatçı ve sanat terapistidir. Yaşlı insanlar ile olan paydası onlara ahşap heykel yapmayı ve resim çizmeyi öğretmek. Kendisi ayrıca bir üniversitede de master dersleri veriyor. Alexander Galitsky aracılığıyla, yaşlı insanlar ile nasıl iletişim kuracağına dair 10 basit kuralı paylaşacağız şimdi sizlerle.

Önce Yapılmaması Gerekenlere Bakalım.

#1 Onları Değiştirmeye Çalışmayın

Kendinizi onların yerine koyun ve ona göre hareket edin. Unutmayın bazen üç beş ay içerisinde edindiğimiz alışkanlıkları bile bünyemizden söküp atmak aylar ve hatta yıllar sürüyor. Durum böyleyken onları kendi yargılarınıza göre değiştirmekle vakit kaybetmeyin. Orta yolu bulun. 🙂 Onlara ders vermeye kalkışmayın. Onları bu çağda değiştiremezsiniz. Onları ancak olduğu gibi kabul edebiliriz. Bir kişi 80 yaşına kadar sigara içiyorsa, muhtemelen vazgeçmeyecektir. Değiştirmemeniz gereken en önemli konu ise birçok yaşlı insanın sahip olduğu yeni karşıtlığıdır. Sürekli eski hatıralarını anlatırlar, savaş, askerlik hatıraları bitmez. Dün evine gelen misafiri unutur ama 50 yıl önceyi bütün ayrıntıları ile anlatır. Aile artık bunları ezberlemiştir. Bunlar eski alışkanlıklarını değiştirmekten çok rahatsız olurlar. Evdeki odası, duvardaki tablo, radyonun yeri değiştirilirse huzursuz ve hırçın olurlar. Hatta sigara izmaritlerini biriktirmeye varan “biriktirme hastalığı”na tutulabilirler. Yeni şeylere karşı tepki bazen “fobi” derecesine çıkar, yeni ayakkabı, yeni elbise bile istemezler. Yeni ne varsa çirkindir, kötüdür.

#2 Kendinizi Suçlamayın

Suçluluk herkesi hapsedebilir. Ne olursa olsun, başarısız olma hissi her zaman vardır. Bir ödevinizi projenizi sırf evebeynleriniz istiyor diye yapmayın. Her adımınızı onların direktfilerine göre atmayın. Ayrıca kendinizi de suçlamayın. Zaman suçludur, sizinle onlar arasındaki fark zaman!
Kendimize iyi bakmalı ve rahatlamayı öğrenmeliyiz. Elbette ki yaşlı insanlar hayatımızda olmasın demiyoruz fakat hayatınızı yaşlı bir kişi için yaşarsanız ilerleyen zamanlardaki problemlerden de siz sorumlu olursunuz. Neden evli değilsin, neden çocuğun yok gibi sorulara da alışmanız gerekir böyle yaparsanız.

#3 Yaşlı İnsanlar İle Çatışmayın

Yaşlı insanların saldırganlığı memnuniyetsizlikten kaynaklanmaktadır. Saldırganlığın sebebini kabul ettirdiğinizde, yaşlı akrabalarınıza gülümsediğinizde veya saldırılarına tepki vermediğinizde sinirli halleri kaybolur. Saldırganlıklarına cevap verirseniz, kaybolursunuz. 😀 Konuyu değiştirebilmelisiniz. Konuyu ebeveynlerinizle sakin bir sohbete çevirmeye çalışın. Bu egzersiz size çatışma durumlarında yardımcı olacaktır.

#4 İletişim Kurmak İçin Davetiye Beklemeyin 😉

Onlarla tıpkı normal arkadaşlarınızmış gibi sohbet etmeye çalışın. Unutmayın siz anlattıkça onlar anlatacak daha çok şey bulacaktır. Alexander Galitsky 15 yıldır yaşlılarla çalıştığını söyledikten sonra ekliyor: Aklımı patlatmaya başladığında sakin olmaya çalışıyorum. Bunu defalarca yaptıktan sonra şunu farkettim ki kinle davranmanın hiçbir sebebi yokmuş. Konuşun, sohbet edin onlar yemek yiyip çay için.

#5 Tartışmayın

Onlar bir şey söylediği zaman tersi yönde söz söylemek istediğiniz gerçekten birçok an vardır. Beraber çalıştığımız yaşlılardan biriyle büyükçe bir ahşap parçası alıp onun üzerinde çalışıyorduk bu çalışmamız uzadı ve neredeyse iki yıl beraber vakit geçirdik. Sürekli benden yana şikayet ediyordu ve açıkçası bu benim için zor bir görevdi. Her söylediği şeyi duydum fakat hiçbirine cevap vermedim. Ona bu konuyla ilgili şikayetimi dile getirdiğimde hatırlamayacağını bile biliyordum. Kiminle ilgilendiğinizi biliyorsanız her şey daha da kolaylaşır.

Ve Şimdi de Yapılması Gerekenlere Bakalım.

#1 Merhamet Gösterin Ancak Onlar İçin Üzülmeyin

Merhamet konusu çok önemlidir. Ancak şunu söylemeliyiz ki merhamet var merhamet var. Bunlar bazen yeryüzü ile gökyüzü kadar farklı olabiliyor. Eğer bu dereceyi artırırsanız bu sizi etkisiz hale getirebilir. Ancak tadında bir merhamet ilişkinize ve iletişiminize olumlu yansıyacaktır.

#2 Başarılarınızı “Yaşlı insanlar” İle Paylaşın

Başarılı olmamızı istiyorlar. Eğer aileme gelip şikayet etmeye başlarsam, zaten bana yardım edemezler. Bu yüzden sahip olduğumuz gerçekleri iki parçaya bölmeliyiz: Kesinlikle bilmeleri gereken gerçekler ve asla bilmemeleri gereken gerçekler. Bizim refahımız onların mutluluklarının en önemli anahtarlarından biridir. Bunu her zaman aklınızda tutun.

#3 Kişisel Özelliklerini Bilin

Tam olarak kiminle iletişim halinde olduğumuzu bilmeliyiz. Bir kimsenin göremediği, duyamadığı ya da ayağa kalkamadığı anda bunun ne anlama geldiğini anlamak gerekir. Görme engelli bir insanı anlamak için, kendinizi onun yerine koymayı deneyin: en azından karanlıkta çizmeyi deneyin. Unutmayın birini tanımadan istediğiniz kadar dikkat etseniz de bazı problemlerle karşılaşabilirsiniz. Bundan dolayı tanıyın, bilin. 😉

#4 Sevdikleri Şeyleri De İyi Bilin.

Bu başlığın altına yazılması gerekenler aslında çok basit. Onları meşgul etmeniz gerekiyor.
Bir insanın neyi sevdiğini bilmeli ve ona göre bir şeyler yapmalısınız. Örneğin, bir kişi eski bir bilgisayarda Shakespeare’in şiirlerini yeniden yazdırmayı severken diğer bir kişi -bu bazen 80 yaşındaki dedeniz de olabilir- bir şey duyamıyor ancak beş yüzme stilini biliyor ve havuzda vakit geçirmeyi seviyordur. Tüm bu noktaları değerlendirerek onlarla iletişime geçmeniz çok önemlidir.

#5 Affedici Olun 🙂

Karşınızdaki kişiye kin gütmediğinizden emin olun. Eğer böyle bir durum varsa bir bilgisayar gibi kendinizi yeniden başlatıp sıfırlamanız gerekebilir. Affetmek için güçlü olmalıyız. Affetmek, işlenen suçun-hatanın hoş görülmesi, hoş görülmeye çalışılması, unutulması ya da unutulmaya çalışılması, bir insanın en zor başarabileceği erdemlerden biridir ve kişiye iç huzura ulaştıran çok önemli bir kavramdır. Her insan tüm yaşamı boyunca birileri tarafından incitilir, kırılır. O kırılmanın da verdiği etkiyle bir sürü duyguyu bir anda yaşamaya başlar. Öfke, korku, kızgınlık ve belki de nefret… Bugün dedenizi veya başka bir büyüğünüzü affetmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu durumda, belki de upuzun bir süre sonra fark edersiniz ki cezalandırdığınız kendinizsiniz aslında. İnsan ne kadar uzun süre öfke ve nefretle yaşarsa o kadar uzun süre iyileşemez. Belki karşısındaki ders alır bazı şeylerden ya da kişi öyle olmasını ister ama kişinin içinde beslediği öfke, nefret duyguları onu yıpratır ve yaranın iyileşmesini engeller.
Alexander Galitsky bu konuyla ilgili kişisel olarak, “5 dakikalık” bir teknik oluşturmuş: Odadan çıkıp 5 dakika boyunca hiçbir şey düşünmeden bir yere oturun. Sonra tekrar merhametli olmak için yenilenmiş enerjiyle geri dönün.